Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisinde 2016 yılında meydana gelen olayda, Y.K., rahatsızlanan eşi C.K.yi hastaneye getirdi. Bir süre sonra eşiyle ilgilenilmediğini düşünen Y.K., acil serviste görevli doktor Kaan Ataman ile tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Y.K., iddiaya göre, Atamana "Sen kimsin? Seni çok pis yaparım. Benim paramla maaş alıyorsun" dedi. Tartışma sonrasında sağlık çalışanlarına karşı şiddetin önlenmesine yönelik 'beyaz kod' uygulandı, doktor Ataman Y.K.den şikayetçi oldu. Y.K. hakkında, hakaret ve basit tehdit suçlamasıyla kamu davası açıldı.
İzmir 18'inci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına sanık Y.K., şikayetçi olan doktor Kaan Ataman ve tarafların avukatları katıldı. Üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen ve sadece serzenişte bulunduğunu öne süren Y.K., "Ben doktora hakaret etmedim, tehditte bulunmadım. Sadece bizim verdiğimiz vergilerle bize hizmet etmek zorundasınız, diye serzenişte bulundum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, 'tehdit' suçundan delil yetersizliği dolayısıyla sanık Y.K.'nin beraatine karar verdi. Y.K., hakaret ettiği gerekçesiyle 304 gün hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın 2 yılın altında olması nedeniyle 304 gün hapis cezası 6 bin 80 liralık adli para cezasına çevrildi.
Sanık Y.K., karara itiraz etti; ancak üst mahkeme, itirazını reddetti.
'KARAR EMSAL NİTELİĞİNDEDİR'
Doktor Kaan Atamanın avukatı Gonca Karakaptan, mahkemenin verdiği kararın emsal niteliği taşıdığını belirterek, "Daha önce de karşılaştığımız olaylarda Benim vergimle maaş alıyorsun, senin maaşını ben ödüyorum şeklindeki söylemler Yargıtaya göre hakaret sayılmıyordu. Bu tarz olaylarda beraat kararı veriliyordu. Ancak bizim davamızda çıkan karar, emsal niteliğindedir. Artık kimse bu söylemlerde bulunup hakaret edemeyecek" dedi.