Kışlık soğanlar sofralara gönderilmek için hazırlanıyor

Türkiye’nin soğan tüketiminin önemli bir kısmının karşılandığı Ankara’nın Polatlı ilçesinde mart ayında yazlıkları, nisan ayındaysa kışlık türleri ekilen soğanları temmuz ayında tarlalardan sökmeye başlayan işçiler, ekim ayının sonuna gelinmesiyle kışlık soğan sökümünde sona geldi. Söküm işlemlerinin ardından kışlık soğanlar başlarından kesilerek çuvallara koyulacak, temizlenecek ve ardından satışa hazır hale getirilecek.

“Bu yıl önceki senelere göre fiyat olarak daha iyi”

Soğan üretimiyle ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirmelerde bulunan soğan tarlası işletmecisi Hüseyin Ergen, küçük yaşlardan itibaren çiftçilik yaptıklarını ifade etti. Bin 500 dönümlük arazisine en çok soğan, kavun, arpa ve buğday ektiklerini söyleyen Ergen, “Bu sene 200 dönümü soğan. Diğerleri arpa, buğday ve kavun. Bu yıl önceki senelere göre fiyat olarak daha iyi. Ama iklimden kaynaklanan sıkıntılar var, verimler düşük. Ekilişler de önceki yıla göre azaldı. Masraflar çoğaldı, girdiler ve maliyetler yükseldi ama bizim işimiz bu. Bunu yapabildiğimiz kadar yapmaya çalışıyoruz, devam ediyoruz” dedi.

“Dekarda verimimiz ortalama 5-6 ton”

Soğanın aşamalarıyla ilgili bilgiler veren Ergen, “Soğanı ekmek için başta arpa ve buğday yerini tercih ediyoruz. Biçimi yaptıktan sonra sürüyor ve deviriyoruz. Kışı geçirdikten sonra şubatta tarlaya girip karıştırma yapıyoruz ve daha inceltici aletlerle inceltip mibzer ile ekimi yapıyoruz. Onun kendine has mibzeri var. Ondan sonra sulama, ilaçlama. Şu an yapılan işlem de yetişmiş hali. Dekarda verimimiz ortalama 5-6 ton. İyi olursa daha iyi senelerde 7-8 ton. Bizim burada sadece bu zaman. Ya da bundan 1 ay öncesinde erkenciler çıkar, şimdi de kışlıklar. Çuvala girecek, ondan sonra kalkacak. Depoya giden depoya, piyasaya giden de piyasaya gidecek” diye konuştu.

“İhracat olmadığı zamanlarda sıkıntı oluyor”

Korona virüs pandemisi sürecinde soğan üreticilerinin sorun yaşadığını anlatan Ergen, şunları aktardı: “Ağırlık yurt içine. Zaten Türkiye’nin büyük bir tüketimi var. Fazla olduğu zaman kendine de yol bulursa ihracat yapılıyor. İhracat olmadığı zamanlarda sıkıntı oluyor, fiyatlar düşüyor. Pandemi süreci bizi şöyle etkiledi. Lokantalar olsun, yeme-içme sektöründeki sıkıntılardan dolayı soğanın da tüketimi düştü, fiyatlar da düştü. Biz de zararını gördük. Geçen senede soğan üreticileri çok zarar gördü. Kimi satamadı, kimi çok ucuz fiyatlara verdi. Soğanın en büyük maliyeti yetiştirdikten sonra sökme, kesme, çuvallama ve onu kaldırırken oluyor.”

“Kışın depolarda soğan ayıklıyoruz, yazın da çapa, söküm”

Hüseyin Ergen’in sahibi olduğu soğan tarlasında işçi başı, yani ‘Çavuş’ olarak adlandırılan İbrahim Kurt, soğan işine 2009 yılında başladıklarını dile getirdi. Kurt, şunları söyledi: “Yılın 12 ayı burada iş var. Kışın depolarda soğan ayıklıyoruz, yazın da çapa, söküm. Bir aydır sökümdeyiz. Soğanları söktük, şimdi de kesip çuvallıyoruz. Tarlada 15-20 günlük bir işimiz kaldı. Ondan sonra da depolara dönüyoruz. Temmuz ayında söküme başlıyoruz, ekim ayının sonuna kadar sürüyor. Kasımın başında depo işleri başlıyoruz, nisan ayına kadar. Mart ayında yazlıklar ekiliyor. Ondan sonra nisan ayının başında da kışlık ekiliyor. Bu soğan kışlık. Kuyu suyu var bir de çay suyu var. Kalitesine göre değişiyor. 1 ay da bekler, 4-5 ay da bekler.”