Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması gündeme bomba gibi düştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ilk açıklamasında konuyla ilgili "Kılıfına bile uydurulamamış milli irade hırsızlığıdır" dedi. Bir paylaşım daha yapan Özel, 414 belediye başkanını genel merkezde toplantıya çağırdığını açıkladı.
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandığı bildirilmişti. Karara göre DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak'ın yerine Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, CHP'li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün yerine ise Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen Başkan Vekili olarak görevlendirildi.
Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak
"KILIFINA BİLE UYDURULAMAMIŞ MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞIDIR
Kayyum kararının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Özel yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Ovacık Belediyemize ve Tunceli Belediyesi'ne kayyım atama kararı, kılıfına bile uydurulamamış milli irade hırsızlığıdır.
2012'DE KATILDIĞI CENAZE TÖRENİ 2022'DE DAVA KONUSU YAPILMIŞ, 2024'TE SUÇ SAYILMIŞTIR"
Ovacık Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül'ün 2012’de katıldığı bir cenaze töreni, 2022’de dava konusu yapılmış, 2024’te suç sayılmıştır.
"GİTMEKTE OLAN BİR İKTİDARIN SON ÇIRPINIŞLARINDAN AZADE BİR HÜKMÜ YOKTUR"
Taziye ölüye değil, diriye yapılır. Ne aile evladının suçundan sorumlu tutulabilir ne de taziyeye gelenler... İki dönemdir halkın oyuyla seçilen bir belediye başkanını, 12 yıl önce katıldığı bir cenaze nedeniyle görevden almanın, gitmekte olan bir iktidarın son çırpınışlarından azade bir hükmü yoktur.
Biz, seçilmiş belediye başkanlarına yönelik tüm saldırılara karşı olduğu gibi, bu hukuksuzluğa da direneceğiz. Kendi menfaatini, Türkiye’nin menfaatinin üzerine koyanlara, bu milleti teslim etmeyeceğiz"
OLAĞANÜSTÜ TOPLANMA KARARI
Bir paylaşım daha yapan Özgür Özel, "30 Kasım’da 414 belediye başkanımızı Genel Merkezimizde toplantıya çağırdık" dedi.
"31 Mart seçimlerinde millet, Türkiye’de bir iktidar değişimi sürecini başlatmıştır. Ancak hükümet, seçilmiş belediye başkanlarına kumpaslar kurarak, yargıyı sopa gibi kullanarak milletin iradesine direnmektedir.
Belediyelere yönelik saldırıları ayrı ayrı değerlendirmiyor, tepkimizi de topyekûn gösterme kararlılığını taşıyoruz.
30 Kasım’da 414 belediye başkanımızı, kayyım belediyeciliğini ve iktidarın belediyelere yönelik saldırılarını topyekûn göğüslemek üzere Genel Merkezimizde toplantıya çağırdık.
Halkın iradesine kafa tutan karşımızdaki bu kötülüğe karşı, sonuna kadar hep birlikte mücadele edecek, gereken tüm adımları hep birlikte atacağız."
İMAMOĞLU'NDAN KAYYUM KARARLARIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da kayyum kararıyla ilgili açıklamada bulundu. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan İmamoğlu, "Belediyelerde halk iradesi tıpkı Başkan gibi Meclis Üyelerinde de vücut bulur. Bu akşam Tunceli Belediye Başkanlığı’na ilin valisi, Ovacık Belediyemize de ilçenin kaymakamı kayyım olarak atandı. Kesinleşmiş yargı kararı olmadan kayyım uygulaması hukuki değildir. Behemehal, başkan görevden alınıyorsa doğrusu belediye meclisinden yeni başkan seçilmesidir. Mevcut uygulama millet iradesini gasp etmek, seçme ve seçilme hakkını ihlal etmektir. Unutmamak gerekir ki: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi.
ÖZGÜR ÇELİK: MİLLETİN İRADESİNİ GASP ETMEYE SON VERİN
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de kayyum kararıyla ilgili açıklamada bulundu. Sosyal medyadan paylaşımda bulunan Çelik şu ifadelere yer verdi:
"Esenyurt’ta yapılan demokrasi darbesi önce Mardin, Batman ve Halfeti’ye taşındı. Yetmedi, şimdi sırada Tunceli ve Ovacık var. Bu hukuksuzlukla yol alamazsınız!
Milletin iradesini gasp etmeye son verin! Cesaretiniz varsa sandığa gelin, 31 Mart’ta olduğu gibi son kararı milletimiz versin.
Adını koyalım: Bu iktidar yönetemiyor. Bu iktidar, suçluların telaşı içerisindedir. Güzel ülkemizi yönetemedikleri, hukuksuz kayyum kararlarıyla sabittir. Halkın gündemini çalmak için her türlü antidemokratik ve hukuksuz uygulamaya başvuranların tek bir amacı var: Yarattıkları adaletsiz ve çürümüş düzeni sürdürmek.
Derinleşen yoksulluk, sokakları saran çeteler ve hastanelerde ölümle sonuçlanan sağlık sistemindeki çöküşü umursamayan bu iktidar, kayyum rejimiyle toplumsal kutuplaşmayı büyüterek varlığını korumaya çalışıyor. Esenyurt’ta olduğu gibi, Tunceli ve Ovacık’ta da hukuksuz kayyum darbesine karşı, demokratik yol ve yöntemlerden asla taviz vermeden, kararlılıkla karşı çıkacağız.
Halkımız bize güvensin. Türkiye’yi seven, halkın iradesine ve can-mal güvenliğine sahip çıkan bir yönetimle bu karanlık düzeni değiştireceğiz. Vatanımıza, adalet, huzur ve refah gelecek. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir"