Asgari ücret zammı için kulis: Hesap yine değişti!
Asgari ücret zammı için kulis: Hesap yine değişti!
Asgari ücret zammı uzun süredir ekonomi gündeminin en önemli konularından bir tanesi. Asgari ücret ne kadar olacak sorusu sorulmaya devam ederken çok sayıda oran ve rakam konuşuluyor. Bir süredir asgari ücret zammının beklenen enflasyona göre mi yoksa gerçekleşen enflasyona göre mi yapılacağı tartışılırken Doç. Dr. Filiz Eryılmaz dikkat çeken bir kulis bilgisini paylaştı. Buna göre formül de hesap da yeniden değişti.
Haber Giriş Tarihi: 12.11.2024 15:02
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2024 15:05
Kaynak:
MyNet
Asgari ücret ne kadar olacak? Asgari ücret zammı ne kadar olacak?
Milyonlar asgari ücret görüşmelerinden çıkacak sonuca kilitlenmişken gündemde çokça oran ve rakam da konuşuluyor. Farklı formüllere hesaplama yapılırken yepyeni bir kulis bilgisiyle dikkat çeken bir hesap daha geldi. Bir süredir asgari ücret zammının beklenen enflasyona göre mi yoksa gerçekleşen enflasyona göre mi yapılacağı tartışılıyordu. İşte o kulis bilgisine göre ikisi de tam anlamıyla olmayacak...
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Habertürk canlı yayınında asgari ücretle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"BU KEZ FARKLI DÖNEMİNDEYİZ"
"Gerçekleşen enflasyona göre aslında asgari ücret belirleniyor. Bu yoldan gidersek gerçekleşen enflasyon yüzde 44-45 bandında olacak. Yani kabaca Merkez Bankası'nın hedefi üzerinden gidelim... 2024 hedefi yüzde 44. Bu ne demek? 24 bin 483 TL'ye çıkarılıyor olması gerekir bu durumda. Fakat bu kez farklı dönemindeyiz biz. Neden bu kez farklı dönemindeyiz? Çünkü özellikle başta IMF olmak üzere yabancı kurumların Türkiye'ye şöyle bir tavsiyesi var raporlarında, diyorlar ki; siz enflasyonla mücadele ediyorsunuz, enflasyonla mücadele ettiğinizde ücretler de açıkçası enflasyon için önemli bir nedendir hipoteziyle geliyorlar, bu nedenle ücretlere geçmiş enflasyona göre değil, artık enflasyon hedeflerinde daha tutturulabilir, onlar böyle ifade ediyorlar, daha öngörülebilir yol istiyorsanız, bu konuda başarılı olmak istiyorsanız, beklenen enflasyona göre ücretlere zam yapmanız lazım, yani geriye doğru endeksleme değil, ileriye doğru yapmanız lazım.
Sayın Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay hocam da belirtti, dedi ki; yani bizim artık enflasyonu, üstü kapalı tabii benim anladığım bu, yani enflasyonla mücadele etmek istiyorsak artık geriye doğru geçmiş enflasyona göre değil, ileriye doğru yani beklenen enflasyona göre ücret zamlarını verdiğimiz noktaya artık geçmemiz gerekli şeklinde...
Eğer gerçekten sistemde bir bozukluk olmazsa siz enflasyonla mücadele ederken tüm paydaşlar eşit derecede enflasyonla mücadelede elini taşın altına koyduğu bir sistem varsa evet belki beklenen enflasyona göre bir ayarlama yaparsınız. Ne demek istiyorum; örneğin, yeniden değerleme oranı kabaca yüzde 44'lerde, ocak ayında göreceğiz, yönetilen yönlendirilen fiyatlara yüzde 21 beklenene göre mi yapılacak yoksa yeniden değerleme oranına göre mi yapılacak... Kuvvetle muhtemel yeniden değerleme oranına göre. Dolayısıyla kamu tarafında bu göreceğiz.
"ÖZEL SEKTÖRÜN BİR SENE SONRASI İÇİN ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 51"
Türkiye'de enflasyonun en önemli nedenlerinden biri nedir? Fahiş fiyat, fırsatçılık. Yani hazır ortam varken, hazır fiyat algıları bozulmuşken birçok kurumda fahiş fiyat fırsatçılığı görüyoruz. Yani özel sektör zam yaparken ocak ayında neye göre yapmayacağız fiyat zamlarını, beklenen enflasyona göre yapmayacak. Hatta gerçekleşen enflasyonun bile üzerinde bekleyişi içerisinde olduğunu görüyoruz; yüzde 51 özel sektörün bir sene sonrası için enflasyon beklentisi.
Gelelim hane halkına. Hane halkında da Türkiye'de gelir dağılımında bozulma var. Dolayısıyla ağırlıklı olarak o talebi yukarı çeken, talebi yaratan kesim üst düzey gelir grubu. Yani en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik kesim. 17 milyonluk kesimden bahsediyoruz. Bu kesim faiz artırılsa bile faize karşı duyarlı değil hatta faiz arttıkça para piyasası fonlarında, işte ağırlıklı olarak serveti var, servet yetkisiyle zaten zengin olmaya devam ediyor. Bu kesimin talebi zaten aslında enflasyonu yukarı çekiyor. O zaman biz nereye gidiyoruz? Beklenen enflasyona göre sadece kimden fedakarlık beklemiş oluyoruz? Dar gelirli, asgari ücretli kesimden beklemiş oluyoruz. Keşke yapılabilse, keşke ülkenin imkanları el verse ve keşke diğer kesimlerde sorun olmasa da herkes beklenen enflasyona göre fiyat, ücret zamları yapabilse.
"BİR GÜN ÖNCE DUYDUĞUM KULİS BİLGİSİ"
Ben şunu anlıyorum; mümkün mertebe kulislerden bu bilgilerin çok gelmesi, önden bildiğimiz gibi bir kamuoyunun nabzı bir yoklanıyor. Kamuoyu bir miktar alıştırılıyor ve kamuoyu ne tepki veriyor. Şimdi mesela son konuşulan, bir gün önce duyduğum kulis bilgisi şu; gerçekleşen enflasyonun yüzde 50'si alınacak. Yüzde 44. Yüzde 50'si oradan gelecek, 22'yi oradan alacaklar. Beklenen enflasyon yüzde 21. Yüzde 50'si oradan gelecek 10,5 ikisi toplanacak yüzde 32,5 olacak o da neye tekabül ediyor 22 bin 525 TL'ye tekabül ediyor.
"TAM ANLAMIYLA BEKLENEN ENFLASYONA GÖRE DE OLMAYACAK, TAM ANLAMIYLA GERÇEKLEŞEN ENFLASYONA GÖRE DE YAPMAYACAKLAR"
Benim anladığım şu. Tabii bu bir komisyon kararı. Burada taraflar var, tarafların pazarlığı sonucu belli oluyor burada. Hani burada direkt olarak ne Merkez Bankası ne hükümet bu işin tek tarafı değil ama öyle veya böyle bir görüş birliği elbette oluyordur böyle olursa daha iyi olur böyle olursa daha iyi olur gibi. Bana şey gibi geliyor; yani tam anlamıyla beklenen enflasyona göre de olmayacak tam anlamıyla gerçekleşen enflasyona göre de yapmayacaklar, bir ara formül bulunacak gibi geliniyor. Orada da minimum 32,5'tan kapı açılır gibi geliyor bana. Mümkün mertebe şunu anlıyoruz; bakın ekonomi yönetiminin burada bir görüş bildirmediği biliyoruz, burada bir taraf çok net olmadığını biliyoruz ama enflasyonla mücadele olduğu için bir biçimde kamuoyu önden de hazırlanıyor, önden kulis bilgileri geliyor. Buna göre de bakın bence piyasa biraz hazırlandı."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asgari ücret zammı için kulis: Hesap yine değişti!
Asgari ücret zammı uzun süredir ekonomi gündeminin en önemli konularından bir tanesi. Asgari ücret ne kadar olacak sorusu sorulmaya devam ederken çok sayıda oran ve rakam konuşuluyor. Bir süredir asgari ücret zammının beklenen enflasyona göre mi yoksa gerçekleşen enflasyona göre mi yapılacağı tartışılırken Doç. Dr. Filiz Eryılmaz dikkat çeken bir kulis bilgisini paylaştı. Buna göre formül de hesap da yeniden değişti.
Asgari ücret ne kadar olacak? Asgari ücret zammı ne kadar olacak?
Milyonlar asgari ücret görüşmelerinden çıkacak sonuca kilitlenmişken gündemde çokça oran ve rakam da konuşuluyor. Farklı formüllere hesaplama yapılırken yepyeni bir kulis bilgisiyle dikkat çeken bir hesap daha geldi. Bir süredir asgari ücret zammının beklenen enflasyona göre mi yoksa gerçekleşen enflasyona göre mi yapılacağı tartışılıyordu. İşte o kulis bilgisine göre ikisi de tam anlamıyla olmayacak...
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Habertürk canlı yayınında asgari ücretle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"BU KEZ FARKLI DÖNEMİNDEYİZ"
"Gerçekleşen enflasyona göre aslında asgari ücret belirleniyor. Bu yoldan gidersek gerçekleşen enflasyon yüzde 44-45 bandında olacak. Yani kabaca Merkez Bankası'nın hedefi üzerinden gidelim... 2024 hedefi yüzde 44. Bu ne demek? 24 bin 483 TL'ye çıkarılıyor olması gerekir bu durumda. Fakat bu kez farklı dönemindeyiz biz. Neden bu kez farklı dönemindeyiz? Çünkü özellikle başta IMF olmak üzere yabancı kurumların Türkiye'ye şöyle bir tavsiyesi var raporlarında, diyorlar ki; siz enflasyonla mücadele ediyorsunuz, enflasyonla mücadele ettiğinizde ücretler de açıkçası enflasyon için önemli bir nedendir hipoteziyle geliyorlar, bu nedenle ücretlere geçmiş enflasyona göre değil, artık enflasyon hedeflerinde daha tutturulabilir, onlar böyle ifade ediyorlar, daha öngörülebilir yol istiyorsanız, bu konuda başarılı olmak istiyorsanız, beklenen enflasyona göre ücretlere zam yapmanız lazım, yani geriye doğru endeksleme değil, ileriye doğru yapmanız lazım.
Sayın Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay hocam da belirtti, dedi ki; yani bizim artık enflasyonu, üstü kapalı tabii benim anladığım bu, yani enflasyonla mücadele etmek istiyorsak artık geriye doğru geçmiş enflasyona göre değil, ileriye doğru yani beklenen enflasyona göre ücret zamlarını verdiğimiz noktaya artık geçmemiz gerekli şeklinde...
Eğer gerçekten sistemde bir bozukluk olmazsa siz enflasyonla mücadele ederken tüm paydaşlar eşit derecede enflasyonla mücadelede elini taşın altına koyduğu bir sistem varsa evet belki beklenen enflasyona göre bir ayarlama yaparsınız. Ne demek istiyorum; örneğin, yeniden değerleme oranı kabaca yüzde 44'lerde, ocak ayında göreceğiz, yönetilen yönlendirilen fiyatlara yüzde 21 beklenene göre mi yapılacak yoksa yeniden değerleme oranına göre mi yapılacak... Kuvvetle muhtemel yeniden değerleme oranına göre. Dolayısıyla kamu tarafında bu göreceğiz.
