Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve İlçe Başkanı Özgür Şahin de toplantıya katıldı. Göreve gelir gelmez randevulardan buldukları boş zamanlarda çalışmaya başladıklarını dile getiren Şadi Özdemir, “Altındaki müdürlüklerin en verimli nasıl oluşacağına baktık. Bazı müdürlüklerimizi böldük. Bazı yeni müdürlükler ekledik. Bir müdürlüğümüzü alt seviyeye indirdik. Sağlıklı kamucu toplum yararını düşünen kadrolar oluşturmaya çalıştık. Süreç devam ediyor. Bunu devam ederken de örgütümüzün görüşleri, kendi tecrübelerimiz, sivil toplum kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın bilgilerini dikkate aldık. Akademik odalardaki arkadaşlarımızda, bu dönem, geçmiş dönem görev yapmış arkadaşlarımıza sorduk. İnsanları, olayları sorduk” dedi.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tarım alanlarına tek bir çivi çaktırmayacaklarını ifade etti. Şehrin rantının kamuya kalacağını söyleyen Özdemir, dönüşümü sivil toplum kuruluşları ile yinede tasarlayacaklarının altını çizdi. Belediye borçları ile ilgili de yeni bir model üzerinde çalıştığını belirten Özdemir, “Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bir model de olacak. Bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak” dedi.
Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir miktar bozukluk olduğunu söyleyen Özdemir, “Sokaktaki algı biraz bozuktu. ‘Yeniden nasıl ayağa kaldırıp algıyı değiştiririz’ diye çalışmalarını yaptık. Seçim kampanyası boyunca ilçe başkanımızla 64 mahalleyi gezdik. Sahada partililer vatandaşlar ile görüştük. Yeni yapılanmada bu sahanın isteklerini de görerek algısını görerek bunu düzeltecek yapılar kurmaya çalıştık. Çok problemli yapımız var. Nilüfer, herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Böyle bir ilçede olmaktan büyük keyif duyuyorum. Herkes batıya gelmek istiyor. Bu Nilüfer ilçesi aslında yükünü gereğinden fazla almış. Bu göç talebini kısacak çözümler bulmazsak bu mutlu kent kimliğini kaybeder. Önlemler almak lazım. Nitelikli organize saniye bölgeleri üretmek, yüksek teknoloji bölgelerine dönmek lazım. Nilüferde insan kaynağı, sermaye ve bilgi birikimi var. Daha kolayına kaçıp orta teknolojiyi Nilüfer’den Karacabey’e doğru büyütmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“TARIM ALANLARINA ÇİVİ ÇAKTIRMAYACAĞIZ”
Tarım alanlarında binaların yükseldiğine dikkat çeken Başkan Özdemir, “Tarım alanlarına binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Gördüğümüz her şeyin üzerine gidiyoruz. Çivi çaktırmak istemiyoruz. Biz bazen her şeyi göremiyoruz. Gördüğünüz her şeyi bizimle paylaşın. Biz de bunların üzerine gidelim. Dört hassasiyet, gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım alanları. Dört konuda hassasiyetimiz yüksek. Tarımın canlanmasını arzu ediyoruz. Enginar festivalinde önceki yılların iki katı kalabalık vardı. İnsanlar alana giremedi. Oradaki ihtiyaçları gördüm ama olağanüstü ilgi vardı. 300 dönüm alana ekiliyor enginar. Satma sorunumuz da yok. Ne üretiyorsak satılıyor. Daha önce bin dönüme ekiliyordu. İyi fiyata satılırsa ürünü ekmekten vazgeçmezler. O yüzden onların desteklenip ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün 14 Mayıs Çiftçi Bayramı, çiftçilerin bayram edecek hali kalmamış. Biz Nilüferin çiftçinin bayram edecek hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir bozukluk vardı. Bu algıyı nasıl değiştiririz diye çalışmalar yaptık.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024“EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ KENTSEL DÖNÜŞÜM”
