Aydın, şöyle konuştu; "Süreç, federasyon yönetimi tarafından ana statüye uygun yürütülmedi. Yeterli destek yazısı toplayamadığımız yönünde de Haberler duyuyoruz. Biz yeterli destek yazısıyla adaylık başvurumuzu yaptık. Kesin delege listesi yayınlanmadan bizden adaylık başvurusu aldılar. Kesin liste belli olmadan hayali isimlerden imza toplayamazdık. Biz de kulüp başkanlarından yönetim kurullarından destek yazısı aldık. Kesin delege listesi yayınlanmış olsaydı delegelerden alırdık. Yönetim kurulumu araştırırsanız Türkiye Boks camiasının kendisiyiz. Daha fazlasını da alabilirdi ancak zor durumda bırakmamak adına insanları tarafsız göstermek istedik. Türkiye bir hukuk devletidir. Yapılan hataları ve ana statüye aykırı durumları belgeleriyle Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunduk. Onlar da adaletli bir karar vererek seçim sürecinde yapılan yanlışları fark ettiler ve süreci durdurdular. Seçimlerin daha adil bir ortamda yapılmasını istiyoruz. Seçme ve seçilme hakkımızı kullanmak istiyoruz. Yarışa girelim, iyi olan kazansın. Mevcut federasyon yönetim kurulu ve makamın gücüyle camiamızı etki ve baskı altına almaya çalışıyor. İnsanları yönlendirmeye çalışıyorlar. Bizler boks camiasının neferleri olarak bir oluşum başlattık. Arkadaşlarımızın içinde profesörler, doçentler var. Amacımız sadece Türk boksuna hizmet etmek. Camiamızın sorunlarına vakıfız, demokratik bir şekilde seçme ve seçilme hakkımızı kullanmak istiyoruz. Ancak seçim sürecinde bizim adaylığımız bazı oyunlarla engellenmeye çalışılmıştır. Federasyon yönetimi mahkemeye başvurdu ve reddedildi. Şimdi Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda çözüm üretmeye çalışıyorlar. Beklentimiz federasyonun kayyum tarafından yönetilmesi, seçim sürecinin adil bir şekilde herkes için eşit olması ve çıkıp yarışmak istiyoruz. Tahkim Kurulu'nda iyi niyetli insanlar olduğuna inanıyorum ancak bir kısmının da iyi niyetli olmadığına inanıyoruz. Dolayısıyla da hukuki olarak haklarımızı aramak istedik. Adaylığımız yasa dışı şekilde engellendiği için durumu arz ettik ve hukukun desteğini istedik. Tahkim Kurulu mahkeme kararının üstünde değildir. Mahkeme kararı dün çıkmış olmasına, ihtiyati tedbir kararı alınmış olmasına rağmen bu insanları buraya toplayan federasyon yönetimini de kamuoyunun taktirine bırakıyorum. Otel tutuldu bu kadar delege için, bu masraflar ödeniyor. Bu kadar insanı seçim yapılacak gibi buraya toplayarak devletimizin sporcularımızın imkanlarını heba etmiş oldular." HASAN KARTAL: "BU SADECE KAOS YARATMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Başkanvekili Hasan Kartal basın mensuplarına son gelişmeyi aktarırken mahkemenin ihtiyati tedbir kararını kaldırma başvurularını reddettiğini söyledi. Kartal, şu açıklamalarda bulundu; "Federasyon seçimlerinden adayların belli bir destek alması lazım. Bu işe başvuran arkadaşımız bu desteği alamamış. Bakanlığa gidiyorsun, ne kadar desteğin varsa bakanlıkta sayım yapılıyor. O sayım çerçevesinde de seçime girip giremeyeceğin belli oluyor. Bunlar 45'i dolduramadılar. Bunu bulamadılar. Birkaç tane de iptal olan olmuş. O üç tane iptal olduğu zaman sen 45'i yakalayamıyorsun. Yakalama şansın yok. Yakalansan bile, 45'i zor bulan birinin seçimi kazanma şansı nasıl olur? Bu sadece kaos yaratmaktan başka bir şey değil. Mahkeme de bunu, bu genel kurulun ne olduğunu, 300 kişinin burada olduğunu, otelde yattığını tabi mahkeme bilmiyor. Ama mahkemenin de anlamadığım bir tarafı, hemen anından karar vermesi. Karşı tarafı dinlemeden anında karar vermesinin ne anlama geldiğini de bilemiyorum. Bu kadar insan burada, bu kadar insan sıkıntılı. Haklı bir taraf olur, dersin ki 'bu taraf yüzde yüz haklı'. Ona göre bir karar verirsiniz. Haklı gözüken bir şey de yok. Mahkeme devam ederse kaybedecekleri de kesin. Ki mahkemeye de gerek kalmayacak inşallah. Akşama kadar bekliyoruz. Bakalım ne olacak, ne yapabiliriz. Ama tahmin ediyorum bu sıkıntı sonucunda iyi bir genel kurul yapar ve bitiririz. İtiraz dilekçesi verdik ama yasal duruma baktığımız zaman yapılması gereken şey, duruşmalı bir görüşme yapılması gerekiyor. Bu da iki tarafa da tebliğ edilecek. Tebliğin edilmesi en az 5-6 gün. Bu demek oluyor ki neticede mahkeme kararına uyacağız bu işi yapmayacaksak. Bu insanları göndereceğiz ve tekrar gelecekler. Ama tahkim ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde ve tahkimden çıkan sonuca baktığımız zaman da, tahkim bizim bu genel kurulu yapmamızda bir sakınca olmadığını söylüyor. Daha bugünkü genel kurulda yeterli çoğunluğun var olup olmadığı belli değil. Delege buraya gelir ama çoğunluğu ispat edemezsin. Neticede bugünkü çoğunluk sağlanmamış da olabilir. Kayyum yönetmesine gerek yok. Çok kısa sürede bir karar alınması kaydıyla yeni bir genel kurul da olur. Ama tabi bunun neticede federasyonlar bakanlığa bağlı bir kuruluştur. Bakanlık ne karar verirse o şartlar çerçevesinde biz de gerekeni yaparız."