100 liraya kadar çıkan ayçiçek yağı fiyatlarına ilişkin açıklama

Türkiye'nin 170 bin ton ayçiçeği yağı üretimiyle lokomotif kurumlarından Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, özellikle son dönemde artan fiyatları pandemi ile ilgili olduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahakimiyet.com.tr

Türkiye'nin 170 bin ton ayçiçeği yağı üretimiyle lokomotif kurumlarından Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, özellikle son dönemde artan fiyatları pandemi ile ilgili olduğunu söyledi. Enerji fiyatları, artan tarımsal girdiler ve kur farkının rafa yansıdığını belirten Çelen "Özellikle yılın ikinci yarısından sonra, şubat-marttan sonra, yeni sezonun yaklaşmasıyla fiyatlarda geri çekilme olabileceğini düşünüyoruz. Bu 80-90 lira bandı seviyesinde oturacağını öngörebiliriz" dedi.

Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, sofraların vazgeçilmez ürünlerinden ayçiçeği yağındaki fiyat artışını değerlendirdi. 5 litresi 80- 100 lira arasında değişen sofralık yağın özellikle pandemi dönemindeki fiyat artışının tarımsal girdiler, enerji fiyatları ve kurdan kaynaklandığını söyledi. Üretici için 'yeni dönem' olarak adlandıran şubat ve mart ayına işaret eden Çelen, enerji ve girdi maliyetinin de raftaki fiyatları büyük ölçüde etkilediğini söyledi.

'TÜM ÜRÜNLERDE YÜZDE 100'ÜN ÜZERİNDE ARTIŞ YAŞADIK'

Pandemi ile beraber dünyada başta tarımsal ürünler olmak üzere tüm emtialarda ciddi fiyat artışı yaşandığını söyleyen Çelen, "Üretim yapan ülkelerin, gıda-arz güvenliğini önceleyen politikalarıyla da geçtiğimiz 1-1,5 yıl içerisinde yüzde 100'ün üzerinde tüm tarımsal emtialarda ciddi fiyat artışları yaşadık. Bu süreçte dolar kurunun değerlenmesi ile beraber tarım ve gıda ürünlerinde fiyat artışlarını raflarda daha yoğun hisseder olduk. Ülkemizde aslında bu yıl sevindirici bir gelişme yaşadık. Tarihi, rekor seviyede 1 milyon 600 bin ton bir üretim yaşamamıza rağmen özellikle dünyadaki tarımsal girdiler, enerji, akaryakıt, doğal gaz ve gübre fiyatında yaşanan artışlar, çiftçi davranışlarında önemli değişikliklere neden oldu. Bu nedenle özellikle harmanın başından bu tarihe kadar yaklaşık yüzde 30-35'in üzerinde gerek yurt dışı, gerek yurt içi fiyatlarda yükseliş gerçekleşti. Buna paralel olarak yağın üretiminde kullandığımız tüm bileşenlerde çok ciddi fiyat artışlarıyla karşılaştık. Ham madde, ambalaj artışları gibi şeyler. Lojistik ve fiyatlama sorunlarıyla beraber bugün içinde bulunduğumuz tablo oluştu. Arz-talep dengesi yönüyle ülkemizde bir sıkıntımız yok ancak dünya fiyatlarının son derece artması, kurda yaşanan seviyeler bizi şu an raflarda 80- 90 lira bandına taşımış oldu" dedi.

'YENİ DÖNEMDE FİYATLARDA GERİ ÇEKİLME OLABİLİR'

Özellikle aralık ayından sonra fiyatlarda normalleşme beklediklerini ifade eden Çelen, "Pandemideki normalleşme, aşı ve tedavi süreçlerinin gelişmesiyle emtiada bir miktar düzelme bekliyoruz. Kur yönünde daha farklı bir şey olmadığı sürece 80-90 lira bandını koruyabiliriz diye düşünüyoruz. Şu aşamada bulunduğumuz fiyat seviyelerinin korunacağını düşünüyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısından sonra, şubat-marttan sonra, yeni sezonun yaklaşmasıyla fiyatlarda geri çekilme olabileceğini düşünüyoruz. Bu 80-90 lira bandı seviyesinde oturacağını öngörebiliriz. Çok büyük değişimler olmadıkça. Çiftçimizin en büyük temel beklentisi bu yıl yüksek girdilerle üretimini yapacak" diye konuştu.