"ÖZEL SEKTÖRÜN BİR SENE SONRASI İÇİN ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 51"
Türkiye'de enflasyonun en önemli nedenlerinden biri nedir? Fahiş fiyat, fırsatçılık. Yani hazır ortam varken, hazır fiyat algıları bozulmuşken birçok kurumda fahiş fiyat fırsatçılığı görüyoruz. Yani özel sektör zam yaparken ocak ayında neye göre yapmayacağız fiyat zamlarını, beklenen enflasyona göre yapmayacak. Hatta gerçekleşen enflasyonun bile üzerinde bekleyişi içerisinde olduğunu görüyoruz; yüzde 51 özel sektörün bir sene sonrası için enflasyon beklentisi.
Gelelim hane halkına. Hane halkında da Türkiye'de gelir dağılımında bozulma var. Dolayısıyla ağırlıklı olarak o talebi yukarı çeken, talebi yaratan kesim üst düzey gelir grubu. Yani en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik kesim. 17 milyonluk kesimden bahsediyoruz. Bu kesim faiz artırılsa bile faize karşı duyarlı değil hatta faiz arttıkça para piyasası fonlarında, işte ağırlıklı olarak serveti var, servet yetkisiyle zaten zengin olmaya devam ediyor. Bu kesimin talebi zaten aslında enflasyonu yukarı çekiyor. O zaman biz nereye gidiyoruz? Beklenen enflasyona göre sadece kimden fedakarlık beklemiş oluyoruz? Dar gelirli, asgari ücretli kesimden beklemiş oluyoruz. Keşke yapılabilse, keşke ülkenin imkanları el verse ve keşke diğer kesimlerde sorun olmasa da herkes beklenen enflasyona göre fiyat, ücret zamları yapabilse.
"BİR GÜN ÖNCE DUYDUĞUM KULİS BİLGİSİ"
Ben şunu anlıyorum; mümkün mertebe kulislerden bu bilgilerin çok gelmesi, önden bildiğimiz gibi bir kamuoyunun nabzı bir yoklanıyor. Kamuoyu bir miktar alıştırılıyor ve kamuoyu ne tepki veriyor. Şimdi mesela son konuşulan, bir gün önce duyduğum kulis bilgisi şu; gerçekleşen enflasyonun yüzde 50'si alınacak. Yüzde 44. Yüzde 50'si oradan gelecek, 22'yi oradan alacaklar. Beklenen enflasyon yüzde 21. Yüzde 50'si oradan gelecek 10,5 ikisi toplanacak yüzde 32,5 olacak o da neye tekabül ediyor 22 bin 525 TL'ye tekabül ediyor.
"TAM ANLAMIYLA BEKLENEN ENFLASYONA GÖRE DE OLMAYACAK, TAM ANLAMIYLA GERÇEKLEŞEN ENFLASYONA GÖRE DE YAPMAYACAKLAR"
Benim anladığım şu. Tabii bu bir komisyon kararı. Burada taraflar var, tarafların pazarlığı sonucu belli oluyor burada. Hani burada direkt olarak ne Merkez Bankası ne hükümet bu işin tek tarafı değil ama öyle veya böyle bir görüş birliği elbette oluyordur böyle olursa daha iyi olur böyle olursa daha iyi olur gibi. Bana şey gibi geliyor; yani tam anlamıyla beklenen enflasyona göre de olmayacak tam anlamıyla gerçekleşen enflasyona göre de yapmayacaklar, bir ara formül bulunacak gibi geliniyor. Orada da minimum 32,5'tan kapı açılır gibi geliyor bana. Mümkün mertebe şunu anlıyoruz; bakın ekonomi yönetiminin burada bir görüş bildirmediği biliyoruz, burada bir taraf çok net olmadığını biliyoruz ama enflasyonla mücadele olduğu için bir biçimde kamuoyu önden de hazırlanıyor, önden kulis bilgileri geliyor. Buna göre de bakın bence piyasa biraz hazırlandı."
Kaynak: MyNet
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR