Yüzde 10,1 ile Şubat 1982'den bu yana en yüksek seviyesine çıkan ve daha da yükselmesi beklenen enflasyon sebebiyle gıda, elektrik, doğal gaz gibi en temel ihtiyaçların fiyatlarının rekor düzeylerde yükselmesi; sadece demiryolları değil, iletişim ve sağlık gibi birçok temel alanda da sendikaların ücret artışı tekliflerini yetersiz bulmasıyla yaygınlaştı.
Ulaştırma sektöründeki grev kararı bir süre önce Demiryolu İşçileri Sendikası RMT tarafından, hükümet ve şirketlerle, ücret artışı, işten çıkarma planları ve çalışma koşullarında yapılmak istenen değişiklikler konusunda anlaşma sağlanamaması üzerine alınmıştı. Bu hafta 18, 19 ve 20 Ağustos günlerini kapsayan grevler bu kapsamda yapılan beşinci grev eylemi oluyor.
Greve 40 binden fazla RMT üyesi işçinin yanı sıra yine demiryolu işçileri arasında örgütlü TSSA (Ücretli Ulaştırma Çalışanları Birliği) sendikası ile Network Rail demiryolu şirketi için çalışan Unite sendikası üyeleri de katılıyor.
Sendikalar, çalışanların ücretlerinin, hayat pahalılığındaki artış göz önüne alınarak belirlenmesini en az enflasyon düzeyinde olmasını istiyor.
İşveren şirketlerin şu ana kadar en yüksek teklifi yüzde 5 oldu ama işveren şirketlerden Network Rail bu artışın da işçilerin bazı "reformları" kabul etmesi koşuluyla yapıldığını söylüyor.
RMT sendikası bu öneriyi, yapılan teklifin reel ücretlerde ücret kesintisi anlamına geldiğini söyleyerek reddetti.
Sendika başka bir sorunun da şirketin önümüzdeki iki yıl içerisinde tasarruf gerekçesiyle 2500 bakım onarım işçisini işten çıkarmayı planlaması olduğunu söylüyor. Bu işlerin demiryollarının güvenliği açısından hayati önem taşıdığını kaydediyor.
Network Rail şirketi ise "modernleşme" gerekçesiyle çıkarılacak işçi sayısının 2000 olacağını ve tümünün gönüllülük temelinde olup tazminatlarının ödeneceğini kaydediyor.
ENFLASYONUN ETKİSİ: GREV DALGASI İngiltere'de yıllık enflasyon Temmuz ayında yüzde 10'un üzerine çıkarak 40 yıldır ilk kez çift haneyi gördü ve yıl sonuna kadar yüzde 13'e yükselmesi ekleniyor.
Enflasyondaki bu artışa karşılık bu yıl Mart-Mayıs döneminde özel sektörde maaşlara ortalama yüzde 7,2, kamu sektöründe ise sadece yüzde 1,5 zam yapıldı. Bu, kayıtların ilk tutulduğu 2001 yılından bu yana kamu sektörü çalışanlarının reel maaşlarındaki en büyük düşüş olarak kayda geçti.
Hayat pahalılığının büyük hızla artışı karşısında işçiler enflasyonun altındaki zam tekliflerine tepki gösteriyorlar.
Temmuz ayında demiryolu işçilerinin yanısıra İletişim İşçileri Sendikası'na (CWU) bağlı 40 bine yakın işçi British Telekom ve Openreach şirketlerinde bir günlük greve gitti.
Ulaşım ve iletişimin yanısıra sağlık çalışanları, posta işçileri, hava limanları çalışanları, yüksek öğrenim görevlileri ve avukatlar dahil milyonlarca işçinin önümüzdeki aylarda greve gitmesi ihtimali yüksek.
İngiltere’de yaklaşık 5,5 milyon üyeye sahip 48 sendikayı temsil eden Sendikalar Kongresi (TUC), “Çalışanlarına adil bir oranda zam yapılmasını ve tüm çalışanlara saatlik en az 15 sterlinlik asgari ücret verilmesini” talep etti.
TUC, işçilerin 2008’den bu yana enflasyon oranının altındaki zamlardan dolayı yaklaşık kişi başı 20 bin sterlinlik gelir kaybı yaşadığını ifade etti.
Kaynak: BBC Türkçe