Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan Ekrem İmamoğlu'na 'sürgün' tepkisi

Adalet Bakanı​ Yılmaz Tunç​, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Dünya Adalet Projesi tarafından açıklanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi üzerinden  hükümeti ve Türk yargısını eleştirmesine tepki gösterdi. İmamoğlu'nun 'ahmak' davasına bakan hakimin başka şehre atanması sonrası yaptığı açıklamalara da cevap veren Bakan Tunç, söz konusu açıklamaların abesle iştigal nitelikte olduğunu ifade etti.

Bakan Tunç, Bartın'da AK Parti'nin merkez ilçe ve Amasra 8'inci olağan kongrelerine katıldı. Amasra ilçesindeki bir otelde düzenlenen kongrenin çıkışında gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplayan Bakan Tunç'un açıklamalarından satır başları şöyle:

İMAMOĞLU'NA 'SÜRGÜN' TEPKİSİ: ABESLE İŞTİGAL

"Bunların ne söylediklerinden kendilerinin de haberi yok. Başka şeyler söyleyeceğim ama bulunduğum makam buna el vermiyor. Söylediği hakim, sürüldüğünü iddia ettiği hakim, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine 'Ahmak dediği' gerekçesi ile yargılandığı mahkemede reddi hakim talibinde bulundukları hakim. Yani davaya bakmasın diye dilekçe verdikleri hakimin başka bir sebeple HSK​ tarafından başka bir yere tayinini 'mahkeme hakimini sürdüler' şeklinde değerlendirmek tamamen abesle iştigal. Bunu cevap vermeye bile değer bulmuyorum.

"SAĞA SOLA SATAŞACAĞINA İSTANBUL'UN SORUNLARIYLA İLGİLENMELİ"

Mahkeme hakimini sürdüler demek abesle iştigal. Sanki HSK sürdü şeklinde tanımlamak mantık dışı bir yorum. Bu arkadaş sağa sola sataşacağına İstanbulluların sorunlarıyla ilgilenmesi lazım. Seçildiği günden bu yana bu tür abesle iştigalleri görüyoruz. Özellikle yargıya yönelik son sözleri reddediyoruz. Türk yargısına kimse hakaret edemez. Yargımız tarafsız ve bağımsızdır, yargı​ makamına kimse talimat ve emir veremez. Yargı makamları da hiçbir talimatı dikkate almaz. Anayasa çerçevesinde vicdanlarına göre karar verirler.

"TÜRK YARGISINI KARALAMAYA ÇALIŞANLARA MÜSAADE ETMEYİZ"

Hukuk endeksleri üzerinden yargıya yönelik kara propaganda yapıldığını belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç​, şu ifadeleri kullandı:

"Hukuka güven endeksi dediğimiz, özellikle muhalefetin sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği Türkiye'nin hukuk endeksinde dünyanın geri sıralarında olduğunu söylemeleri Türkiye gerçekleriyle bağdaşmıyor. Bu endeksleri düzenleyenlerin nasıl düzenlendiğini, kimlerle konuştuğunu, hangi anketlere dayandıklarını biz çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla ABD eski barolar başkanının oluşturduğu bir dernek Dünya Adalet Projesi. Bu dernek bağışlarla yürüyor. Bağışları yapanlar da ilgili kurum ve kuruluşlar. Birinci bağışçı ABD Dışişleri Bakanlığı. İkinci, üçüncü bağışçılar, ilk 20, ilk 50'ye baktığınızda bağış yapanın daha ön sıralarda olduğunu görüyoruz. Parayla sıralama belirleyen bir endeksi baz alıp Türk yargısını karalamaya çalışmak hadsizliktir, müsaade etmeyiz. Türk yargısı 15 Temmuz'da da nasıl bir yargı olduğunu göstermiştir. Vesayetçi anlayışın arka bahçesi olmaktan nasıl kurtulduğunu göstermiştir Türk yargısı. O nedenle Yassıada, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat yargısını özleyenler bu endeksleri baz alarak Türk yargısını yıpratamazlar."

"ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Dünya basın özgürlüğü endeksinde Türkiye'nin İsrail'den daha geride olduğu yönündeki sıralamaya da karşı çıkan Bakan Tunç, "El insaf. 7 Ekim'den bu yana çocukları, kadınları katleden, 50 binden fazla insanı şehit eden, 170 gazeteciyi öldüren İsrail basın özgürlüğünde Türkiye'nin önünde olacak öyle mi? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bu endeksler maalesef masa başında, objektif kriterlere dayanmayan, metodolojisi farklı, sadece Türkiye'yi karalamaya yönelik sıralamalar yaparak bir algı oluşturmaya yönelik endeksler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti ve Türk yargısını hiç kimse bu şekilde hadsiz sözlerle karalayamaz" şeklinde konuştu.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI

Yenidoğan çetesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Tunç, "Soruşturma davaya dönüşmüş durumda. İlk duruşması bu hafta gerçekleşecek. Burada özellikle iddianamede bazı hususlar var. İddianame kabul edildi, yargılama sürecini  takip edeceğiz. Bu hafta ilk duruşmalar gerçekleşir, savunmalar alınır, sonrasında da yargı süreci devam eder" dedi.