Gümüşhane merkeze 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2140 metre yükseklikte olan, manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası'ndaki kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl'de 'define' söylentisi üzerine ismi açıklanmayan 2 kişi, kazı için başvuruda bulunmuştu. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü'nce ilgili kişilere define arama ruhsatı verilmişti.
Dipsiz Göl'de, 4 gün sürdürülen kazı çalışmaları, define bulunamayınca sonlandırılmıştı. Kaynağı ve akarı olmayan, Buzul Çağı'ndan kalma, 12 bin yıllık Dipsiz Göl'de tamamlanan kazı çalışmalarının ardından ekipler, alandan ayrılmıştı. Yol seviyesi ile birleştirilen göl alanı taş ve toprak yığını haline dönmüştü.
Kazı sonrası toprak doldurularak, kapatılan Dipsiz Göl'ün eski haline dönüştürülmesi için harekete geçilmiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olaya el atmıştı.
İŞTE DİPSİZ GÖL'ÜN SON HALİ
Gümüşhane'nin merkeze bağlı Dörtkonak köyü sınırlarında yüksek dağların zirvelerindeki Dipsiz Göl ve etrafındaki göller bahar mevsimiyle birlikte büyüleyici görüntüler sunuyor.
Şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta, denizden 2 bin 200 metre yüksekte bulunan Dipsiz Göl ve etrafındaki krater gölleri kalp, yukarıdan bakıldığında nazar boncuğu, su damlacığı ve çığlık tablosuna benzemeleri nedeniyle de ilgi çekiyor.
Uzun yıllar önce su içmek için göle yaklaşan sığırların gölün ortasına geldiğinde batarak kaybolmasının ardından adına 'Dipsiz göl' denilen göl, kar, yağmur ve kaynak suları ile besleniyor.
Zirvelerinde Aygır Göl, Kuru Göller adında başka göller ve irili ufaklı 15'ten fazla doğal göl bulunan Dörtkonak köyü dağları Artabel Gölleri Tabiat Parkından sonra Gümüşhane'de en fazla gölün bulunması nedeniyle ikinci göller bölgesi olarak adlandırılıyor.
Bizans İmparatorluğu'nun Karadeniz eyaleti Haldiya Temasının yöneticisi Theodore Gavras'ın köyü olan "Atra" olarak adlandırılan Dörtkonak köyünde tarihi linyit kömürü madeni ve yaşı 190 milyon yılı bulan kayalaşmış ağaç fosillerinin de bulunduğu bölge tarihi geçmişi, gölleri, fosil yatakları, kar kuyuları, kireç kuyuları ve diğer değerleri ile önemli bir turizm ve kültür alanı olarak nitelendiriliyor.
Doğa yürüyüşü, kampçılık, kuş gözlemi, jeoturizm, bitki inceleme ve doğa fotoğrafçılığı için doğal kaynak değerlerine sahip olan bölgeye en güzel fotoğrafların çekildiği akşam saatlerinde kuş ve doğa fotoğrafı çekmek için giden ödüllü fotoğraf sanatçısı ve eğitmeni Uğur Bulut, "10 yıldır Gümüşhane'nin doğasını gezerek fotoğraflıyorum.
Daha önce de gelmiştim buraya. Bu bölge sarı çiçekleriyle ünlü bir bölge. Doğa fotoğrafçılarının tercih ettiği bir alan.
Sadece burası değil Gümüşhane coğrafyasının her yeri çok güzel. Gümüşhane'yi Türkiye'nin gizli bir bahçesi olarak görüyorum. Her mevsim çok farklı fotoğraflar veriyor bize" dedi.
Bir diğer fotoğrafçı Metin Aydın ise Karslı olduğunu ve 4 yıldır Gümüşhane'de yaşadığını belirterek, "Boş zamanlarımda doğa fotoğrafları çekiyorum.
Bu bölgeyi fotoğraflarda görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Gümüşhane kent merkezine yarım saat uzaklıkta ve ben ilk kez geldim.
En büyük göl kalp şeklinde ve etrafı sarı çiçeklerle çevrili. Gün batımında çok güzel oluyor. Gün batımı, yansıma, silüet, çiçek çektik" şeklinde konuştu.
Dörtkonak köyü zirvelerindeki Dipsiz Göl, geçtiğimiz yıl merkeze bağlı bir başka köy olan Dumanlı köyü sınırlarındaki İstavroma yaylasında bulunan ve define kazısı nedeniyle gündeme gelen Dipsiz Gölle çokça karıştırılmıştı.