İstanbul’da 3 Mart 2009'da Münevver Karabulut’un vahşice katledilmesi, Türkiye’nin en çok tartışılan cinayet davalarından biri haline geldi. Karabulut’un katili Cem Garipoğlu ise 2014'te cezaevinde intihar etti. Ancak bu olay, yıllar boyunca birçok skandal ve tartışmaya yol açtı. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, katıldığı bir televizyon programında davanın gelişmeleri ve yaşanan skandallara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Dosyanın geçmiş sürecinde yaşanan bazı olayları anlatan Epözdemir, Adli Tıp Kurumu’nun bir başka cesetten alınan örneklerin Münevver Karabulut’un iç çamaşırına bulaşmasıyla ilgili yaşanan kontaminasyon skandalını hatırlattı. Epözdemir, skandalın ardından Adli Tıp tarafından yapılan açıklamada ise 16 kişinin otopsi incelemesinin aynı anda yapıldığı ve bunun ilkokul mezunu bir teknisyenin gerçekleştirdiği bilgisinin aktarıldığını söyledi.
PAYLAŞIMLAR DAVA AÇILMASINA ETKİ ETTİ
Epözdemir, son iki yıldır Garipoğlu ailesinin sosyal medyadan yaptığı paylaşımların, Karabulut ailesinin fethi kabir davası açma nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. Son iki yıla kadar fethi kabir başvurusu yapmadıklarını hatırlatan Epözdemir, "Aile, bu paylaşımlar karşısında büyük bir travma yaşadı. Kızları katledilen bir ailenin, cinayetin bir tür kutsallık atfedilerek alay konusu edilmesi kabul edilemez" dedi.
Adli Tıp Kurumu’nun fethi kabir işlemi sonrası yapılan incelemelerinin önemine dikkat çeken Epözdemir, "Bu süreçte aileyle sürekli iletişim halindeyiz ve her adımda yanlarında olacağız" dedi. Epözdemir, mezardan çıkarılan poşet üzerinde yapılacak DNA ve parmak izi incelemelerinin, davanın seyrini belirleyeceğini belirterek "Maddi gerçeklerin ortaya çıkması ve adaletin sağlanması için her türlü çabayı göstereceğiz" dedi.
BAŞSAVCILIĞA VE ADALET BAKANI'NA TEŞEKKÜR
Karabulut’un ailesinin adalet arayışının süreceğini dile getiren Epözdemir, "Bir hukukçu ve bir insan olarak mezarın açılması, poşetle ilgili DNA ve parmak izi incelemeleri ilişkin taleplerimizin kabul edilmesi konusunda hem Başsavcılığın yaptığı çalışmalardan hem de Adalet Bakanı'nın bu konudaki insani feraset tavrından, fikri takibinden son derece mutluyum. Bizim bu taleplerimiz sonuçsuz da kalabilir akamete de uğrayabilirdi" diyerek sözlerini tamamladı.