Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Artık enflasyonun da faizlerin de birlikte düştüğü bir döngüye girdiklerini söyleyen Cevdet Yılmaz, 2025 yılının sonuna kadar enflasyonun yüzde 20'lere inmesini hedeflediklerini ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 30.01.2025 20:27
Haber Güncellenme Tarihi: 30.01.2025 21:49
Kaynak:
Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD Ankara 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Yılmaz, MÜSİAD'ın sadece bir iş dünyası teşkilatı değil, aynı zamanda bir düşünce kuruluşu gibi çalışan bir teşkilat olduğunu söyledi. Artık enflasyonundan da faizlerin de birlikte düştüğü bir döngüye girdiklerini belirten Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin çarpıcı mesajlar verdi.
"2026 yılından itibaren yüzde 3'ü altına inen bir bütçe açığı planlıyoruz. Bunu başardığımızda bütçemizde mali alan oluşacak. Bunu da reel sektörün desteklenmesi ve farklı sosyal kesimlerin refahının güçlendirilmesi için kullanacağız.
"2025 SONUNDA ENSLASYON 20'Lİ SAYILARA DÜŞECEK"
Enflasyon en temel meselemiz. Dünyada da problem ama bizde daha yüksek. Bununla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Geçen yılın mayıs ayında zirvedeydi. Yılın ikinci yarısında düşüş olacağını söylemiştik ve öyle de oldu. Enflasyonda yüzde 44 gibi bir rakamla kapattık. Ocak ayı henüz çıkmadı, nispeten yüksek olur. Ama geçen yılın ocak ayına göre daha düşük bir enflasyon bekliyoruz. Dolayısıyla yıllık enflasyondaki düşüş devam edecek. Önümüzdeki aylarda öncelikle yüzde 40'ın altını göreceğiz yıllık bazda. Yıl sonunda ise artık 20'li rakamlara gelmiş bir enflasyon olacak. Tabii ki tek haneli rakamlara gelene kadar bu meseleyi konuşmaya devam edeceğiz. Ama artık bugünkü kadar konuşmayacağız.
Enflasyon tartışmalarında şöyle bir boyut da var; büyüme mi yoksa enflasyon mu? Büyümeden feragat edelim mi bir tarafta, fiyat istikrarını sağlamak bir tarafta. Bu konuda şöyle düşünüyoruz. Kısa vadede elbette birtakım sıkıntılar olabilir. Kısa vadede enflasyon büyüme hızını düşürebilir. Ama enflasyonun düştüğü ortamlar aynı zamanda fiyat istikrarının olduğu, öngörülebilirliğin olduğu, yatırım ortamının iyileştiği, sağlıklı sürdürülebilir büyümenin sağlandığı dönemlerdir. Bizim tarihimizde de en hızlı büyüdüğümüz dönemler enflasyonun ortalamasının daha düşük olduğu dönemledir. Enflasyon arttıkça büyüme darbe yemiş. Dolayısıyla kısa vadede etkilenmeler olsa da orta ve uzun vadede düşük enflasyon ve büyüme birbirinin zıttı değil, tam aksine büyüme ile düşük enflasyon bir arada sürdürülen süreçler.
Aynı şey gelir dağılımı için de geçerli. Enflasyonun arttığı dönemler en çok dar gelirlilerin imkanlarını daha fazla etkiler. Gelir dağılımını bozar. Enflasyonun düşmesi ise gelir dağılımını iyileştirir. Dolayısıyla enflasyonu düşürürken aynı zamanda sürdürülebilir büyümeyi ve kalıcı sosyal refahı hedefliyoruz. Kısa vadede bazı fedakarlıklar olabiliyor. Bunlar olmadan amacınıza ulaşamıyorsunuz. Orta ve uzun vadede kazanç elde etmek için bunu yapıyoruz.
Şu manzarayı görmek istemiyoruz. Bugün birtakım ücretleri, gelirleri artırdınız diyelim. Yarın enflasyonla bunlar eriyecekse bir anlamı yok. Kalıcı bir satın alma gücü artışı için enflasyonun düşmesi olmazsa olmaz. Bütün politikalarımız bu yönde. Vatandaşımızın önceliği neyse bizim de önceliğimiz o. Vatandaş enflasyonu birinci mesele olarak görüyorsa bizim de önceliğimiz odur. Bunu düşürme yolundayız. İnşallah 2025 farklı bir dönem olacak. Beklentilerin de giderek kırıldığını görüyoruz. Özellikle piyasa aktörlerindeki beklentilerin hedeflerimize yaklaştığını görüyoruz. Reel sektörün beklentilerinde düşüş var ama henüz tam arzu ettiğimiz noktada değil. Bunun da şöyle bir önemi var. Beklentiler kendini gerçekleştiren kehanetler oluşturuyor. Kötü bekleyince kötü fiyatlıyorsunuz. O tam da beklediğiniz kötü sonucu doğuruyor. Dolayısıyla beklentileri iyileştirmek önemli. Önümüzdeki dönemde reel sektörde de beklentilerin düşmesini bekliyoruz. İnşallah Türkiye 2025'in sonuna geldiğimizde enflasyon sorununu büyük ölçüde çözmüş olacak."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hakimiyet
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cevdet Yılmaz'dan enflasyon açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Artık enflasyonun da faizlerin de birlikte düştüğü bir döngüye girdiklerini söyleyen Cevdet Yılmaz, 2025 yılının sonuna kadar enflasyonun yüzde 20'lere inmesini hedeflediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD Ankara 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Yılmaz, MÜSİAD'ın sadece bir iş dünyası teşkilatı değil, aynı zamanda bir düşünce kuruluşu gibi çalışan bir teşkilat olduğunu söyledi. Artık enflasyonundan da faizlerin de birlikte düştüğü bir döngüye girdiklerini belirten Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin çarpıcı mesajlar verdi.
Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"2026 yılından itibaren yüzde 3'ü altına inen bir bütçe açığı planlıyoruz. Bunu başardığımızda bütçemizde mali alan oluşacak. Bunu da reel sektörün desteklenmesi ve farklı sosyal kesimlerin refahının güçlendirilmesi için kullanacağız.
"2025 SONUNDA ENSLASYON 20'Lİ SAYILARA DÜŞECEK"
Enflasyon en temel meselemiz. Dünyada da problem ama bizde daha yüksek. Bununla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Geçen yılın mayıs ayında zirvedeydi. Yılın ikinci yarısında düşüş olacağını söylemiştik ve öyle de oldu. Enflasyonda yüzde 44 gibi bir rakamla kapattık. Ocak ayı henüz çıkmadı, nispeten yüksek olur. Ama geçen yılın ocak ayına göre daha düşük bir enflasyon bekliyoruz. Dolayısıyla yıllık enflasyondaki düşüş devam edecek. Önümüzdeki aylarda öncelikle yüzde 40'ın altını göreceğiz yıllık bazda. Yıl sonunda ise artık 20'li rakamlara gelmiş bir enflasyon olacak. Tabii ki tek haneli rakamlara gelene kadar bu meseleyi konuşmaya devam edeceğiz. Ama artık bugünkü kadar konuşmayacağız.
Enflasyon tartışmalarında şöyle bir boyut da var; büyüme mi yoksa enflasyon mu? Büyümeden feragat edelim mi bir tarafta, fiyat istikrarını sağlamak bir tarafta. Bu konuda şöyle düşünüyoruz. Kısa vadede elbette birtakım sıkıntılar olabilir. Kısa vadede enflasyon büyüme hızını düşürebilir. Ama enflasyonun düştüğü ortamlar aynı zamanda fiyat istikrarının olduğu, öngörülebilirliğin olduğu, yatırım ortamının iyileştiği, sağlıklı sürdürülebilir büyümenin sağlandığı dönemlerdir. Bizim tarihimizde de en hızlı büyüdüğümüz dönemler enflasyonun ortalamasının daha düşük olduğu dönemledir. Enflasyon arttıkça büyüme darbe yemiş. Dolayısıyla kısa vadede etkilenmeler olsa da orta ve uzun vadede düşük enflasyon ve büyüme birbirinin zıttı değil, tam aksine büyüme ile düşük enflasyon bir arada sürdürülen süreçler.
Aynı şey gelir dağılımı için de geçerli. Enflasyonun arttığı dönemler en çok dar gelirlilerin imkanlarını daha fazla etkiler. Gelir dağılımını bozar. Enflasyonun düşmesi ise gelir dağılımını iyileştirir. Dolayısıyla enflasyonu düşürürken aynı zamanda sürdürülebilir büyümeyi ve kalıcı sosyal refahı hedefliyoruz. Kısa vadede bazı fedakarlıklar olabiliyor. Bunlar olmadan amacınıza ulaşamıyorsunuz. Orta ve uzun vadede kazanç elde etmek için bunu yapıyoruz.
Şu manzarayı görmek istemiyoruz. Bugün birtakım ücretleri, gelirleri artırdınız diyelim. Yarın enflasyonla bunlar eriyecekse bir anlamı yok. Kalıcı bir satın alma gücü artışı için enflasyonun düşmesi olmazsa olmaz. Bütün politikalarımız bu yönde. Vatandaşımızın önceliği neyse bizim de önceliğimiz o. Vatandaş enflasyonu birinci mesele olarak görüyorsa bizim de önceliğimiz odur. Bunu düşürme yolundayız. İnşallah 2025 farklı bir dönem olacak. Beklentilerin de giderek kırıldığını görüyoruz. Özellikle piyasa aktörlerindeki beklentilerin hedeflerimize yaklaştığını görüyoruz. Reel sektörün beklentilerinde düşüş var ama henüz tam arzu ettiğimiz noktada değil. Bunun da şöyle bir önemi var. Beklentiler kendini gerçekleştiren kehanetler oluşturuyor. Kötü bekleyince kötü fiyatlıyorsunuz. O tam da beklediğiniz kötü sonucu doğuruyor. Dolayısıyla beklentileri iyileştirmek önemli. Önümüzdeki dönemde reel sektörde de beklentilerin düşmesini bekliyoruz. İnşallah Türkiye 2025'in sonuna geldiğimizde enflasyon sorununu büyük ölçüde çözmüş olacak."
Kaynak: Haber Merkezi
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR