Avustralya 16 yaş altına yönelik sosyal medya yasağını tartışıyor

Avustralya'da 16 yaş altındaki çocukların sosyal medyaya erişiminin yasaklanmasını kapsayan yasa tasarısının uygulanabilirliği, geniş yelpazede tartışılıyor.

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2024 12:08
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2024 12:08

Okyanusya ülkesi Avustralya'da 16 yaşından küçüklerin sosyal medyaya erişimini engelleyecek "Çevrimiçi Güvenlik Değişikliği (Sosyal Medya Asgari Yaşı) Yasa Tasarısı 2024" ülke gündemini meşgul ediyor.

Yasayla hükümet, çocukların sosyal medyayı kullanmaya başlaması için 16 yaş sınırı koymaya ve platformları buna uyma konusunda sorumlu tutmaya hazırlanıyor.

Böylelikle sosyal medya şirketleri, asgari yaşın altındaki çocukların hesap sahibi olmasını önlemek için "makul adımlar atmaya" zorlanacak. Yaş sınırı ihlal edilirse dünyanın büyük teknoloji ve sosyal medya platformlarına ceza kesilecek.

Facebook, TikTok, Snapchat, Reddit, Instagram ve X'in de aralarında bulunduğu küresel sosyal medya platformları, yasaya uymamaları halinde 50 milyon Avustralya dolarına (32,58 milyon dolar) kadar para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

WhatsApp dahil bazı mesajlaşma servisleri, video platformu YouTube ve çevrim içi oyun siteleri bu yasadan muaf tutulabilecek.

Platformların 16 yaşından küçük kişilerin hesap oluşturamamasını ve hesap sahibi olamamasını sağlayacak "sistemler ve süreçler sunma" yükümlülüğü olacak.

Muhalefetin desteğiyle Avustralya parlamentosundan geçen yasa tasarısının hafta içinde Senatodan da geçerek yasalaşması bekleniyor. Yasa geçtikten sonra, şirketlerin değişiklikleri uygulamak için 12 ay süresi olacak.

Hükümet, yasanın Avustralyalı gençler, ebeveynler, uzmanlar, sivil toplum örgütleri ve eyalet ile bölge hükümetlerinden alınan kapsamlı geri bildirimler sonucunda tasarlandığını bildirdi.

Avustralya'da çoğu çocuk güvenliği savunucuları ile veliler bu kararı överken bazı sivil toplum kuruluşları ile akademisyenler ise söz konusu yasa tasarısının uygulanabilirliğini tartışıyor.

"İçeriğin algoritmik küratörlüğü"

Avustralya İletişim Bakanı Michelle Rowland, sosyal medyanın mevcut haliyle çocuklar için "güvenli olmadığını" belirterek tasarının, "genç Avustralyalıları gelişimlerinin kritik bir aşamasında korumak" amacıyla yapıldığını söyledi.

Sosyal medyaya erişimin "büyümenin belirleyici özelliği olarak görülmemesi" gerektiğini kaydeden Rowland, "Hayatta sürekli bildirimlerden, bitmek bilmeyen kaydırmalardan ve fenomenler tarafından sunulabilecek sahte ve gerçekçi olmayan mükemmeliyetçiliğe uyma baskısından daha fazlası var." dedi.

Rowland, 14-17 yaş aralığındaki Avustralyalı çocukların neredeyse üçte ikisinin uyuşturucu kullanımı, intihar, kendine zarar verme ve şiddet içerikli materyaller dahil internette son derece zararlı içerikler görüntülediğini gösteren çalışmaları hatırlattı.

Sosyal medyanın, mesajlaşma hizmetlerinin aksine, çocukları "neredeyse sonsuz etkileşimi" teşvik etmek için "içeriğin algoritmik küratörlüğüne ve psikolojik manipülasyona" maruz bıraktığını ileri süren Rowland, "Platformlarındaki zararları gidermek için daha iyisini yapabileceklerini ve yapmaları gerektiğini biliyoruz, bu yüzden platformları kullanıcı güvenliğinden sorumlu tutmak için büyük değişiklikler yapıyoruz." diye konuştu.

Başbakan Albanese: "Mesaj gönderiyoruz"

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, "dünya markası ve çığır açıcı" şeklinde nitelediği tasarıya ilişkin, "Bu, anneler ve babalar için. Onlar da benim gibi çocuklarımızın çevrim içi güvenliği konusunda çok endişeli." değerlendirmesinde bulundu.

Tasarıyla Avustralyalı çocuklara sosyal medyanın verdiği "zararı" azaltmanın amaçlandığını kaydeden Albanese, "Avustralyalı ailelerin, hükümetin sizin arkanızda olduğunu bilmelerini istiyorum. Sosyal medya şirketlerine işlerini düzeltmeleri için bir mesaj gönderiyoruz." ifadelerini kullandı.

