Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Ortak gelecek, ortak hedefler temasıyla bu yıl ilk defa tertiplenen İstanbul Enerji Forumu vesilesiyle sizleri ülkemizde ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Türkiye'ye, medeniyetler şehri güzel İstanbul'umuza hepiniz hoş geldiniz. İstanbul Enerji Forumu münasebetiyle bizleri bir araya getiren Anadolu Ajansımıza ve Enerji Bakanlığımıza kalpten teşekkür ediyorum. Bu önemli organizasyona destek veren tüm kurum ve kuruluşlarımızı da aynı şekilde kutluyor. Forumun ülkelerimiz ve bölgelerimiz için başarılı geçmesini, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
14 yıldır kesintisiz ve istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Milletimizin refahı daha da artacak.
Gün boyunca yapılacak oturumlarda kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcileri, uluslararası enerji kuruluşları ve akademisyenler geniş bir yelpazede kıymetli fikirlerini katılımcılarla paylaşacaklar. Enerji sektöründe Türkiye'nin rolü, enerji dönüşümünün finansmanı gibi konuların yanı sıra petrolden doğal gaza, arz güvenliğinden teknolojik gelişmelere birçok başlık inşallah burada mütalaa edilecek. Gerek sabahki oturumlara gerekse bundan sonraki oturumlara ufuk açıcı değerlendirmeleriyle katkı yapan uzmanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Forum vesilesiyle ayrıca ajansımızın hayata geçirdiği enerji terminalinin Türkçe yayınlarının resmi açılışı gerçekleştiriliyor. 2014 yılından bu yana İngilizce faaliyet gösteren enerji terminalinin yıllık yayınladığı 6 binden fazla haberle medya organları ve sektör paydaşları için referans kaynağı haline geldiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu başarılı proje dolayısıyla da ajansımızı tebrik ediyorum. Bu tarz vizyoner çalışmaların sayısının artarak devam etmesini diliyorum.
"TÜM ÜLKELER İÇİN KRİTİK ÖNEMDE"
Enerji, ulaştırma ve haberleştirmeyle özellikle birlikte kalkınmanın lokomotifidir. Yeterli miktarda kaliteli ve temiz enerjinin uygun fiyatlarla temin edilmesi, enerji arz güvenliği gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler için kritik önemdedir. Yakın tarihte bölgemizde patlak veren krizler, enerjinin ülke ekonomileri için ne kadar hayati olduğunu hatırlatmıştır. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş enerji alanındaki dışa bağımlılığın risklerini göstermiştir. Türkiye sancılı dönemi en rahat atlatan ülkelerden biri olmuştur. Avrupalı dostlarımız savaşın tetiklediği enerji krizini tecrübe ettiler. Günümüzde enerji arzında kriz yaşanmıyorsa da enerji arz güvenliğinin temini konusunda her zaman hazırlıklı olmak gereklidir. Biz de bu anlayışla enerji politikamızı enerji arz güvenliğimizin sağlanması üzerine bina ettik.
Bor madeninde dünyadaki rezervin yüzde 73'üne sahibiz. Bu konuda pazar payında küresel ölçekte lideriz. Hanelerimizin yarısının ihtiyacını doğal gazımızla sağlayacağız. Sınırlarımızın ötesinde de doğal gaz ve petrol arama çalışmamız sürüyor.
"TÜRKİYE ZOR OLANI BAŞARMIŞ, FARKINI ORTAYA KOYMUŞTUR"
Biz, etrafımızdaki birçok ülkenin aksine, kullandığı enerjinin çoğunu dışarıdan satın almak mecburiyetinde olan bir ülkeyiz. 2023 yılında ham petrol ve petrol ürünleri ithalatımız 49 milyon tona, LPG 4 milyon tona, doğal gaz ithalatımız 50 milyar metreküpe ulaştı. Bunlar için 70 milyar dolar ödedik. Dış ticaret açığımızın en büyük nedeni işte bu enerji faturasıdır. Böyle ağır bir ithalat kalemiyle sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlamak açık söylüyorum, her babayiğidin harcı değildir. Türkiye zor olanı başarmış, son 20 yılda senede yüzde 5,4 oranında büyüyerek farkını ortaya koymuştur.
Tüm bu sıkıntılara rağmen 14 yıldır kesintisiz ve istikrarlı şekilde büyüyoruz. Önümüzdeki dönemde de dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Ekonomi büyüdükçe, nüfus arttıkça, sanayileşme arttıkça enerji ihtiyacımız da artıyor. Elimizin altındaki tüm kaynakları harekete geçirmekten başka bir çıkış yolu görünmüyor. Türkiye olarak bu gerçekler temelinde, madenden petrole, rüzgardan güneş enerjisine kadar her başlıkta ülkemizin potansiyelinde en üst düzeyde istifade etmenin çabasındayız. Enerjide tam bağımsız Türkiye olarak, eleştirilere aldırmadan yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Kim ne derse desin, hiçbir alanda ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız. Allah'ın izniyle bundan da geri adım atmayacağız.
Son 10 yılda 670 bin metre sondaj gerçekleştirdik. Madencilik sektörünün GSYH'deki hacmini 4 kattan fazla artışla 270 milyar liraya çıkardık. Bor madeninde dünyadaki rezervin yüzde 73'üne biz sahibiz. Bu alanda yüzde 60'ın üzerinde pazar payıyla küresel ölçekte liderliğimizi koruyoruz. Yurt dışında da arama faaliyetleri yürütüyoruz. Nijer'de 2025 yılında altın sahasında üretime başlamayı planlıyoruz. İleri teknolojide nadir toprak elementlerinde büyük keşfe imza attık. Eskişehir'de dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementlerini keşfettik. Bu sahadaki üretimi geliştirerek önemli tedarikçi haline gelmeyi hedefliyoruz.
Doğal gaz ve petrolde 4 derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern arama ve üretim filolarından birini kurduk. 4 sene önce Karadeniz'de tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdik. Sakarya Gaz Sahası'nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpe çıktı. Yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizden karşılıyoruz. Yüzen üretim platformunu envanterimize kattık. 2026 yılında üretime alacağımız platformla günlük üretimi 20 milyon metreküpe çıkaracağız. Hanelerin yarısının ihtiyacını kendi gazımızla sağlayacağız.
3 İLE DİKKAT ÇEKTİ: 84 SONDAJI TAMAMLADIK
Ülkemizin yanında sınırlarımızın ötesinde de doğal gaz ve petrol arama çalışmalarımız sürüyor. Oruç Reis gemimiz Somali'de faaliyetlerine başladı. Bu çalışmalardan da müjdeli haberler alırız. Terör nedeniyle arama yapamadığımız bölgelerden Gabar'da tarihimizin en büyük petrol rezervine imza attık. Günlük 57 bin varilin üzerinde petrol çıkarıyoruz. 2024 yılında Şırnak, Hakkari, Van başta olmak üzere 84 sondaj tamamladık. 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. Ülkemizin günlük petrol üretimi 155 bin varilin üzerindedir. Bunu düzenli olarak her yıl artırarak hedeflediğimiz yere varacağız.
Enerji arz güvenliği kadar temiz enerji, iklim değişikliği de tüm insanlığın gündemini meşgul eden hususlardır. Afrika'dan Asya'ya gittiğimiz her yerde gözünü para, altın, gümüş bürümüş anlayışın geride bıraktığı derin acılara rastlıyoruz. Sömürgeciler insanları katletmediler, büyük çevre katliamı gerçekleştirdiler. Ormanları, gölleri, havayı maddi menfaatleri uğruna ya yok ettiler, ya zehirlediler, ya kirlettiler. 7 kız kardeşler denen petrol şirketlerinin son asırda karşı karşıya kaldığı nice savaşta, katliamda parmağı olduğu bilinen hakikattir. Biz enerji dahil her alanda insanı merkeze alan tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu politika benimsiyoruz. Son 22 yılda enerjiye ciddi yatırımlar yapıyor, rüzgar, güneş, nükleer gibi alanlarda dev projelere imza atıyoruz. Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60'a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5'inci, dünyada 11'inci sıradayız. 31 bin megawatt olan rüzgar ve güneş enerjisi gücümüzü 2035 yılında 120 bin megawatta yükselteceğiz.
AKKUYU'DAKİ GELİŞMELER
Akkuyu NGS ile temiz enerji yanında milletimizin 70 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Standartlara uygun olarak 4 nükleer reaktörün inşası devam ediyor. Akkuyu devreye girdiğinde ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak.
MECLİS'TE KAYYUM ARBEDESİ
Muhalefet yaptıklarını zannedenler derin bir yanılgı içindedir. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa, şehir eşkıyalığına hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyiz.