Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ve Düzce Belediyesinin desteğiyle Konuralp Müze Müdürlüğü Başkanlığınca Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde yaklaşık 5 yıldır sürdürülen kazı çalışmalarının yüzde 95'i tamamlandı.
Konuralp Mahallesi'nde yer alan antik kentte önemli bulguların gün yüzüne çıkarıldığı kazılarda, farklı dönemlerde şiddetli depremlere maruz kalan Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde özellikle tiyatro bölümünün bütünlüğünün korunduğu belirlendi.
Restorasyon çalışmalarına başlanması planlanan Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde, 10 bin seyirci kapasitesine sahip tiyatronun gelecek yıl turizme kazandırılması hedefleniyor.
Prusias ad Hypium Antik Tiyatro kazısı bilimsel danışmanı ve Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, kazı çalışmalarında özellikle tiyatro bölümünde son aşamaya gelindiğini söyledi.
Kaldırma çalışmalarının tapınağın güney bölgesinde sürdüğünü ve kısa sürede o bölgede de restorasyon projesinin başlayacağını dile getiren Kadıoğlu, "Bölgede tapınağın üstünde yeni yapılar çıktı. Buradaki yapıları da kaldırdığımızda kazı çalışmaları sona erecek. Restorasyon projeleri tamamlandı ve kuruldan geçtiğinde, buradaki yapı daha gezilebilir ve daha algılanabilir hale gelecek." dedi.
Antik kentte 5 yıldır 12 ay aralıksız süren kazı çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını vurgulayan Kadıoğlu, şöyle konuştu:
"Çalışmalarımız, bu yıl sonunda tamamlanacak ve 2025 yılında restorasyon çalışmalarına başlayabileceğiz. Bu alana sadece 'Batı Karadeniz'in en büyük antik alanı' demek doğru olmaz. Aslında tüm Karadeniz Bölgesi'ndeki en iyi korunmuş tiyatro burası. Trabzon'dan tutun İstanbul'a kadar bu bölgedeki en iyi korunmuş tiyatro yapısıyla karşı karşıyayız. Özellikle son yıllarda rastlanan bulgular ve heykeltıraşlık eserler yapının önemine vurgu yapıyor."
Kadıoğlu, bölgenin zengin bir geçmişe sahip olduğunu ve elde edilen bulguların bunu kanıtladığını belirtti.
Antik kentte çıkan bulgular
Kazılarda bugüne kadar 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen, Yunan mitolojisinde "gözlerine bakanı taşa çeviren, yılan saçlı dişi canavar" olarak bilinen Medusa heykel başı, mask (yüz kalıbı) heykelleri ile grotesk (eski çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme) figürü ve tonoz (tavan örtüsü) bulundu.
Sahne bölümünün ortalarında yürütülen çalışmalarda ise yine Yunan mitolojisindeki tanrı Apollon ile zafer tanrıçası ve avcı Akteon'un kabartma heykellerine rastlandı.
Tiyatro yapısının büyük bölümü açığa çıkarılan kazılarda, geçen yılın son bölümünde "Dionysos Kült Mekanı"nı yansıtan aslanlı mozaik ve Büyük İskender'e ait heykel başı bulunması, arkeologları heyecanlandırdı.
Kazılarda, Doğu Roma döneminde tiyatronun amacı dışında kullanıma başlandığı, özellikle Osmanlı döneminden itibaren yerleşim alanı olarak kullanıldığı anlaşıldı.
Büyük oranda sağlam şekilde ortaya çıkarılan tiyatro, bugünkü Doğu Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri kesimini kapsayan "Bitinya bölgesi"nin yanı sıra Anadolu'nun da iyi korunmuş tiyatrolarından biri olma özelliği taşıyor.
Kazılarda son olarak antik tiyatronun sahne binasını yaptıran M. Iulius Proklos'a ait olduğu değerlendirilen 1800 yıllık büst bulundu.