Politika faizi, devalüasyon, örtülü faiz artışı nedir?

Türkiye tıpkı iki yıl önce Ağustos ayında olduğu gibi bir kur şoku yaşıyor. Vatandaşlar gelişmeleri endişe ile izlerken tasarruf sahipleri paralarını hangi yatırım aracında değerlendireceğini düşünüyor. Sokakta, evde, toplu taşımada herkes ama herkes ekonomi konuşuyor. Bu süreçte pek çok ekonomik terim de günlük hayatımıza girdi. Örtülü faiz artışı, altının onsu, swap ve aktif rasyosu gibi kavramlar zaman zaman ekonomiyle ilgili insanların olduğu kadar vatandaşın da kafasını karıştırıyor. İşte o sözcüklerin anlamları...

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahakimiyet.com.tr

Politika faizi nedir?

Merkez Bankası bankalara Türk Lirası ile ve belli bir faizle borç veriyor. Bankalar da aldıkları bu kaynağı yurt dışından buldukları kaynaklarla da birleştirerek üstüne topladıkları mevduatları da ekleyerek piyasaya kredi veriyorlar. Merkez Bankası'nın her ay açıkladığı bir haftalık repo faizi (politika faizi) bankalara o hafta hangi orandan borç verileceğini belirliyor. Bu faiz artırılırsa Merkez Bankası'ndan TL satın almak pahalı olacağı için bankalar bol miktarda TL alamıyor. Faiz oranı düşük olduğu zaman ise bankalar daha rahat TL alabiliyor ve böylece kredi verebiliyorlar. Merkez bankaları normal koşullarda enflasyon oranına bakarak politika faizini belirliyor. Fakat Türkiye'de politika faizi ekonomi yönetiminin talimatları sonucu enflasyonun aşağısında.

Para Politikası Kurulu nedir?

Yukarıda bahsettiğimiz politika faizi Merkez Bankası'nın her ay bir kez toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) tarafından belirleniyor. Para Politikası Kurulu Merkez Bankası Başkanı, Başkan Yardımcıları, Banka Meclisi üyeleri arasından seçilecek bir üye ve Başkanın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak diğer bir üyeden oluşuyor. Hazine Müsteşarı veya onun belirleyeceği Müsteşar Yardımcısı, toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabiliyor. Yani yasalara göre hükümetin para politikası kurulunda bir oy hakkı yok.

Devalüasyon nedir?

Türk Dil Kurumu'ndaki (TDK) karşılığı: Değer düşümü. Bir ülkenin parasının yabancı ülke paraları karşısında değerinin düşmesine ekonomide devalüasyon ismi veriliyor. Türk Lirası yıl başından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 15 devalüasyona uğradı.

Aktif Rasyosu nedir?

Ekonomi yönetimi çarklarını çevirmek için bankaların daha fazla kredi vermesini istiyordu. Bunun için 18 Nisan 2020 tarihinde 'Aktif Rasyosu' isimli bir oran uygulanmaya başladı. Bu oranın hesaplama yöntemine göre yüzde 100 rakamına ulaşması gereken bankaların devlet tahvili alması ve kredi büyümesi gerçekleştirmesi gerekiyordu. Yani devlet bankalara ya devletin çıkardığı borç senetlerini satın alıp Hazine'ye kaynak yaratmasını veya vatandaşa kredi vermesini zorunlu kılmış oldu. Aktif Rasyosu oranı daha sonra düşürüldü.

Swap nedir?

İngilizce'de 'takas' anlamına gelen swap sözcüğü, iki tarafın belirli bir vade ile farklı para birimlerini belirlenmiş bir faiz ile değiş tokuş yapmaları anlamına geliyor. Vade sonunda işlem tersine çevriliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) azalan rezervlerini güçlendirmek için yurt içi ve yurt dışı bankalarla döviz-TL takası (swap) yapıyor. Bu rakam 2020'nin haziran ayı sonunda 58,9 milyar dolara kadar yükseldi. Böylece 90 milyar dolarlık TCMB brüt rezervi içinde ödünç alınan kısım oransal olarak yüzde 65'e yükseldi.

'Altının ons'u ne demek?

Küresel piyasalarda altın fiyatları 28.3 gramlık (ons) değer üzerinden hesaplanıyor. Yani altının 28,3 gramına biçilen değer üzerinden Türkiye'deki altın piyasası da belirleniyor. Tabi altının uluslararası piyasada geçerliliği olması için dolar cinsinden hesaplanıyor. Yani altında talebe bağlı olarak ons fiyatında yaşanan artış Türkiye'de döviz kurlarının da yükseldiği bir döneme denk gelirse altının fiyatında önemli artışlar yaşanabiliyor.

Örtülü faiz artışı nedir?

Merkez Bankası farklı kanallardan piyasaya Türk Lirası veriyor. Bu kanallardan biri, politika faizini de belirleyen bir haftalık repo ihaleleri. Son kur şoku öncesinde TCMB farklı araçlarla piyasayı ortalama yüzde 7,5 seviyelerinden fonluyordu. Bu oran, yüzde 8,25'lik politika faizinin de altındaydı. Kur şoku sonrasında TCMB, politika faizini artırmasa da ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini, faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 9,75'e yaklaştırmaya başladı. Böylece TCMB, TL'nin maliyetini artırıp ve piyasadaki TL likiditeyi kısıp TL'nin dolar ve diğer yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybını frenlemeyi amaçlıyor. Siyasi otorite Merkez Bankası'nın faiz artırmasını istemediği için yapılan bu hamleler 'örtülü faiz artışı' olarak tanımlanıyor.