Boyun kütletmek: Masum bir alışkanlık mı, sağlık için tehdit mi?

Günlük hayatta rahatlamak için sıkça başvurulan boyun kütletme alışkanlığı ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle ehil olmayan ellerde yapılan bu hareket damar yırtılmasına, hatta felce sebep olabiliyor.

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 15:44
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 15:44

Günlük hayatın yoğun temposu, vücudun pek çok bölgesinde kasılmalara neden oluyor. Bu kasılmaların en sık hissedildiği yerlerden biri de boyun bölgesi. Rahatlama arayışındaki pek çok kişi, boynunu kütletiyor… Kimileri bu hareketi kendi başına yaparken, kimileri ise başkalarından “kütletme desteği” alıyor.

Peki, bu alışkanlık gerçekten masum mu yoksa göründüğünden çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir mi? Boyun kütletme alışkanlığının tehlikelerini Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İpek Midi anlattı.

Kişinin kendi alışkanlıkları ile yaptığı boyun kütletme hareketleri uygun olmayan bir pozisyonda hızlı yapıldığında şah damarlarında ya da boyun arka bölgesindeki damarlarda yırtılmaya neden olabiliyor.

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İpek Midi

Şah damarında yırtılmaya neden olabiliyor

“Halk arasında boyun kütletme olarak bilinen kayropiraktik uygulamalar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor” diyen Prof. Dr. Midi, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Kişinin kendi alışkanlıkları ile yaptığı boyun kütletme hareketleri uygun olmayan bir pozisyonda hızlı yapıldığında şah damarlarında ya da boyun arka bölgesindeki damarlarda yırtılmaya neden olabiliyor.”

Damarlardaki bu yırtılma ise beraberinde hayati tehdit yaratan bir dizi sağlık sorununa yol açıyor. Yaşanabilecek olası sorunları Prof. Dr. Midi’den öğreniyoruz:

“Damar yırtılmasına bağlı kişide hem tıkayıcı hem de kanamalı inme gelişebiliyor. Vücudunun bir tarafında güçsüzlük ya da his kaybı oluşabiliyor. Tutulan damarın yerine bağlı olarak baş dönmesi, bulantı, kusma, dengesizlik, konuşmada bozulma, yutmada zorluk, görme kaybı, Horner sendromu olarak adlandırılan tek göz kapağında düşüklük görülebiliyor. Yine vücudun bir tarafında terleme kaybı ve göz bebeğinde küçülme gibi birçok nörolojik bulgu eşlik edebiliyor.”

Kütletme sonucu gelişen ağrıya dikkat

Boyun kütletmesi sonucu gelişen uzun süreli, kimi zaman yüzü de içerecek şekilde boyun ön ya da arka bölgesinde ağrı, olası diseksiyon; yani damar yırtılması işareti olabiliyor. Prof. Dr. Midi bu gibi durumlarla karşı karşıya kalanlara uyarıda bulunuyor:

“Kişilerin herhangi bir travma öyküsü de mevcutsa en yakın sağlık merkezine başvurmaları sonradan oluşabilecek inme riski açısından da önem arz ediyor.”

Peki beyin damarlarında yırtılma neden meydana geliyor? Soruyu, “Damarlardaki yırtılma kendiliğinden olabileceği gibi travma sonrası ya da hastaya yapılan anjiyo işlemi sonrası da gelişebiliyor” diye yanıtlayan Prof. Dr. Midi, şöyle devam ediyor:

“Damardaki yırtılma beyin içindeki damarlarda ya da boyun bölgesindeki damarlarda olabiliyor. Literatürde şah damarlarında (karotid arter) yıllık damar yırtılması görülme sıklığı 100 bin kişide 2.5-3, boyun arka damarlarında (vertebral arter) ise 100 bin kişide 1-1.5…”

Travmalar damar yırtılmanın sebepleri arasında

Damarlarda yırtılmanın boyun kütletme dışında da pek çok sebebi bulunuyor. Bazı genetik hastalıklar ya da yatkınlıklar bunlar arasında yer alıyor. Ayrıca hipertansiyon, migren, doğum kontrol hapı kullanımı ve vaskülit denilen damarın iltihabı hastalığı risk faktörlerinden bazıları…

Disekisyona (damar yırtılması) yol açabilecek diğer önemli bir konuda travmalar… Prof. Dr. Midi damar yırtılmasına neden olabilecek muhtemel travmaları şu şekilde sıralıyor:

- Boyun bölgesine zarar verecek motorlu araç kazaları,

- Sportif faaliyetler sırasında ani düşme (kayak yaparken düşme gibi) ya da boyunda ani germe hareketleri (hiperfleksiyon, hiperekstansiyon hareketleri)

- Güreş, halter, futbol, boyun bölgesini zorlayıcı manipülasyonlar (masaj, kayropraksi, kuaförlerde saç yıkama sırasında boyun bölgesinin uzun süreli zorlayıcı pozisyonda durması, ağır bir yük taşıma veya şiddetli öksürük, kusma gibi fizyolojik minor travmalar diseksiyona yol açabiliyor.