Osmanlı hükümdarı Orhan Gazi'nin eşi Nilüfer Hatun'a çeyiz olarak verdiği Bursa'nın Karacabey ilçesindeki hara, kurulduğu ilk yıllardan itibaren ordunun savaş atı, et ve yiyecek ihtiyacını karşılıyordu. Hara'da, Nilüfer Hatun'un o dönem süt banyosu yaptığı ve halen nilüfer çiçekleriyle süslenen havuz da bulunuyor. Hara'ya, 1932-1936 yılları arasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla yarış atı yetiştirilmesi amacıyla, Arap ülkelerinden ‘Baba Kuruş’ ve ‘Baba Sa'd’ isimli aygır ile kısrak atlar getirildi. Atların şecerelerinin özel olarak tutulduğu harada, yarış atlarının atası olan ve 'baba' olarak tanımlanan, 17 yıl içinde 147 tay alınan Baba Sa'd ile 11 yılda 141 tay alınan ‘Baba Kuruş’ isimli atların anıt mezarları yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından adı TİGEM olarak değişen 90 bin dönüm alanda yarış atı yetiştiriciliği de devam ediyor.
KİLOLARINA GÖRE ÖZENLE BESLENİYORLAR
Baba Kuruş ve Baba Sa'd için yapılan anıt mezarların özel olarak korunduğu TİGEM'de halen 600 Arap atı bulunuyor. Bakanlığa bağlı veteriner hekim ile 60 personel tarafından yetiştirilen atlar ile özel olarak ilgileniliyor. Şecereleri detaylı şekilde tutulan atlara, sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez, her 100 kiloya, 1 kilo yem olmak üzere yulafın yanı sıra, arpa, mısır, soya karışımından oluşan protein verilip, sağlıklı büyümeleri için doğal çiftleşmelerinin uzak genler ile yapmalarına dikkat ediliyor.
‘MERADA RAHAT GEZMEKTEN VE KOŞMAKTAN ÇOK HOŞLANIRLAR’
Yüksek sesten, görüş mesafesinin dışında olunmasından rahatsız olan, ilgi, sevgi ve özgürce koşmaktan hoşlanan atların bu özelliklerini dikkate aldıklarını söyleyen Veteriner Hekim Ali Yağlıca, her yıl 100- 110 tayın, 2'si işletmelerinde 1'i ise İstanbul Veli Efendi Hipodromu’nda olmak üzere 3 kez açık artırma ile satışa çıkartıldığını, geçen sene 'Sürgün Kral’ isimli tayın 1 milyon liraya alıcı bulduğunu belirti. Yağlıca, "1932 ile 1936 yılları arasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla, koşu ve yarış amacıyla Arap atı yetiştirilmesi için uzman bir heyet Arap ülkelerine gönderildi. Bu heyet yaptıkları inceleme sonrası ‘Baba Kuruş’ ve ‘Baba Şa'd’ ile bazı kısrakları alıp haraya getirdiler. Böylece burada koşu amaçlı safkan Arap atı yetiştiriciliği başladı. Arap atlarının atası olan Baba Kuruş ve Baba Şa'd öldükten sonra, Arap yarış atı yetiştiriciliğinin temelini oluşturdukları için unutulmamaları için anıt mezarları yapıldı. Tarım işletmemizde aygır, kısrak ve tay olmak üzere 600 baş atımız bulunuyor. Bu atlar yaz aylarında gün içinde, içerde akşam saatlerinde serinlemek için dışarıda kalıyorlar. Sabaha kadar serin ortamda dinlenip uyuyorlar. Atlarımız sıcak kanlılardırlar. Merada rahat gezmekten ve koşmaktan çok hoşlanırlar. Yüksek sesten, kötü muameleden, kızgın davranılmasından, arka taraflarına geçilmesinden hoşlanmazlar. Atların görüş alanında olmamız gerekiyor" dedi.