Albanese, şöyle devam etti:

"Sizin için bilmiyorum ama ben, sistemimde görmek istemediğim şeylerle karşılaşıyorum. 14 yaşında savunmasız bir çocuktan ise bahsetmiyorum bile. Bu teknoloji şirketleri inanılmaz derecede güçlü. Bu uygulamaların, insanları belirli davranışlara yönlendiren algoritmaları var."

125 binden fazla imza toplayan sivil düzeyli "36Months" girişimi kaynaklı dilekçede, çocukların en az 16 yaşına gelene kadar "çevrim içi sosyal ağlarda güvenli bir şekilde gezinmeye henüz hazır olmadıkları" kaydedildi.

Dilekçede, "aşırı sosyal medya kullanımının, psikolojik gelişimin kritik bir penceresindeki genç beyinleri yeniden şekillendirdiği ve ruhsal hastalıkların salgın haline geldiği" öne sürüldü.

Western Syndey Üniversitesi Araştırma Merkezi'nden Amanda Third, halihazırda uygulanan 13 yaş sınırının "tamamen uygun" olduğunu belirterek "Yasak, ebeveynlerin aradığı rahatlamayı sağlamayacak. Bunun gelecekte de ebeveynliğin önemli bir parçası olmaya devam edeceği hayatın bir gerçeği." diye konuştu.

Musk'ın iddialarına karşı "işimiz memnun etmek değil" mesajı

Albanese'in yaş sınırına ilişkin yasa tasarını parlamentoya sunduklarını duyurduğu paylaşımı alıntılayan X'in sahibi Amerikalı milyarder Elon Musk, "Bu, Avustralya'daki tüm vatandaşların internete erişimini kontrol etmenin gizli bir yolu gibi görünüyor." dedi.

Avustralya Hazine Bakanı Jim Chalmers, açıklamasında, Musk'un iddiasını reddederek "İşimiz Musk'ı memnun edecek bir sosyal medya politikası oluşturmak değil, işimiz çocuklar için internette gerekli korumayı sağlamak." dedi.

"Herhangi bir yasa mükemmel midir? Hayır"

Muhalif milletvekili Dan Tehan, tasarıya ilişkin açıklamasında, hükümetin, mahremiyet korumasını güçlendirecek değişiklikleri kabul ettiğini bildirerek "Mükemmel olacak mı? Hayır ama herhangi bir yasa mükemmel midir? Hayır, değil ama eğer yardımcı olursa, en ufak bir şekilde bile olsa insanların hayatlarında büyük bir fark oluşturacak." değerlendirmesini yaptı.

Bağımsız milletvekili Zoe Daniel, yasanın "sosyal medyanın doğasında bulunan zararlara hiçbir etkisi olmayacağını" belirterek "Bu yasanın gerçek amacı sosyal medyayı tasarımı gereği güvenli hale getirmek değil, ebeveynlerin ve seçmenlerin hükümetin bu konuda bir şeyler yaptığını hissetmelerini sağlamak." dedi.

"Hakları ihlal eden kaba bir yasal araç"

Yazılı değerlendirmede bulunan akademisyenler ise sosyal medya yasağının gençlerin sivil haklarını ihlal edebileceği ile yasağın uygulanabilirliğini sorguladı.

Sydney Teknoloji Üniversitesi (UTS) İletişim Fakültesi Dijital ve Sosyal Medya Bölümünden Doç. Dr. Amelia Johns, yasağın "gençleri cezalandıran ve potansiyel olarak haklarını ihlal eden kaba bir yasal araç" olarak değerlendirildiğini bildirdi.

Johns, Avustralyalı akademisyenlerin ve uzmanların, tasarının parlamentodan aceleyle geçirilmesi yerine ayrıntılı incelenmesi için kapsamlı soruşturulması çağrısı yaptığını bildirdi.

Yasağın "gençlerin dijital haklarını ihlal edebileceği" ve çocuklara yönelik veri koruma ve gizlilik riskleri oluşturan "yüz tanıma yazılımı" gibi yaş güvence teknolojilerinin desteğini gerektireceğini bildiren Johns, yasağın, 16 yaş altı gençlerin ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim, savunuculuk ve aktivizmde bulunma, örgütlenme gibi haklarını ihlal etme riskleri taşıdığını belirtti.

"Çoğu gencin böyle bir yasağı nasıl delemeyeceği belirsiz"

Curtin Üniversitesi İnternet Çalışmaları Bölüm Başkanı ve "Yapay Kültür: Kimlik, Teknoloji ve Bedenler" kitabının yazarı Doç. Dr. Tama Leaver, tasarının "gerekli ayrıntılardan yoksun olduğunu" savundu.

