Esad'ın tüyler ürperten ölüm kampı! İnsan ezme makineleri...

Yıllardır her türlü vahşetin sergilendiği hapishaneye giren mahkum yakınları akla zarar manzaralarla karşılaştı: Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esad'ın "ölüm kampı" olarak anılan Sednaya Hapishanesi'nde can veren insanların bedenlerini ezmek için kullanılan pres makineleri karşılarında duruyordu. Hitler dönemini aratmayan, son günlerin en çok konuşulan zulüm merkezindeki ürpertici işkence makineleri yakından görüntülendi.

Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 10:35
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 10:35

Esad rejimine karşıt Suriyeli muhalif grupların 27 Kasım'da harekete geçmeleri sonucu 8 Aralık'ta Şam'ın kontrolü el değiştirdi.

Yıllarca lüks içinde sefa sürerken halka enflasyon canavarı bırakıp ülkesinden Moskova'ya kaçan devrik lider Beşşar Esad'ın iktidarında mahkum edilen insanların uğradığı işkenceler Sednaya Hapishanesi'ne girilmesiyle gözler önüne serildi.

Birçok Suriyeli hapishanede uzun süredir haber alamadıkları yakınlarını bu korkunç zulüm merkezinde bulmayı umuyor.

Suriye'de Esad rejiminin devrilmesiyle muhaliflerin eline geçen "ölüm kampı" olarak bilinen Sednaya Hapishanesi'nde Suriyeliler yakınlarını aramaya devam ediyor.

Aileler, hapishanedeki kayıtlara bakarak bir umutla yakınlarını bulmaya çalışıyor.

İşkence merkezi olarak nitelendirilen hapishanede, mahkumların cansız bedenlerini ezmek için kullanılan pres makineleri görüntülendi.

"ESAD BURADA ÇOK İNSAN ÖLDÜRDÜ VE ZULÜM YAPTI”

Muhalif gruba bağlı askerlerden Ahmet Elabdu, hapishanenin 3 kat yerin altında ve 3 kat yerin üstünde olduğunu belirtti:

“Burası Sednaya Hapishanesi.

Esad burada çok insan öldürdü ve zulüm yaptı.

Biz hapisten bir sürü insan çıkardık.

Biz İdlib'den geldik, bazı insanlar yakınlarını aramak için Deyrizor'dan geldi.

Her yerden insan geliyor.

Toprağın altında insanlar olduğunu biliyoruz ama görmedik.

Hapishanenin 3 kat altında var, 3 kat üstünde var.”

Mahkum yakınlarından bir kişi, "Kardeşim 2016’tan bu yana kayıp. Cezaevinden çıkmasını bekliyoruz, ama hala yok. Burada bizim gibi bekleyen insanlar var" ifadelerini kullandı.

Bir diğer mahkum yakını ise, "Kardeşim 2014’ten bu yana yok. 2014’ten gözaltına alındı ama hala yok. Kardeşim öğretmendi o tarihten beri haber alamadık” dedi.

Bir başka mahkum yakını da, "İdlip kentindenim. Allah’a çok şükür Suriye özgürlüğüne kavuştu. Herhangi bir subay veya asker Sednaya Hapishanesi’nde görevliyse veya bilgisi varsa gelsin bu tutukluları serbest bıraksın. Hapishanede bin mi daha fazla mı tutuklu mu var bilmiyoruz" dedi.

ESAD'IN ÖLÜM KAMPI

Başkent Şam'ın 30 kilometre kuzeyinde bulunan Sednaya Hapishanesi'nin toplam alanının yaklaşık 1.4 kilometrekare olduğu tahmin ediliyor.

Hapishane 10-20 bin tutukluyu barındırabilecek kapasitede iki ana binadan oluşuyor.

Beyaz binada, cinayet, hırsızlık, yolsuzluk veya askerlikten kaçma gibi suçlar nedeniyle tutuklanan askeri personel bulunurken, kırmızı binada ise siyasi görüşleri ve faaliyetleri ile hapsedilen siviller ve askeri personel tutuluyordu.

İnsan hakları grupları ve mağdurlar, Sednaya'yı özellikle 2010 yılında başlayan ve bölgeyi etkisi altına alan "Arap Baharı" protestolarının ardından Esad rejiminin tüm vahşetini sergilediği bir "ölüm kampı" olarak tanımlıyor.

Halkın siyasi reformlar ve Esad ailesinin otokratik yönetiminin sona ermesini talep etmeye başladığı 2011 yılında ülke geneline yayılan protestoların ardından başlayan gözaltı işlemleri, işkence ve infazlar için ilk adres "Sednaya" oldu.

İnsan hakları kuruluşlarına göre "toplu idam" yoluyla yargısız infazların yapıldığı hapishanede 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla tutuklu idam edildi, işkence, bakımsızlık veya açlık nedeniyle öldü.

2017 yılına ait uydu görüntüleri, öldürülenlerin cansız bedenlerini ortadan kaldırmak için hapishanedeki krematoryum inşa edildiğini ortaya koydu.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 2011'den bu yana ülke genelinde 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Büyük kısmının ise Sednaya'da tutulduğuna inanılıyor.

Hapishane görevlilerin resmi elbiselerini çıkarıp hapisanede bırakarak kaçtıkları görüldü.