'340 DOLARA ALDIĞIMIZ ÜRÜN PANDEMİDE 800'E ÇIKTI'

Pandemi ile özellikle tüm emtialarda ciddi artışların olduğunu aktaran Çelen, şunları söyledi: "Pandemi süreci özellikle tarımsal ürün fiyatlarında, tüm emtialarla birlikte çok ciddi artışları beraberinde getirdi. 2019 yılında 340 dolara tedarik ettiğimiz ürün, bugün yaklaşık 800 dolar seviyesinde. Bunun, pandemi sürecinin sonlanmasıyla beraber bir miktar normalleşmesini bekliyoruz. Burada en temel konu, yükselen çiftçi maliyetlerinin ne kadar normalleşeceği. Aslında raflara yansıyacak sonraki süreçteki fotoğrafı da bu belirleyecek. Enerji ve girdi fiyatları, önümüzdeki süreçte raflarda hangi fiyat seviyeleriyle karşılaşacağımızı belirleyecek."

'SON 20 YILDA ÇOK CİDDİ İVME YAKALADIK'

Türkiye'nin ayçiçeği yağında dışa bağımlı olmaması için yılda 2,5 milyon ton üretimi yakalaması gerektiğini söyleyen Çelen, "Son 20 yılda çok ciddi ivme yakaladık. 800-900 bin tonlardan bu yıl itibarıyla 1 milyon 700 bin tonlara yaklaştık. İç yeterliliği sağlamamız adına yaklaşık 2,5 milyon tonlara ulaşmamız gerekiyor. Çiftçi, yağlı tohumlardan elde ettiği gelirden memnun. Bu süreç zarfında devletimizin de desteğini arttırmasıyla rahatlıkla 3-5 yıllık periyotta yağlık ayçiçeği başta olmak üzere tüm yağlı tohumlarda iç yeterliliği karşılayabilme imkan ve ihtimalini mümkün görüyoruz. Doğru tarım teknikleriyle, çiftçimizin daha çok buluşturulmasıyla rahatlıkla 2,5 milyon ton seviyesine taşımamız son derece mümkün" ifadelerini kullandı.

'AVRUPA'DA DA GIDA ENFLASYONU YÜKSEK'

Avrupa ülkelerinde de fiyat ve tedarik anlamında sıkıntı yaşandığını hatırlatan Çelen, şunları söyledi: "Gerek emtialardaki artış, gerekse lojistik zincirindeki kopmalar birçok Avrupa ülkesinde rafların boş kalmasına neden oluyor. Tedarik anlamında ülkemizde hiçbir sıkıntı yok ama lojistikte çok ciddi sapmalar var. Gerek tarımsal girdilerde gerek ülkenin ihtiyacı emtiaların getirilmesinde ciddi sapmalarla karşılaşıyoruz. Bu da bazen arz-talep dengesinde kopmalara neden oluyor. Şu andaki fiyatta aslında bir miktar da bunun etkisi var. Dünyada gıda enflasyonu aslında şu anda bütün ülkelerin mücadele ettiği bir konu. Tarımsal emtialarda yüzde 100'e varan artışlar, tüm fiyatları etkilemiş durumda. Şöyle bir örnek verecek olursak; şu anda en çok ayçiçeği üretimi yapılan ülke Ukrayna. Ukrayna'da 1 litre ayçiçeği fiyatının 2,5 euro ve üzerindeki seviyelerde olduğunu görüyoruz. Avrupa'da bunun da üzerinde seviyeler var."