Erdoğan'dan 'teğmenler' çıkışı: Bugün disiplinsizlik yapanların yarın ne yapacağını kim bilebilir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde mahkemede savunma yaparken kendisine sert sözler söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenip "Git, yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver" dedi. Erdoğan, kılıçlı yemin töreni sonrası disipline sevk edilen teğmenler hakkında "Bugün disiplinsizlik yapanların yarın ne yapacağını kim bilebilir?" diye sorup CHP'yi hedef aldı. Erdoğan'ın, Devlet Bahçeli'nin 'İmralı' çağrısı hakkındaki yorumu da ses getirecek cinsten.

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2024 13:05
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2024 13:05

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çağrısıyla gündemdeki hareketlilik devam ediyor.

Bu süreçle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemleri de merak konusu.

Erdoğan, AK Parti grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan mesajlar şöyle:

Bölgemiz, savaş ve çatışmaların girdabında yanıyor. Tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. Siyaset yelpazesinin neresinde olursa olsun kendini bu millete karşı mesul hisseden herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekir. Dünyanın pek çok yerinde milli meselelerde iktidar-muhalefet ayrımı gözetilmiyor. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. İsrail'in sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de ateşkes için Türkiye olarak her türlü katkıya hazırız.

KILIÇDAROĞLU'NA ÇOK SERT SÖZLER

CHP'nin siyasetten tardedilen eski genel başkanının davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon misali savurduğu zırvalar bunun en son örneğidir. Bu zat şaibeli bir kurultayla devrilip sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisidir. Bu zat partisini tekrar kurultaya göndermek için karanlık ittifaklar kurmanın yolunu ararken gündeme gelmenin yolunu bizim üzerimizden prim arayarak gözlüyor. Montaj olduğunu bizzat kendi ağzıyla ikrar ettiği FETÖ'nün kasetlerine aylarca kendi partisinin kürsüsünü açtığını da unutmadık. Kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Git, yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver.

KREŞLER TARTIŞMASI

Bunların yeni genel başkanlarının eskisinden geri kalır yanı yok. MEB bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma kanuni bir zorunluluk. Burada CHP bizzat kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda yine istismar siyasetine sarılıyor. Yazının belediyelere ulaşmasının ardından CHP Genel Başkanı ve kimi belediye başkanları abuk sabuk ifadelerle bize meydan okuyor. Cehalet tek başına katlanılabilir bir eksikliktir ama ukalalıkla bir araya geldiğinde çekilmez bir hal alıyor. CHP'nin ve kimi belediye başkanlarının sergiledikleri tablo tam olarak budur.

"ANAOKULU-KREŞ AYRIMINI DAHİ BİLMİYORLAR"

Bir ana muhalefet lideri ve onun yerine namzet isimler düşünün ki anaokulu-kreş ayrımını dahi bilmiyor. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar ama üzerine ahkam kesiyorlar. Hadi okudular, anladılar diyelim, bu sefer de fıtratlarının ayrılmaz bir parçası haline gelen yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar. Kreş açmanın, anaokulu açmanın, lise, üniversite açmanın kuralı bellidir. Kimse "Ben kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum" diyemez.

TEĞMENLER TARTIŞMASI

Benzer bir tavra mezuniyet töreninde sergiledikleri disiplinsizlik nedeniyle soruşturmaya uğrayan teğmenlerle ilgili şahit oluyoruz. Benim birincilere diploma vermeme değerlendirme yapıyorlar. Ama bunların disiplinsizlikle ilgili bir yanlışı varsa o da harp okullarının Yüksek Disiplin Kurulu'nun huzurumuza getirdiği bir neticedir.

"DİSİPLİNSİZLİK YAPANLARI KAHRAMANLAŞTIRMAK NASIL BİR ŞUURSUZLUKTUR?"

Komutanların talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapacağını kim bilir? 15 Temmuz'da emre uymayanların neler yaptığını gördük. Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak nasıl bir şuursuzluktur? CHP'nin bugün de orduya siyaset bulaştırma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına da siyasi emeller uğruna provoke edilmesine de izin vermeyiz.

"GEREKİRSE CANIMIZ PAHASINA MÜCADELE EDECEĞİZ"

Bu ordu, 3 kıta 7 iklimde İslam'ın bayraktarlığını yapan şanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. Ordumuzun konumunu gayet iyi biliyoruz. Terör örgütlerine nefes aldırmayan bir orduya sahibiz. İstismarcıların buna gölge düşürmesine müsaade etmeyiz.

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak darbecilere ve şakşakçılarına rağmen milletimizin haklarını savunmayı gerekirse canımız pahasına sürdüreceğiz.

TSK'nın gıpta ile takip edilen başarılarına bölücü terör örgütü uzantılarıyla yan yana yürümekten gocunmayan istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. Hem 3-5 oy için 'Mustafa Kemal'in itleri' hakaretini sineye çekeceksiniz hem Meclis kürsüsünden bölücü örgüt yandaşlarından ayar üstüne ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız hem de bugün karşımıza çıkıp utanmadan bize vatan, millet, Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz gidin önce kendi kara sicilinizle yüzleşin.

"KONSERLER ÜZERİNDEN ORTAYA SAÇILAN YOLSUZLUKLAR BUZDAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI"

Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buzdağının sadece görünen kısmı. Nasıl bir soygun düzeninin işletildiğini hep birlikte göreceğiz. SSK'ya birikmiş borçlarını ödemekten kaçanların milyarları nasıl bulduğunu milletimiz gayet farkında. Bunun hesabını inanıyorum sandıkta milletim muhakkak soracak. Belediyelerde yolsuzluk yapanlar kendilerini hukuk önünde bulacak.

BAHÇELİ'NİN 'İMRALI' ÇAĞRISI HAKKINDA ÇARPICI MESAJ

Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eşgüdüm halinde yolumuza devam ediyoruz. Sayın Bahçeli cesur bir teklif ortaya koydu. Biz de bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız hiçbir detayı atlamadan süreci yürütüyor. Bunu da kumarbazlara özgü 'el artıyorum' sorumsuzluluğuyla değil, titizlikle ve soğukkanlılıkla yapıyoruz. Evlatlarımıza terörün, şiddetin olmadığı, terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Bu hedefimizde samimiyiz, kararlıyız.

"KARŞIMIZDAKİ TABLO ÇOK DA UMUTLU OLMAMIZA İZİN VERMİYOR"

Sayın Bahçeli'nin çağrısından sonra hem DEM Parti'den hem Kandil'den gelen açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Açıkçası karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Silahları gömmez, bomba patlatmaya devam ederseniz bu devletin eli de sizin omzunuzda olacak.