Nagehan Alçı'dan Deniz Gezmiş açıklaması: hukuk tiyatrosu 3 genci astı

Nagehan Alçı, sıkça dillendirilen "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" görüşünü alıntılayarak "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ailelerinden özür dilemesinin adaletin gereği olduğuna inanıyorum" dedi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahakimiyet.com.tr

Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, bugün (10 Mart 2021) yayımlanan yazısının 'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ailelerinden özür dilense' başlıklı bölümünde sözlerine "Bu cuma 12 Mart darbesinin 50. yıldönümü" diye başladı. Habertürk TV'de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile gerçekleştirdikleri programa değinen Alçı, "Ben darbelere karşı duruşunu programda da birkaç kez vurgulayan Sayın Gül'e 12 Mart darbesinde bir hukuk cinayeti ile katledilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ailelerinden devletin özür dilemesi konusunda ne düşündüğünü sordum" ifadesini kullandı. Alçı, şöyle devam etti:

"O esnada ilk kurduğum cümlede 'Devletin katlettiği 3 genç' dediğim için stüdyoda epey panik havası esti. Sevgili Kübra Par da telaşlandı, Abdulhamit Bey de. Halbuki yakın tarihin gerçekleri ortada. O dönemin darbecileri maalesef meclisin de desteğiyle bir hukuk tiyatrosu neticesinde 3 genci astı. 1971-72'nin devleti değilse kim öldürdü bu solcu gençleri? Devlete kutsiyet atfeden, apaçık gerçekleri bile söylemekten korkan bir hale gelmemize hiç gerek yok bence. Bir yandan 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını alkışlayıp diğer yandan bunun tam tersi refleksler sergilersek buna tutarsızlık denir."

'Erdoğan, Dersim katliamına dair yaptığı gibi bir açıklama yapsa'

Kendisinin solcu olmadığını, hatta solcuların antipati ile baktığı bir insan olduğunu belirten Alçı, "Denizler ve Mahirlerin yaptıkları kutsaldır" tarzı 'totaliter ve şiddeti yücelten sol zihniyete de' hep karşı durduğunu söyledi. Alçı, şunları kaydetti:

"Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ailelerinden özür dileyip '12 Mart darbecilerini kınıyoruz ve hukuk cinayeti olan bu idamlardan dolayı üzüntülerimizi ifade ediyoruz' diye resmi beyanda bulunmasının adaletin gereği olduğuna inanıyorum.

Elbette 12 Eylül döneminde haksız yere asılanlar için de bu söylediklerim geçerli. Fakat 12 Mart'ın katlettiği bu üç genç adeta haksız yere idam edilen solcu-sağcı tüm gençler için sembol bir olay haline geldi zaman içinde. Bakın Yassıada Demokrasi Adası oldu, 27 Mayıs askeri darbesinin acılarıyla geç de olsa yüzleşildi ancak solcular kendi mağduriyeti ve hassasiyetinin hala sahipsiz olduğunu düşünüyor. Ki haklılar. 12 Mart'ın 50. yılı münasebetiyle keşke Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dersim katliamına dair yaptığı gibi bir açıklama yapsa... Ne güzel olur... Yanlış mı söylüyorum?"