Adana’nın Sarıçam ilçesinde eksiklikleri gidermeyen apartman yönetiminin değiştirilmesi ile ilgili çıkan kavgada müteahhit İ.F. ve yakınlarınca darbedilip, hastanelik olan Mustafa (31), annesi Hülya (50) ve kardeşi Alperen Tüysüz (13) şikayetçi oldu.
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde yapımı bir süre önce tamamlanan 15 katlı binada yaşayanlar, kat karşılığı inşaatın yapımını üstlenen müteahhit İ.F.'nin önerisiyle bir apartman yönetim şirketiyle anlaştı. Asansör başta olmak üzere pek çok sorunla şirketin ilgilenmediğini öne süren apartman sakinleri, anlaşmayı bozarak, kendi aralarında Mustafa Tüysüz'ü yönetici seçti.
İddiaya göre, yönetimin şirkette kalmasını isteyen müteahhit İ.F. ile Tüysüz ve diğer komşuları arasında kavga çıktı. İ.F.'nin yakınlarının da karıştığı kavgada hastanelik olan Mustafa Tüysüz ile annesi Hülya ve kardeşi Alperen Tüysüz ve bir kişi, darp raporu alıp, şikayetçi oldu. Müteahhit ile yakınlarının binada oturanları yere yatırıp, tekmelediği anlar ise cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Suçlamaları kabul etmeyen İ.F., ifadesinin ardından serbest kaldı.
AYAK PARMAKLARI KIRILDI
Saldırı sırasında ayak parmakları kırılan Hülya Tüysüz, İ.F.'nin apartmanla ilgili taahhüt ettiği pek çok şeyi eksik yapmasına rağmen hala kendilerinden para istediğini, yönetimi de kendi kontrolündeki şirket üzerinden yaparak, para akışının devamını sağlamaya çalıştığını ileri sürdü. 15 katlı binanın asansörlerinin yapılmaması nedeniyle yaşlılar, hastalar, hamileler ve çocukların mağduriyet yaşadığını anlatan Tüysüz, yönetim şirketi ve müteahhidin sorumluluk üstlenmediğini söyledi. Bugüne kadar daha birçok sorunla mücadele ettiklerini anlatan Tüysüz, bardağı taşıran son damlanın asansör meselesi olduğunu dile getirdi.
'DARBEDEREK BAYILTTILAR'
Olay günü yaşananları da anlatan Hülya Tüysüz, "Toplantı öncesinde müteahhit zaten yönetim firmasıyla anlaşmayı bozmamızı istemiyordu. Her şeyi kendisi yapmak istiyor. Sürekli 'Ben aşiretim, burası benim apartmanım' diyordu. Toplantı da bu tehditler nedeniyle polis nezaretinde gerçekleşti. Seçimi yaptıktan sonra hepimiz evimize çıktık. Oğlum otomobili ile apartmandan ayrıldığında trafik ışıklarında önünü kesmiş, arabanın ön tarafına kendi arabasıyla çarpmış. 'Sen benim işime taş koyamazsın' demiş. Oğlum da tekrar geri döndü ve beni aradı. 'Apartmandaki herkesi aşağı çağır, beni apartman yöneticisi seçtilerse arkamda da dursunlar' dedi. Arkasından da müteahhit geldi. Oğlum, 'Neden arabama çarptın?' diye sordu. Sonra müteahhit oğluma yumruk atınca kavga çıktı. Bu sırada müteahhidin yaklaşık 10 kişi kadar yakını geldi, hepsi bize saldırdı. Polislerin gözü önünde oldu. Komşumuzu ve biri çocuk 2 oğlumu darbederek bayılttılar. Anneleri yaşındayım, beni de yere düşürüp dövdüler. Cam şişe ile başıma vuracaklardı, gelinim mani oldu. Can güvenliğimiz yok" diye konuştu.
MÜTEAHHİT SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Müteahhit İ.F. ise suçlamaları kabul etmeyerek, “Benden önceki müteahhit 2 bloğu yarım bırakıp kaçmıştı. Noter huzurunda sözleşme yaptık. Apartmandaki 3 kişi hariç herkes ödemelerini tamamladı. Borçlarını ödemeyenler yüzünden eksiklikleri gideremedim. Asansörün çalışması için gereken ruhsat da alınmadığı için asansör kapalı kaldı ama tehlikeye rağmen bir tanesini açtım. Olay akşamı toplantı sırasında diğer apartman sakinlerini dolduruşa getirdiler. Toplantıdan sonra dışarı çıktım, otomobilime bindim ve 4 kişi beni otomobille takip etti. Takip eden kişiler silah çekince o anki refleksle beni takip eden otomobile çarptım. Ondan sonra polisi aradım. Polis eşliğinde apartmana geri döndüğümde üzerime saldırdılar. Bu sırada kardeşim de yanımda bulunuyordu. Kardeşimin parmağı kırıldı. Onlar kalabalık olarak bize saldırınca ben de akrabalarımı çağırdım ve bu arbede yaşandı, bu manzara ortaya çıktı” dedi.