“En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm ve deprem meselesi. Depremi hiç dikkate almadan yapılaşma oldu. 1980’li yıllardan beri risk var” diyerek sözlerine sürdüren Başkan Özdemir, “Nilüfer, toprak yapısı olarak depremden en çok etkilenecek ilçelerden bir tanesidir. Yumuşak toprakları var. Etkisi çok yüksek. Yeni planlamalarda işler kolay. Fay hatları belli. Planlamalar yapılabilir. Geçmiş yapılaşmaların ancak bütüncül kentsel dönüşüm organizasyonu yapabilirsek bölge bölge, planlamalarda dikkate alınabilir. Mevcut şekliyle bina bina yaparsak bunları dikkate alma şansımız yok. Hepimiz yaşıyoruz. Deprem gerekçesiyle Nilüfer’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi birçok yer. Rantı yüksek olduğu için kolay dönüşülür diye bakıldı. Konut talebi yüksek. Buraya yönlendirildi kentsel dönüşüm işi. Esasında Yıldırım’da daha çok yaşamış birisiyim. Yıldırımın dörtte üçü kentsel dönüşüme uğramak zorunda. Buradakiler oradakilere göre Yıldırım ve Osmangazi’nin birçok yerine göre sağlıklıydı” şeklinde konuştu.
“Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir bozukluk vardı. Bu algıyı nasıl değiştiririz diye çalışmalar yaptık.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024“KENT RANTI KAMU YARARINA KULLANILMALIDIR”
Bazı yapıların emsale uygun olmadığını belirten Özdemir, “Ruhsat almış, inşaat bitmemiş veya yapı kullanma izni yok. Emsale ruhsata uygun değil. Komşusu yapmış o yapmamış. Biri yapmış arada binalar kalmış. Aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Ortak akıl üretip burada genel çözüme gitmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Fazlalık yapanlar da maddi bedellerini kamuya belediyeye aktarması lazım. Henüz çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda envanter çıkarıyoruz. Buradan ‘Eski ruhsatları iptal edecek’ diyor. İnşaat mühendisleri ile toplantı yaptık. Bir şeyleri yıkıp yakmak değil, çözmek gerekiyor. Hem kamunun hukukunu korumak hem de vatandaşları mağdur etmemek gerekiyor. Ortak akılla çözmek niyetindeyiz. Kimseyi dövmek, kimseye de kamunun hakkını yedirmek niyetinde de değiliz. Tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil, kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz. Ortak akılla çözüp hepimiz arkasında duralım istiyoruz. Kent savunması, kamu çıkarları demeye devam edeceğiz. Buna uygun arkadaşlarla yönetmeye çalışacağız. Uygun olmayan ve savaşmaktan çekinen arkadaşlarla çalışmayacağız. Kent rantı kamu yararına kullanılmadır görüşündeyiz. Bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
“Nilüfer’de yaratılan kültür sanat, güvenli kent algısı yerleşmiş durumda. Bu yüzden Bursalılar buraya akın ediyor”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Belediye’nin borcu ile ilgile ilgili parti ayırt etmeksizin aynı düşünceleri savunacağını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk. Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan AK Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan ‘borç çok mu’ dedi. Önemli değil sürdürebiliriz dedim. Hukuki mesele varsa, hukuka gideceksiniz” diye konuştu.
“Belediyemizden çalışan sayısı 2901 kişi. İdare kadroda ise 7 başkanımız var, 4’ü kadın. 30 müdürün 17’si kadın. Cinsiyet kotası uyguluyoruz. Tüm personele baktığımızda isteye 857 kadın, 2047 erkek çakışıyor.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Belediyenin elindeki mal varlıklarının satılıp satılmayacağının sorulması üzerine, “Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Daha önce satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. 100 lira size milyon nefes aldırıyor. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bu model olursa, bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var. Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur” ifadelerine yer verdi.
Sokakta vatandaşın algısının kötü olmasına da açıklık getiren Özdemir, “Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim” dedi.
