Asgari ücret için görüşmeler hız kesmeden sürüyor. İlk toplantısı 10 Aralık'ta yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu 16 Aralık tarihinde ikinci kez toplanacak. Milyonlar maaşlarına ne kadar zam geleceğini merak ederken İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücret için konuştu. Avdagiç, 'hedeflenen enflasyona' görer yapılacak artışın olumlu sonuç oluşturabileceğini söyledi.
2025 yılında asgari ücret ne kadar olacak?
Milyonların beklediği asgari ücret için 10 Aralık tarihinde ilk toplantı yapıldı.
İlk toplantıda herhangi bir oran konuşulmazken gözler ikinci toplantı olan 16 Aralık tarihine çevrildi.
Zam oranı için akıllarda birçok soru varken, ön plana çıkan "Asgari ücrete hedeflenen enflasyon mu yoksa yaşanan enflasyon oranına göre mi zam yapılacak" sorusuna İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç'ten geldi.
7 MİLYON KİŞİ ASGARİ ÜCRETLİ
Avdagiç, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını hatırlatan Avdagiç, bu sayının yeni asgari ücret tespitinde toplumun tüm kesimlerinin ortak menfaatine olan bir çizgide buluşulması gerektiğini hatırlattı.
'HEDEFLENEN ENFLASYON' VURGUSU
Avdagiç, asgari ücretin üretimde asli unsur olduğunu aktararak, makul seviyede tutulması gerektiğini kaydetti ve çalışan ve iş veren için önemli olduğunu belirtti. Avdagiç, asgari ücretin taban ücret belirleme meselesi olmadığını kaydederek, "İşsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar bağlı olduğu pek çok kalem bulunuyor. Asgari ücretin C-Level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor. Bizim kanaatimiz, ücretlerde ‘hedeflenen enflasyon’ göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarından, beklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir. Ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu perspektifle uyumlu hem işçi hem de işveren taraflarının yıl boyu üzerinde mutabık kalacağı bir asgari ücret artış oranı belirlenmesini önemli görüyoruz” sözlerini kullandı.
VERGİ DİLİMLERİNDE YENİDEN DÜZENLEME
Avdagiç, bununla birlikte gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesinin gündemde tutulması gerektiğini, bunun hem alım gücünü artıracak hem de işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğini ve kayıt dışını azaltacağını kaydetti.