Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen'in yaptırdığı Hasan Türkmen Anadolu Lisesi'nin açılışında yurt dışı hayali kuran gençlere seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Allah aşkına enseyi karatmayın, valizleri zihninizde toplamayın, 'Yurt dışına gitmek, orada kalmak istiyorum' demeyin. Sizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları ve öğrencilerisiniz, bu ülkenin geleceği ve umudusunuz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını sizler aydınlatacaksınız." diye seslendi.
"İBADATHANE, ORDU VE OKULDA SİYASET KONUŞULURSA DÜZEN BOZULUR"
Okulda bulunduğu için siyaset konuşmayacağını söyleyen Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Bir evlat acısını kalbine gömüp evladının adını yaşatmak için pek çok evladın yararlanacağı bir okulun açılışına geldik. Burası kurtuluşun kenti. Aynı zamanda cumhuriyetin kuruluşunun da başladığı kent. O yüzden adı Mustafa Kemal Paşa. Burası okul açılışı. Burada kesinlikle siyaset yapacak değiliz. Siyaset girerse dirliğin ve düzenin bozulacağı üç yer var. Biri ibadethane, biri ordu ve biri de okul. Buralarda her görüş olmalı ama öğretmenlerin kontrolünde sadece gençlerin yetiştiği alanlar olmalı. Siyaset yapacak dünya kadar yer var. O yüzden kamu kurumları, resmi açılışlar, siyasetçilerin siyasete ara verdikleri yerler olmalı diye düşünüyorum.
"ANITKABİR BAYRAĞI BURADA DALGALANACAK"
Ben Hasan kardeşimi hiç tanımadım. 30 yaşında 7 yıl önce hayatını kaybetti. Elim bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Askerliğini Anıtkabir’deki Muhafız Alayında yapmış, Muhafız Alayı'nda askerliğini o kadar güzel yapmış ki terhis olurken Anıtkabir’de 20 günde bir değiştirilen bayrak, gönderden indirildiğinde komutanı tarafından kendisine hediye edilmiş. Onu öpmüş, alnına koymuş ve evine getirmiş gururla. Şimdi o bayrak, babasının adı yaşasın diye yaptırdığı bu okulda dalgalanıyor. Anıtkabir'de dalgalanan bu bayrak şimdi burada dalgalanıyor. 3 - 29 Ağustos 2014 arası 26 gün boyunca bu bayrak Anıtkabir’de dalgalandı. İşgal bayraklarının indirilip Türk bayraklarının çekildiği, acının yasın son bulduğu Kemalpaşa’da Hasan'ın yası, bu okuldaki öğrencilerin cıvıl cıvıl seslerinde ve umutlu yarınlarında yaşayacak."
"GERÇEK BEKA SORUNU GENÇLERİN BAŞKA ÜLKELERDE HAYAL KURMASI"
"Gerçek beka sorunu, bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır"
Zaman zaman siyaset beka tartışmaları yapar. Bu ülke bir kere beka sorunu yaşadı. 7 işgal ordusu tarafından işgal edildi ve birileri tarafından masalarda taksim edildi. Beka sorunu ortaya çıkınca bizim dedelerimiz bu ülke için canlarını vermekte bir an olsun gözlerini kırpmadılar. Bu ülkeyi beka sorunundan kurtardılar. Şimdi yabancı ülkelerin Türkiye’de hayal kurmaları beka sorunu değildir yine kurarlarsa başlarına ne geleceğini biliyoruz, dedemizden ve ninemizden geri durmayız. Ama gerçek beka sorunu, bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır.
"ATATÜRK, ÖĞRENCİLERİMİZİ YOLLAYACAĞIZ, DÖNÜP ÜLKEYİ KALKINDIRACAKLAR DEDİ"
Genç arkadaşlarımıza söylemek isterim. Şartlar kötü olabilir, vize sorunları bunaltıyor olabilir, dünyanın diğer ülkeleri bugünün şartlarında cazip geliyor olabilir. Ama bilin. Dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış topraklarda yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ülkeyi kurduğunda ‘Öğrencilerimizi dışarı yollayacağız, tahsil yapıp geri dönecekler ve bu ülkeyi kalkındıracaklar dedi. Arkadaşları 'Sakın yollamayalım' dediler. Atatürk 'Dönerler' dedi. Bir öğrenci anlatıyor. Sadi. Almanya'ya makine mühendisliği tahsil etmek için gidecek. Evinden, köyünden çıkmış. Trenle Almanya'ya gidiyor. O gün trene telgraf çekmek diye bir şey var. Telgraf çekiliyor trene. Sadi tam trene binecekken bağırıyorlar ' Telgrafın var' diye. Alıyor telgrafı. Telgrafı çeken Milli Eğitim Bakanı. Telgrafın içinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün selamı. Diyor ki, 'Git, eğitimini yap. Ama oradan buraya memleketini aydınlatmak için bir cumhuriyet ateşi olarak dönmeni bekliyoruz. Eğer ki dönersen bu ülke aydınlanacak.'
"YURT DIŞINDA KALMAK İSTİYORUM DEMEYİN"
Arkadaşlar... Bu okuldan yetişecek arkadaşlar. Allah aşkına enseyi karatmayım, valizleri zihninizde toplamayın, ‘Yurt dışına gitmek, orada kalmak istiyorum’ demeyin. Bu ülke büyük canlar ödenerek kurtarılarak sonra da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün telgrafına eğitimini tamamlayıp ülkesine dönüp burayı aydınlatan Sadiler tarafından bugünlere getirildi. Sizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları ve öğrencilerisiniz, bu ülkenin geleceği ve umudusunuz. Hepinize inanıyoruz ve güveniyoruz. Her biriniz birer kıvılcımsınız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını sizler aydınlatacaksınız."