TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi'nin basın açıklaması şu şekilde:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ''mevzuat değişiklikleri, kapasite geliştirme projeleri, yetkinlik ve yeterlilik geliştirilmesi'' adı altında yürütülen süreçlerde mesleğimiz ağır saldırı altındadır.
Bizler, temel amaçları arasında bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşamalarını sağlamak, toplumun sahip olduğu çevresel değerleri korumak ve geliştirmek, toplumsal adaleti sağlamak doğal kaynakları verimli şekilde kullanmak, doğal çevrenin korunması ve insan sağlığına uygun biçimde bu ülkenin bugün ve yarın da yaşanabilecek bir ülke olması için mücadele eden Çevre Mühendisleriyiz.
Mesleğimize yönelik saldırılar ve Odamız görüşlerinin dikkate alınmaması bir rastlantı değildir. Mesleki birikimimiz ve etik değerlerimiz bize bugün başta mega projeler olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaşanan ekolojik yıkımların verdiği hasarı ortaya koyma sorumluğunu yüklemektedir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası üyeleri olarak tüm meslektaşlarımızla beraber, ekolojik yıkımlara HAYIR dedik ve demeye de devam edeceğiz. Zaman herkese haklı olduğumuzu göstermekteyken bugün gündemde olan ''mesleğimize yönelik saldırıların'' yıkım projelerinin kolaylaştırılması adına planlandığını biliyoruz.
Mesleğimizi, eğitimimizi, diplomamızı yok sayan tüm düzenlemeleri şimdiden ve topyekûn reddediyoruz!
Eğitim ve belge ticareti ile çevre mühendislerinin 4 yıllık lisans eğitiminin ve diplomasının yok sayılmasına,
Çevre mühendislerinin yetkinliğinin ve yetki alanlarının muğlaklaştırılarak neredeyse her mühendislik disiplini, bilim dalı ya da meslek grubu tarafından yapılabilecek bir iş olarak sunulmasına,
Çevre mühendisliğinin mesleki bağlamının çeşitli unvanlar adı altında evrak memurluğuna indirgenmesine,
Her bir Çevre Mühendisinin mesleki hakları bir yana, bireysel haklarını dahi zedeleyen hak ihlallerine maruz kalmasına,
Adında Çevre olan ve Çevre Mühendisliğini ilgilendiren bir taslak hazırlanırken ilgili kurum kuruluş, meslek örgütü, sivil toplum kuruluşu vb. görüşleri alınmadan, yasal prosedürler dahi yerine getirilmeden hazırlanan taslaklara,
Proje ürettikleri alanda daha önce çalışmamış ve liyakati belirsiz kadrolarca hazırlanan, çevre yönetimi ile ilgili ne çevre mühendislerinin, ne danışmanlık firmalarının ne de işletmelerin kronik sorunlarına çözüm sunan yönetmelik değişikliklerine,
Mevzuattaki eksikliklerin, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı arasındaki iletişim sorununun, kadro ve denetim sayılarının yetersizliği ile uygulamada karşılaşılan birçok sorunun kaynağının danışmanlık firmaları ve sahada çalışan meslektaşlarımıza indirgenmesine,
Çevre mühendisliği mesleğinin doğası gereği birçok iş kolunun faaliyetini gerçekleştirmesinde ana aktörlerden biri olması gerekirken, içinde çevre mühendisi bulunmayan çevre yönetim hizmetleri kurgulanmasına,
Mesleğimizin ana çalışma konuları ile ilgili yasal çerçeveyi çizerken çevre mühendislerinin sistemden dışarı atılarak yerlerini "uzman" ve "görevli" lere bırakan anlayışa,
Mesleğimize dair kaygıları içeren, çözüm önerisi sunabilecek kişi veya kurumların, yapıcı ve olumlu olabilecek en ufak görüş, öneri ya da eleştirilere gözlerin kör, kulakların sağır kapıların ise kapalı olmasına,
Tüm bu süreçlerde üniversitelerde kendi verdikleri çevre mühendisliği eğitiminin içeriğini yetersiz bularak, Bakanlık tarafından "yeterli"(!) görülerek söz konusu taslakların hazırlanmasında başrol oynayan akademisyenlere,
Tüm bu süreçlerde üniversitelerde kendi verdikleri çevre mühendisliği eğitiminin içeriğini yetersiz bularak, çevre mühendisleri için sertifikasyon eğitimleri öneren akademisyenlere, sertifika eğitimleri düzenlenmesine toptan karşı çıkıyor ve;
ARTIK YETER DİYORUZ!
Diplomamız yeterliliğimizdir!