"Cari açığın kulağını bükeceğiz"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ülke meselesi olan cari açığın kulağını bükeceklerini belirterek, "2023 hedefine bal gibi ulaşacağız. Bu bizim atalarımıza olan boynumuzun borcudur" dedi. Çağlayan, yeni teşvik sistemini Bakanlar Kurulu ile konuştuklarını, Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'a da sunacaklarını ifade ederek, şubat ayının ikinci haftasında yeni sistemi ilan edeceklerini söyledi.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından bu sene 4.'sü düzenlenen Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı Zirvesi, Merinos AKKM'de gerçekleştirildi. 2 gün sürecek olan zirveye Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da iştirak etti. Ekonomi Bakanı Çağlayan, bu tür faaliyetlere her zaman destek vereceğini söyledi. Türkiye'nin geçmişte yapması gereken zirvelerde geç kalındığını ifade eden Çağlayan, "Salonda çok değerli akademisyenler var, soğuk hava var. Terletmeyen ve yormayan bir hava. İnsanların uykusunu getirmeyen bir hava. Ama bir kısmınız uykunuzu tam alamamış. Gerekli reaksiyonu gösteremediniz. Ben kendim için istiyorsam namerdim. İsteseniz de istemeseniz de beni dinleyeceksiniz. Sabah sabah güne moralli ve keyifli başlamayı istersiniz" dedi.

Türkiye'nin 10 yıl önce bir gün sonrasını bile göremediğini belirten Çağlayan, "12 yıl sonrasının planlarını yapar hale geldik. 27 yıl sanayicilik yaptım. Türkiye'nin her dönemini hemen hemen sanayici olarak yaşadım. Türkiye'ye uzun vadeli dediğimiz şey en fazla 3 ay. Orta vadeli 15 gün, kısa vadeli ise bulunduğumuz andır. Biz 2023 yılının projeksiyonunu yapıyoruz. Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutluyoruz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefine kilitlendik. Bundan 10 yıl önce dünyanın 26. büyük ekonomisi olan, satın alma gücü paritesinde 16. olan Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesini istiyoruz. Kişi başı geliri 25 bin doların üzerine çıkaracağız. Bunu yapar mıyız? Bunları bal gibi yaparız. Türkiye bu konuda kararını verdi" diye konuştu.

"BİZİM DE ARTIK BAŞARI HİKAYELERİMİZ VAR"
Türkiye'nin yıl kaybeden değil, yıl kazanan ülke haline geldiğini söyleyen Çağlayan, "Bizim bu rakamları telaffuz etmemiz atalarımıza olan boyun borcudur. Türkiye büyük bir mücadele verdi. Bu hedefe ulaşmak bizim boynumuzun borcudur. Muasır medeniyetler seviyesine gitmenin gayreti içindeyiz. Yapmak istediğimiz bu. Bugün gelinen noktada hükümet ve özel sektör hedefe kilitlendi. Bizim de artık başarı hikayelerimiz var. Yıllar öncesinde kısa bir süre önce dışarıdan borç aldığı için talimat almak zorunda kalan Türkiye, şükürler olsun, dünyanın krizle boğuştuğu, Avrupa'daki birçok ülkenin oksijen çadırına girdiği bir ortamda başarı hikayesi yazdı. Türkiye'nin imajı değişti. Özel sektörümüz bunu kemiklerinde hissediyor. Şirketlerimiz para ediyorsa, Türk şirketleri Avrupa şirketlerini alıyorsa, ihracatımız artıyorsa bu çok önemlidir. Gidecek daha çok yolumuz var. İngiltere başbakanı, gelecek bilimcileri, Türkiye'nin gelecekte dünyanın en büyük starından biri olacağını söylüyor. Biz de ne olduğumuzu biliyoruz.
Durmak yok, yola devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"CARİ AÇIĞIN KULAĞINI BÜKECEĞİZ"
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün 2011 yılında 26 milyar dolar ihracat yaptığını hatırlatan Çağlayan, sektörde 80 binden fazla işletmenin yer aldığını söyledi. Türkiye'nin en önemli tek meselesi olan cari açığın kulağını bükeceklerini anlatan Çağlayan, "Sektörün 10 milyar doların üzerinde net döviz getirisi var. Böylesine önemli bir sektör. Almanya ve İtalya'dan sonra tekstil ve konfeksiyonda Avrupa'nın üçüncüyüz. Rakipler ne yapıyor? Elin oğlu ne yapıyor? Örme giyim eşyasında 22 doları sattığımız ürünü İtalya 54 dolara satıyor. Bu basit bir soru. Neden? Birbirimize soralım sebebi çok basittir. Ar-Ge, inovasyon ve ülke imajıdır. Ne eksiğimiz var. Türkiye gayri safi milli hasılasının binde 86'sını Ar-Ge'ye harcıyor" açıklamalarında bulundu.
Çağlayan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Ar-Ge konusunda 2023 yılı projeksiyonumuzda gayri safi milli hasılanın yüzde 3'üne düşürmek istiyoruz. Biz artık yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürün üretmeye geçmeliyiz. Ben 135 milyar dolarlık ihracatımızdan dolayı Türk ihracatçısına gönülden teşekkür ediyorum. Bu ihracatı siz yaptınız. Biz greyderlik yapıp sizin önünüzü açtık."

"SANAYİCİLER İÇİN TEŞVİK SİSTEMİNİ ŞUBATIN İKİNCİ HAFTASINDA İLAN EDECEĞİZ"
Geçen sene 135 milyar dolar ihracat yaparken 98 milyon ton mal ihracatı yapıldığını vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
"Bir kilogramına 1,37 dolara yaptık. Buna karşılık Japonya'da bir kilogramın ortalama fiyatı 3,84 dolar oldu. Almanya'nın ise 3,55 dolar oldu. İtalya'nın 3,12 dolar oldu. Türk işadamlarını teşvik sistemleri ile taçlandıracağız. Dün akşam yaptığım toplantıda değerli bakanlarla mutabakat sağlayarak son noktayı koyduk. Başbakanımıza teşvik sistemini sunuyoruz. Şubat ayının ikinci haftasında, birkaç gün içinde yeni teşvik sistemini tüm dünya ve Türkiye'ye ilan ediyoruz. Teşvik sistemi ile ileri teknoloji ve katma değeri özellikle ön plana çıkaracak rakamlar var. Bu çalışmayı yaparken, kafanızı nereye çevirirseniz yanınızda bizi göreceksiniz. Hayatınızın her evresinde ekonomi sizin yanınızda oldu ve devam edecek. Gelin bu rakamlarımızı çok daha yukarıya getirelim. Bundan sonra ürünümüze paha ve değer katarak, inovasyon katarak pazarlayıp satalım. Niçin bizim 5 katı fiyatımıza satsınlar? İtalya miktar olarak bizden yüzde 41 daha az olmasına rağmen, katma değeri bizden çok fazla. Biz de bunu çabuklaştıralım diye buradayız. Çok çabuk yapalım diye buradayız. Sektörün kapasitesi mutlaka artmalı. Daha fazla artırmak ve geliştirmek durumundayız. 50 dolara satacağımız ürünleri 10 dolara satmaya devam edecek miyiz? Bursa'da üretilip 10 dolara ihraç edilen malı 50 dolara ithal etmeye devam edecek miyiz? Tabii ki hayır. Mevcut sistemle yola devam edemiyoruz. Bunun için zeka, kabiliyet ve beyin gücüne sahibiz. Önemli olan bu gücün bir araya gelip koordine edilmesi."

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise, tasarım ve inovasyona çok önem verdiklerini, bu yönde yapılan tüm programlara desteklerinin her zaman süreceğini söyledi. Katma değeri yüksek ürünler üretmenin şart olduğunu vurgulayan Büyükekşi, "Özgün ürünler üretilmesi, sürdürülebilir ihracat artışı, 2023 Türkiye ihracat stratejisi kapsamında Ar-Ge ve tasarım kültürünün ekonomiye yerleşmesi çalışmalarına oldukça önem veriyoruz. Bu çalışmalara maddi ve manevi destek veriyoruz. Özellikle 2012 yılında bizim amacımız, bundan sonra ihracatımızın katma değeri yüksek ürünlerden oluşmasıdır. 2011 yılında ihracatta yüzde 18,5 artış oldu. 2012 yılı için 150 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk" dedi.

"YIL SONU HEDEFİNE RAHATÇA ULAŞACAĞIZ"
2012 yılı Ocak ayında yüzde 10'luk bir artışla 10,5 milyar dolaklık ihracat rakamına ulaştıklarını vurgulayan Büyükekşi, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Yüzde 10'luk ihracatı artışını İnegöl'de açıkladık. Sayın Çağlayan şu an aramızda. Kendisi bu yıl hızlı bir şekilde çalışmalarına başladı. Dünyanın her yerine geziler düzenleyerek bizlere yardımcı oluyor. Tüm ihracatçılarımız adına kendisine çok teşekkür ediyorum. Bizim 2023 yılındaki hedefimiz 500 milyar dolar. Bu hedefe ulaşmak için 12 yılda her yıl ortalama ihracatımızı yüzde 12 artırmamız gerekir. Geçen yıl ihracatı yüzde 18 artırdık. Bu yıl yüzde 12 hedefliyoruz. 500 milyar dolar hedefi için biz hazırız. Sizlerin liderliğinizde devam edeceğiz. Hedefe yıl sonunda rahatça ulaşacağız."
Bursa Valisi Şahabettin Harput da, son iki yılda dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında bulunan Türkiye için Ar-Ge'nin çok önemli olduğunu belirterek programın hedefine ulaşmasını diledi.

"TÜRKİYE AR-GE HARCAMALARINDA 22. SIRADA"
UTİB Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye'nin son 10 yılda tutarlı bir gelişme gösterdiğini ifade ederek, "Ülkemiz rekabet gücünü önemli ölçüde artırdı. Bu bağlamda Ar-Ge harcamaları arasında da ülkemiz dünyanın ilk 10 ülkesi arasında gelmeli. Türkiye yakın ve komşu ülkeler açısından örnek gösterilen bir ülke haline geldi. Merkezi yönetimin istikrarlı ekonomi politikalarının ve vizyon sahibi yönetim kadrolarımızın bunda katkıları oldu. Zirveye tırmanmak önemlidir. Daha da önemlisi orada kalabilmektir. Burada kalmak için buradayız. Ar-Ge yatırımlarını Türkiye son 10 yılda 25 kat artırdı. Son 15 yılda dünyada Ar-Ge harcamalarının artış hızı dünya ekonomilerinin üzerindedir. Ar-Ge harcamalarının yüzde 34'ünü ABD, yüzde 13'ünü Çin ve Japonya ise yüzde 12 karşılamaktadır. Türkiye dünyadaki Ar-Ge harcamaları listesinde 22. sıradadır" dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, bütçeden Ar-Ge harcamalarına ayrılan miktarın az olduğunu belirterek, Türk tekstil ve konfeksiyon sanayicilerinin en zor durumda bile zümrüdü anka kuşu gibi küllerinden doğmaya tekrar başladığını söyledi.
Zirvede iki gün boyunca 80'i yabancı olmak üzere 235 proje görücüye çıkacak. Ar-Ge Pazarı etkinliğine yurt içinden 160, yurt dışından da 43 akademisyenin katılması bekleniyor.