Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus’a yönelik olası bir saldırı durumunda Moskova'nın nükleer silah kullanma hakkını koruduğunu açıkladı. Putin, “Rusya ve Belarus’a yapılacak bir saldırı karşısında nükleer silahları devreye sokma hakkımızı saklı tutuyoruz." diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, komşusu Belarus'a saldırı olması durumunda Moskova'nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti.
Putin, "nükleer caydırıcılık" konusunu ele aldığı bir Güvenlik Konseyi toplantısına Putin gündemlerinde "nükleer caydırıcılık alanında devlet politikasının temel ilkelerinin güncellenmesi"nin bulunduğunu belirtti.
Güncellemelerin Rusya’nın askeri doktrinini ve nükleer stratejisini resmi olarak tanımlayan ve ayrıntılandıran bir belge olduğuna dikkat çeken Putin, bu belge ile nükleer silah kullanımına dair temel prensiplerin belirlendiğini ifade etti. Putin ayrıca, nükleer silahların sadece ülkenin egemenliğini savunmak amacıyla, en son seçenek olarak kullanılacağını vurguladı.
"ASKERİ TEHDİTLER DİKKATE ALINACAK"
Bugün Rus nükleer üçlüsünün, devletin ve vatandaşların güvenliğinin en önemli garantisinin, dünyadaki stratejik eşitliğin ve güç dengesinin korunmasının bir aracı olmaya devam ettiğini ifade eden Putin, şöyle konuştu:
"Aynı zamanda modern askeri-politik durumun dinamik olarak değiştiğini görüyoruz ve bunu dikkate almamız gerekiyor. Rusya ve müttefiklerimiz için yeni askeri tehdit ve risk kaynaklarının ortaya çıkması da buna dahil. Durumun gelişimini tahmin etmek ve buna göre stratejik planlama belgesi hükümlerinin güncel gerçeklere uyarlanması önemlidir."
"NÜKLEER SİLAH KULLANIMINA GEÇİŞİN..."
"Birlik Devleti'nin üyeleri olarak Rusya ve Belarus'a karşı saldırı durumunda nükleer silah kullanma hakkımızı saklı tutuyoruz. Bütün bu konular Belarus tarafıyla, Belarus Cumhurbaşkanı (Aleksandr Lukaşenko) ile mutabakata varıldı. Konvansiyonel silahlar kullanan düşmanın egemenliğimiz için kritik bir tehdit oluşturması da buna dahildir. Sonuç olarak, tüm açıklamaların derinlemesine doğrulandığını ve bunların Rusya Federasyonu ile ilgili modern askeri tehditler ve risklerle orantılı olduğunu belirtmek isterim."