TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi: Diplomamız yeterliliğimizdir

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, mevzuat değişiklikleri, kapasite geliştirme projeleri, yetkinlik ve yeterlilik geliştirilmesi'' adı altında yürütülen süreçlere ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 15.04.2022 13:37
Haber Güncellenme Tarihi: 15.04.2022 13:37
https://www.bursahakimiyet.com.tr

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi'nin basın açıklaması şu şekilde:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ''mevzuat değişiklikleri, kapasite geliştirme  projeleri, yetkinlik ve yeterlilik geliştirilmesi'' adı altında yürütülen süreçlerde mesleğimiz ağır saldırı  altındadır. 

Bizler, temel amaçları arasında bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşamalarını sağlamak, toplumun sahip  olduğu çevresel değerleri korumak ve geliştirmek, toplumsal adaleti sağlamak doğal kaynakları  verimli şekilde kullanmak, doğal çevrenin korunması ve insan sağlığına uygun biçimde bu ülkenin  bugün ve yarın da yaşanabilecek bir ülke olması için mücadele eden Çevre Mühendisleriyiz. 

Mesleğimize yönelik saldırılar ve Odamız görüşlerinin dikkate alınmaması bir rastlantı değildir.  Mesleki birikimimiz ve etik değerlerimiz bize bugün başta mega projeler olmak üzere ülkenin dört bir  yanında yaşanan ekolojik yıkımların verdiği hasarı ortaya koyma sorumluğunu yüklemektedir. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası üyeleri olarak tüm meslektaşlarımızla beraber, ekolojik yıkımlara  HAYIR dedik ve demeye de devam edeceğiz. Zaman herkese haklı olduğumuzu göstermekteyken  bugün gündemde olan ''mesleğimize yönelik saldırıların'' yıkım projelerinin kolaylaştırılması adına  planlandığını biliyoruz. 

Mesleğimizi, eğitimimizi, diplomamızı yok sayan tüm düzenlemeleri şimdiden ve topyekûn reddediyoruz! 

Eğitim ve belge ticareti ile çevre mühendislerinin 4 yıllık lisans eğitiminin ve diplomasının  yok sayılmasına, 

Çevre mühendislerinin yetkinliğinin ve yetki alanlarının muğlaklaştırılarak neredeyse her  mühendislik disiplini, bilim dalı ya da meslek grubu tarafından yapılabilecek bir iş olarak  sunulmasına, 

Çevre mühendisliğinin mesleki bağlamının çeşitli unvanlar adı altında evrak memurluğuna  indirgenmesine, 

Her bir Çevre Mühendisinin mesleki hakları bir yana, bireysel haklarını dahi zedeleyen hak  ihlallerine maruz kalmasına, 

Adında Çevre olan ve Çevre Mühendisliğini ilgilendiren bir taslak hazırlanırken ilgili kurum  kuruluş, meslek örgütü, sivil toplum kuruluşu vb. görüşleri alınmadan, yasal prosedürler  dahi yerine getirilmeden hazırlanan taslaklara,  

Proje ürettikleri alanda daha önce çalışmamış ve liyakati belirsiz kadrolarca hazırlanan,  çevre yönetimi ile ilgili ne çevre mühendislerinin, ne danışmanlık firmalarının ne de  işletmelerin kronik sorunlarına çözüm sunan yönetmelik değişikliklerine,

Mevzuattaki eksikliklerin, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı arasındaki iletişim sorununun,  kadro ve denetim sayılarının yetersizliği ile uygulamada karşılaşılan birçok sorunun  kaynağının danışmanlık firmaları ve sahada çalışan meslektaşlarımıza indirgenmesine, 

Çevre mühendisliği mesleğinin doğası gereği birçok iş kolunun faaliyetini  gerçekleştirmesinde ana aktörlerden biri olması gerekirken, içinde çevre mühendisi  bulunmayan çevre yönetim hizmetleri kurgulanmasına, 

Mesleğimizin ana çalışma konuları ile ilgili yasal çerçeveyi çizerken çevre mühendislerinin  sistemden dışarı atılarak yerlerini "uzman" ve "görevli" lere bırakan anlayışa, 

Mesleğimize dair kaygıları içeren, çözüm önerisi sunabilecek kişi veya kurumların, yapıcı ve  olumlu olabilecek en ufak görüş, öneri ya da eleştirilere gözlerin kör, kulakların sağır  kapıların ise kapalı olmasına, 

Tüm bu süreçlerde üniversitelerde kendi verdikleri çevre mühendisliği eğitiminin içeriğini  yetersiz bularak, Bakanlık tarafından "yeterli"(!) görülerek söz konusu taslakların  hazırlanmasında başrol oynayan akademisyenlere, 

Tüm bu süreçlerde üniversitelerde kendi verdikleri çevre mühendisliği eğitiminin içeriğini  yetersiz bularak, çevre mühendisleri için sertifikasyon eğitimleri öneren akademisyenlere, sertifika eğitimleri düzenlenmesine toptan karşı çıkıyor ve; 

ARTIK YETER DİYORUZ! 

Diplomamız yeterliliğimizdir!