Birçok gencin sosyal medya aracılığıyla eriştikleri topluluklara ve desteğe erişiminin engellemesinin ciddi zararlara yol açabileceğini kaydeden Leaver, "Teknik açıdan, dijital araçlar hakkında temel düzeyde bilgisi olan çoğu gencin böyle bir yasağı nasıl delemeyeceği de belirsiz." dedi.

"Derinlemesine okuryazar bir dijital vatandaşlık" için ayrıntıların, Avustralyalı gençler için önemli olduğunu kaydeden Leaver, "Ancak bu genel yasak, aceleye getirilir ve zorla geçirilirse tam tersi bir sonuç doğuracak." ifadesini kullandı.

Öte yandan 100'ü aşkın örgütün bir araya gelmesiyle oluşan "Avustralya Çocuk Hakları Görev Gücü" tasarıya ilişkin Avustralya hükümetine, "daha hedefli ve net, gerçekten uygulanabilir bir mevzuat" için zaman ayırılması çağrısı yaptı.

Tasarı, gençleri "karanlık ve daha az güvenli çevrim içi mecralara" sürükler mi?

Sosyal medya platformları X, Instagram, Facebook ve TikTok, Avustralya'da çocukların sosyal medyaya erişiminin engellenmesi için planlanan yasa tasarısının ertelenmesini talep etti.

Platformlarını temsilen Senatoya bilgi veren Dijital Endüstri Grubu (DIGI) yöneticisi Sunita Bose, platformların, çocuklar üzerindeki etkisini incelemek için hükümet bünyesinde oluşturulan uzman heyetin çalışmalarının Haziran 2025'te tamamlanacağını kaydetti.

Erişimin engellenmesi amacıyla hazırlanan yasa tasarısının, bu çalışmalar sonuçlanana kadar ertelenmesi gerektiğini savunan Bose, tasarının, bazı çocukları izole ederek "karanlık ve daha az güvenli çevrim içi mecralara" iteceğini ileri sürdü.

Platformların, çocukları tehlikeli içeriklerden korumak için "neden bazı algoritmalar kullanmadığı" sorusuna da Bose, böyle algoritmaların kullanımda olduğunu ve daha iyi çalışması için yatırımların sürmesi gerektiğini kaydetti.

"Dünyanın başka hiçbir yerinde bu yapılmıyor"

Dijital hukuk uzmanı Adrian Lawrence, mevzuatın sosyal medya şirketleri için büyük değişiklikler anlamına geleceğini bildirerek "Bir politika önlemi olarak çok önemli, dünyanın başka hiçbir yerinde bu yapılmıyor." dedi.

"Şimdilik, (sosyal medya şirketlerinin) gerçekte ne yapması gerektiği belirsiz" diyerek önemli sistem değişikliklerinin gerekebileceğini kaydeden Lawrence, "Bu makul adımların ne olduğunu ve nasıl göründüklerini öğrenene kadar bu yolda ilerlemeye başlamanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum." dedi.

Avustralyalı veliler tartışıyor

"Viktorya Öğretmenleri Çevrimiçi Topluluğu" üyesi veliler, soy isimlerini vermeyerek tasarıya ilişkin görüşlerini AA'ya mesajla bildirdi.

Natalie, "14 yaşındaki oğlum SnapChat kullanmayı istedi, 16 yaşına kadar beklemesi söyledim. Yakında yasalaşacak zaten. (Oğlumun) Yüzünü görmeliydin. Bu, hükümetin ebeveynlerden güç alması değil, onları güçlendirmeye yardımcı olması." dedi.

Hillary ise yasa kapsamında, sorumluluğun çok uluslu firmalar yerine "neden velilere yüklenilmediğini" sorguladı. Bu görüşe destek verdiğini kaydeden Kristy de cevabında, "Çünkü dikkat etmeyen pek çok veli var ve eğer herkes aynı görüşte değilse hiçbir zaman işe yaramayacaktır." ifadesini kullandı.

Karl, halihazırda yaş sınırının 13 olduğunu hatırlatarak "Daha küçük çocukların bunu kullanmasını engellemediğine" dikkati çekti. Bu görüşe destek veren Kat ise "Evet, genellikle ebeveynler hesapları açıyor. Facebook'ta 7 yaşında çocuklar tanıyorum. 13 yaşındaymış gibi davranacak kadar akıllı değiller. Ebeveynleri onlar için bunu ayarlamış." değerlendirmesinde bulundu.

Parlamentodan geçen bu hafta içi Senato'da yasalaşması beklenen tasarı çerçevesinde, platform hizmetlerinin kapsamı ile yasağın nasıl uygulanacağı konularında tartışmalar devam ediyor.

Yaş doğrulaması ve ebeveyn sertifikası ile kontrolleri dahil yaş güvence yöntemlerinin denetlenmesinde hükümet kuruluşlarının sorumluluk üstlenmesi bekleniyor.