Oluşturulma Tarihi: 24 Mart 2022, Perşembe 12:41
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, gizli tüberküloz (verem) ile ilgili olarak uyarılarda bulundu. Tüberkülozun da Kovid gibi hava yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, risk gruplarına gizli tüberküloz açısından tarama yapılması gerektiği ve bunlara önleyici tedavi verildiğinde toplumun da korunduğunu belirtti.
Gizli tüberküloz (verem) ile ilgili olarak açıklama yapan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, dünyada 2 milyar kişinin bu hastalığa ait bakteriyi taşıdığını belirtti.
Tüberkülozun da Kovid gibi hava yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, "Gizli verem dediğimiz aslında bir hastalık değil. Sağlıklı kişi bunlar. Yani zamanında verem mikrobunu almış, vereme neden olan basil (bakteri) vücuda yerleşmiş, belli odaklarda canlılığını sürdürebilen ama hastalık yapmayan, bir belirtiye neden olmayan, dolayısıyla hasta olmadığı için tedavi de edilmeyen kişilerden bahsediyoruz." diye konuştu.
"ÇOCUKLARDA AKTİF HASTALIĞA DÖNÜŞME RİSKİ DAHA YÜKSEK" Herkese gizli verem taramasının mümkün olmadığını ve bunların çoğunun zaten hastalanmadan yaşamını sürdürebildiğini de ifade eden Prof. Dr. Özlü, asıl hedefteki grubun risk altındaki kişiler olması gerektiğini söyleyerek izlenmesi gereken süreci şöyle özetledi:
Türkiye’de ise nüfusun yüzde 10 ila 30’unda gizli tüberküloz bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlü, risk gruplarına gizli tüberküloz açısından tarama yapılması gerektiği ve bunlara önleyici tedavi verildiğinde toplumun da korunduğunu belirtti.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği’nin (ASYOD) 16-19 Mart tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirdiği Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi’nde soruları yanıtlayan Prof. Dr. Özlü, tüberküloz (verem) denince genelde herkesin bildiği bir hastalık olduğunu ama gizli tüberküloz söz konusu olduğunda çoğu kişinin farkında olmadığını söyledi.
Özlü, "Gizli verem dediğimiz aslında bir hastalık değil. Sağlıklı kişi bunlar. Yani zamanında verem mikrobunu almış, vereme neden olan basil (bakteri) vücuda yerleşmiş, belli odaklarda canlılığını sürdürebilen ama hastalık yapmayan, bir belirtiye neden olmayan, dolayısıyla hasta olmadığı için tedavi de edilmeyen kişilerden bahsediyoruz. Bu kişiler taşıyıcıyken hastalığı bulaştırma şansları da yok. Taşıyıcıların yüzde 95-97'si bu süreci hiç hastalanmadan geçiriyor. Ama içlerinde bazıları enfeksiyonun seyri sırasında aktif verem hastası haline geliyor. Bunlarda daha çok, vücudun bağışıklık sistemini baskılayan durumlar söz konusu oluyor. İşte bu grup bizim için önemli." dedi.
"BURADA ASIL OLAN ŞEY, RİSK GRUPLARININ TEDAVİ EDİLMESİ" Prof. Dr. Özlü, "Bunlar da cilt testleri ya da bazı kan testleri. Bunu yaptığımızda o kişinin daha önce verem mikrobu ile karşılaşmış ve enfeksiyon sürecini geçirmiş olduğunu anlıyoruz. Her gizli verem tanısı konan hastaya tedavi gerekmiyor. Ama ileride aktif hastalığa dönüşme riski fazla olan kişilerin ‘koruyucu’ dediğimiz tedavileri alması önemli. Dünyada yaklaşık 2 milyara yakın insanın gizli verem vakası olduğu düşünülüyor. Türkiye'de ise nüfusun yüzde 10 ila 30’unda bu mikrobu taşıyan kişi var. Burada asıl olan şey, risk gruplarının tedavi edilmesi. Bu şekilde hem o kişileri korumuş oluyoruz hem de o kişiler hastalanırsa, topluma bulaştırmasını engellemiş oluyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE DE BU ÜLKELER ARASINDA" Hastalanma riski yüksek gizli verem vakalarını enfeksiyon havuzu olarak adlandırdıklarını da belirten Prof. Dr. Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalar, bu havuzdan çıkıyor. Eğer bu havuzu azaltabilirsek ya da önleyici tedavilerle tümüyle yok edebilirsek, tüberkülozu da bütünüyle yeryüzünden ortadan kaldırma şansına sahip oluruz. Bu tabii kolay bir süreç değil. Bununla ilgili Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ‘Tüberkülozun Sonlandırılması Projesi’ kapsamında, özellikle aktif veremin görülmediği ya da çok az görüldüğü ülkeler için bu uygulamayı, yani gizli veremin koruyucu tedavisini tavsiye ediyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor."
"ÇOĞU KİŞİ FARKINDA DEĞİL" Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle gizli tüberküloz vakalarına dikkat çekti.
"KORONAVİRÜS GİBİ HAVA YOLUYLA BULAŞIYOR" Tüberkülozun da Kovid gibi hava yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu, dolayısıyla korunmak için benzer yöntemlerin uygulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özlü, veremin Kovid kadar yaygın olmadığına da işaret ederek sözlerini şöyle noktaladı: