İYİ Partili Kabukcuoğlu: Ayda 3 bin çocuk ya kayboluyor ya da kaçırılıyor

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, kaçırılan ve kaybolan çocuklar konusunda TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Türkiye’deki bir istatistiğe göre, 2021 yılındaki kayıp çocuk sayısının 19 bin 277 olduğuna dikkat çeken Kabukcuoğlu, ayda ortalama 3 bin çocuğun ya kaybolduğunu ya da kaçırıldığını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2022 00:05
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2022 00:05
https://www.bursahakimiyet.com.tr

Sözcü'de yer alan habere göre; İyi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Anayasa'nın ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları' başlıklı 41'inci maddesine göre devletin, her türlü istismara ve şiddete karşı, çocukları koruyucu tedbirler alması gerektiğini açıkladı.

Çocuk kaçırma tehdidinin dünyadaki sıralamasında Türkiye'nin orta derecede riskli olduğuna dikkat çeken Kabukcuoğlu, “Kayıp ortalaması dünyada yüzde 30 iken Türkiye'de bu oran yüzde 15 civarındadır. Türkiye'deki bir istatistiğe göre, 2021 yılındaki kayıp çocuk sayısı 19 bin 277. Ayda ortalama 3 bin çocuk ya kaybolmakta ya da kaçırılmakta. Kaçırılan çocukların bir kısmı hayatını kaybetiyor. Kayıp çocuklar en çok büyükşehirlerdedir. Kaybolan çocukların yüzde 30'u civardan geçmişte göç etmişlerdir. Yüzde 24'ünde aile içi şiddet vardır. Kaçan çocukların önemli bir kısmında ailede iş kaybı, aile içi sorunlar, okulda başarısızlık, okulda yaşanan sorunlar, ailede kaza, boşanma gibi nedenler önemli paya sahiptir” diye konuştu.

"Mağdur çocuk oranında yüzde 76 artış olmuştur"

Resmi makamlar tarafından işlem yapılan mağdur çocuk sayısında her geçen yıl artış yaşandığına dikkat çeken Kabukcuoğlu, “2010'dan 2014 yılına kadar, Resmi makamlarca işlem yapılan mağdur çocuk oranında yüzde 76 artış olmuştur. Yaş olarak en fazla mağduriyet 15-17 yaş aralığında olmaktadır. Çocukların en çok mağduriyet yaşadıkları suçlar, yaralama, cinsel suçlar, aile düzenine karşı suçlardır” ifadelerini kullandı.

"5 yaş üstündeki çocuklarda, faili yabancı olan kaçırmalar artmakta"

Küçük yaştaki çocuk mağduriyetlerinde failin genellikle anne, baba ve bakıcıları olduğunu vurgulayan Kabukcuoğlu şunları söyledi:

"En çok ihmal ve duygusal istismar mağduriyeti yaşanmaktadır. Çocukların 1/3'ü hane içinde bir şiddetin mağdurudur. Erkek çocuklar daha çok hane dışında mağduriyete uğramaktadır. Çocuğun mobilizasyonu arttıkça aileye olan bağımlılığı azalmakta, bu durumda sıra dışı mağduriyetler ortaya çıkmaktadır. 5 yaş üstündeki çocuklarda, faili yabancı olan kaçırmalar artmaktadır.

"Çocuk cinayetlerinde daha küçük yaştaki çocukların failleri genellikle ebeveynlerdir"

Çocuk cinayetlerinde daha küçük yaştaki çocukların failleri genellikle ebeveynlerdir. Daha büyük çocuklarda cinayet failleri, akrabaları, tanıdık biri olmaktadır ve ateşli silah kullanımı daha fazladır. Kaçırılan çocukların yaşadıkları travman, içinde bulunduğu gelişme süreci ile ilgili. Küçük çocuklar en fazla etkilenmektedir. Bazı kötü muameleler çocuklarda ölüm veya ciddi yaralanma ile sonuçlanabilmektedir. İleri yaş çocuklarda örneğin cinsel istismar, bulaşıcı hastalıklar kapabilir.

İleri yaş çocukların maruz kalacağı cinsel istismar ile sıkılma, anksiyete, okulu bırakma, akademik performansta düşüş, korkusuzluk, umutsuzluk, okuldan kaçma ve intihar olabilmektedir. Psikiyatrik tanı almış insanların yüzde 8'inin geçmişinde, çocukluk döneminde maruz kalınan cinsel istismar vardır. Ayrıca çocukluk çağında maruz kalınan kötü muamele, ileri yaşlardaki psikiyatrik rahatsızlıkların nedeni olabilmektedir.

"Bulunan çocuklara yönelik rehabilitasyon yapacak birimler yok"

Çocuk mağduriyetinin ileri yaşlarda anti-sosyal davranış, şiddete ve istismara karışma riskini artırdığını dile getiren Kabukcuoğlu, bu süreçte çocukların hem uğradıkları kötü muamele hem de kötü muamelenin çocukta meydana getirdiği mağduriyetler nedeniyle, birtakım temel hakların çiğnendiğini vurguladı.

Kabukcuoğlu, “Devlet çocuğun korunması yönünde bir takım altyapı oluşturmakla sorumludur. Ülkemizde kayıp-kaçak çocuklara yönelik çalışmalar kolluk içindedir. Toplumsal bilinç oluşturmuş yakınlarının rehabilitasyonu, çocuk bulunduktan sonra ona yönelik rehabilitasyon yapacak birimler yoktur. Kayıp-kaçak çocuklar konusunda devlet politikası ve kalkınma hedefleri ayrıntılı değildir” şeklinde konuştu.