Toplantıda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Tezcan Öztürk, Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin, Zerrin Güleç, Şirin Biçer, Emre Karagöz kendilerini tanıtan kısa bir konuşma yaptı. Ayrıca belediye şirketi NİLBEL A.’Ş ‘nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart da toplantıda hazır bulundu.
SORU & CEVAP
Soru: İmar ve ruhsatla ilgili yeni bir politika Nilüfer izleyeceğinizi söylediniz. Fazlalıkların kamuya devredileceğini söylediniz. Neredeyse yapılan inşaatlarda bütün usulsüzlükler varken, geçmişteki fazlalıklar kamuya aktarılmadı da mı kasa boş kaldı?
Soru: Akademik odalarla çalışmaya başladınız mı? Depremlerden sonra bir protokol imzalanmıştı o protokol de çok sayıda kolonu kesik işyeri tespit edilmişti. Nasıl yol izleyeceksiniz?
Soru: Atamaları tek başınıza mı karar verdiniz. Örgütün hassasiyetlerini dikkate aldınız mı?
Cevap: Daha önce kamuya aktarıldı veya aktarılmadı demek imkansız. Kasanın boşalması bunla alakalı değil. Kasa boşaldı sözü benim değil. Finansman dengeleri bozulmuş demek daha doğru. Orası yükseldi diye burası boşalmıyor. Gelir gider dengesi bütçe var. Bütçenin yüzde 48’i gider bütçesinden harcanmış, gelirin yüzde 30’u gerçekleşmiş. Yüzde 20 finansman ihtiyacı var. Geçen yıldan gelen borçları kullanınca yüklü borca düşüyorsunuz. Gelir gider dengesi bozulunca ödemeleri yapmakta zorlanıyoruz. Denge bozukluğu beklediğimden fazla. Bunlar beni korkutan durumlar değil. Çok rahatlıkla toparlanır. Zamana ihtiyaç var. Birkaç ay sıkıntısını çekeceğiz ama onu toparlayacağımıza inanıyorum. Borç yükümüz hayli yüksek. Kısa vadeli borçlar yüksek.
Kamulaştırmasız el atma davaları 900 milyon liralık riskimiz var. Kazanabilirler her an. Kazanınca direkt parayı almak için icraya verebiliyorlar. Ciddi risk var. Borcumuz var. Ne zaman sonuçlanacağını bilmediğimiz için zamana ihtiyaç var.
Hepimizin duyduğu gördüğü algıladığı şeyler var. Yapılması gerekenden daha fazla yapıldığı iddiaları var. Arkadaşlarımız çalışıyor. Nisan ayı ruhsatlarında çalışıyoruz. Görerek konuşarak yapmak lazım. Kanaatle konuşulacak şeyler değil. Akademik odalar kısmından vazgeçmedik. İbrahim Mart 8 yıl başkanlık yaptı. Okan Bey 6 yıl başkanlık yaptı. Bunu bir hukuki temele oturtmak istiyoruz. Danışmanlık daha kolay. Akışta uzmanlıklara göre hukuki temele oturtulacak yapı kurmak istiyoruz. Odadaki arkadaşlarımıza söyledik. Hukuki ve profesyonel olmasını istiyoruz.
Cevap: Kolanların kesilmesi konusunda çalışmış değiliz. İnşaat mühendisleri çalışmasını yapmış. Dönüp oraya bakabilmiş değiliz. O da bizim bakmamız gereken konulardan bir tanesi.
Cevap: Atamalarda yetki başkanındır. Başkanlık sistemimiz var Nilüfer’de. Biz danışarak, herkesin fikrini alarak, beraber hareket ederek yapıyoruz. Her kurumun görüşünü almaya çalışıyoruz. Kararı başkan olarak ben veriyorum. Herkesin görüşünü almaya çalışıyorum. Ben geçmiş aidiyetler üzerinden tercih yapmam. Her zaman ileriye bakarım. Herkes benim gibi bakamıyor. Bazen eleştiri de alıyorum.
