İzmir'de hazırlanan FETÖ iddianamesinde, akıl almaz Bursa detayı... İddianamede, 45 saniyelik ve 3 dakikalık "acil eylem planları" hazırlandığı,whatsapp benzeri 'whatsap' programı geliştirildiği ortaya çıktı.
Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanarak İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan ve 267 şüpheli hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından kamu davası açılması istenen iddianamede, örgütün istihbarat ağına ilişkin tespitlere yer verildi. İddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'de yasa dışı adli ve önleme dinlemeleri, gelişmiş cihazlarla yapılan teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtlarının yer aldığı arşiv bulunduğu kaydedildi. Terör örgütünü yöneten üst aklın, "altın neslin" oluştuğuna ikna olduktan sonra 17-25 Aralık sürecinde de hükümeti devirmeye yönelik profesyonelce oluşturulmuş organize strateji izlediği, mutlak itaati esas alan yapıya bağlı ideoloji doğrultusunda yetiştirdiği insan gücünü kullanarak kamuoyunda hükümet aleyhine algı yaratmak için operasyonlara başladığı vurgulanan iddianamede, örgütün kendisinden olmayanlara karşı illegal yöntemler kullandığına işaret edildi.
"WhatsApp" benzeri "Watsapp" geliştirmişler İddianamede, örgütte haberleşme ve talimatların iletilmesi amacıyla çeşitli bilgisayar ve telefon programları kullanıldığı (ByLock, Line, WhatsApp, HI, Viber, Kakao Talk, CoverMe, vb.), örgüt mensuplarının kendi adlarına kayıtlı olmayan GSM hatları temin ettikleri, bu hatları belirli aralıklarla kullandıkları cihazlarla birlikte değiştirdikleri bildirildi. Ayrıca, örgütün şifreli yazışma programı "ByLock" dışında kritik görevdeki askeri personel ile irtibat kurulması amacıyla "WhatsApp" benzeri, "Watsapp" adını verdikleri kriptolu mesajlaşma programı geliştirdiği kaydedildi.
"Acil eylem planı" İddianamenin devamında 17 Aralık 2013 sonrasında FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonlar neticesinde yabancı istihbarat elemanlarının desteğiyle "acil eylem planları" adı altında bir dizi güvenlik önlemi alınmaya başlandığı, örgüt içinde yazılı hiçbir belge bırakılmadığı, hepsinin kaldırıldığı, hazırlanan tüm belgelerin "TrueCrypt" denilen şifreleme programlarıyla harici hafıza kartlarına yüklendiği ifade edildi. Harici hafıza kartları, flaş bellekler veya harici hard diskler aracılığıyla faaliyetlerini sürdüren örgüt üyelerinin, son zamanlarda geliştirdikleri "ByLock" programına alternatif olarak "Eagle IM" isimli programı geliştirdiğine işaret edilen iddianamede, VPN aracılığıyla yurt dışından bağlanılan sitemin servis sağlayıcısının muhtemelen Kanada'da olduğu tespitine yer verildi. İddianamede, sistem aracılığıyla gönderilen verilerin kaydının gönderen ile alıcı haricinde "uçucu veri" olarak dahi görülemediği, belirli sürede otomatik silindiği için "Eagle IM" programının son zamanlarda örgüt üyeleri arasında yaygınlıkla kullanılmaya başlandığı vurgulanarak, kolluk görevlilerinin olası operasyonlarına karşı ilk 45 saniye ile 3 dakika için iki acil eylem planı hazırlandığı aktarıldı. 45 saniyelik eylem planında cep telefonlarına yüklenen programla (Master Cleaner) 3 defa yanlış PIN kodu girilmesi suretiyle cihazların fabrika ayarlarına döndürülmesi, tüm bilgilerin silinmesi ve ByLock hesabının kaldırılması talimatının yer aldığı, aynı uygulamanın tablet ve dizüstü bilgisayarlar için de geçerli olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
"Hafıza kartlarının tuvalete atılması..." İddianamede şu tespitlere yer verildi: "3 dakikalık acil eylem planında da flaş bellek ve harici Micro SD hafıza kartlarının kırılarak tuvalet giderlerine atılması ya da alınan not veya önemli belgenin yırtılarak veya yakılarak yok edilmesi talimatının verildiği, terör örgütü FETÖ/PDY üyeliğinden hakkında soruşturma yürütülen şüphelinin ikametgahındaki aramada elde edilen dijital (PowerPoint) belgenin, Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi görevlilerince incelenmesi sonucu görüldü." İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının sorumluluk sahasındaki soruşturmalarda gözaltına alınan bin 134 şüpheliden 426'sının TSK mensubu olduğu bilgisine yer verilen iddianamede, şüpheliler arasında amiral ve general rütbesini taşıyanlar olduğu gibi, subay, astsubay ve çeşitli rütbelerdeki er ve erbaşların da bulunduğu kaydedildi.