Soru: Nilüfer’in algısı neden bozuk dediniz. Açarmısınız, Bunu düzeltmek için neler yapacaksınız?
Cevap: Bazı şeylerin belgelenmesi lazım. Algı olarak söylüyorum. Algılanan gerçektir diye bir söz var. Siz neyi algılıyorsanız odur gerçek. Ben sokaktaki algı. Temizlik yapılmıyor algısı da var. Yamalar asfaltlanmıyor algısı var. Başkan seçildi 5 yıl sonra sokağa çıktı algısı var. Turgay Bey gibi mi Bozbey gibi mi olacaksınız diyorlar. İletişimlerde insanlar mutlu değil. Başka algılar da var. Girmek istemiyorum. Son 1 yıl deprem sebebiyle tüm halkımız; deprem bölgesi ile dayanışmaya girdi. Nilüfer Belediyesi de öyle. Buradaki çöpü toplamak mı deprem bölgesine el uzatmak mı? Daha çok tercihler deprem bölgesine yapıldı. 2 sene pandemi sebebiyle insanları kapattığımız panik ortamı yaşatıldı. İkisini düşününce 3 yıl başka yere gitti. Belki bunların da katkısı var. Mutlu değil Nilüferli. Biz mutlu yapmaya geliyoruz.
Soru: Tasarruf tedbirleri size nasıl yansıyacak?
Cevap: 2003 yılında bu hükümet bu tedbirleri açıklayarak iktidara gelmişti dedi Akif Beki. Bugün de algı yönetiminden başka bişey değil. Hükümet ne zaman zora girse, emekçinin sırtına binerek, halkı zora bırakarak sorunu çözmeye çalışıyor. Bu işin nedeni halk değil. Kamudur. Kendi yöneticileridir. Araç kiralama yapma diyor. Araç kiralama sözleşmem bitiyor. Bir sonraki dönem değiştirebiliriz. Araç da satın alma diyor. Ben bu durumda çöpleri toplamayacakmıyım. Kiralık 60-70 araç var. Benim vaatlerim var. 100 proje açıkladım. Toplum da buna inandığı için destek verdi. Vatandaşla toplumsal sözleşme yaptım. Hükümete soruyorum. Ne oldu bütün yetkileri merkeze alıyorsunuz. Ben bunun sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum. Ak Partinin huyu var. Bunu düzelteceğini düşünüyorum.
“(Tasarruf tedbirleriyle ilgili olarak) Bu durum algı yönetiminden farklı bir şey değil. Bu halkın suçu değil. Kiralık çöp araçlarımız var. Bunları yenilemeyecek miyiz? Bunları durduramam. Ben yine o araçları kiralarım, hizmetimi veririm, karşılığı neyse öderim.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Soru: Daha fazla araştırmalar yaptığınızda, yasal yollara gitme durumunda olacakmısınız?
Cevap: Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk. Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan Ak Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan borç çok mu dedi. Önemli değil sürdürebiliriz dedim. Hukuki mesele varsa, hukuğa gideceksiniz.
Soru: Mudanya Belediyesi satış yapacak. Siz borç için mülk satmayı düşünüyor musunuz?
Cevap: Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. 100 milyon nefes aldırıyor. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bir model de olacak. Birşeyi de satmamış olacam. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var.
“(Taşınmaz satışıyla ilgili olarak) Mudanya ile Nilüfer’in gelir kaynakları aynı değil. Kamu malları satılmaz diye bir şey yok. Ben kamucuyum, mesele adil şekilde satmak. Ben buranın sorunlarını mülkleri satarak çözüleceğini düşünmüyorum. Farklı modeller üzerinde çalışıyorum.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur. Doğru yönetilmezse ne olur. Bursaspor gibi düşünün. Şampiyon oldu. 70 milyon dolar bonservis bedeli aldı. Doğru yönetilmediği için kulüp borç batağında ve 3 .Lig'de. Nilüfer Belediyespor ile aynı ligde oynayacak. Nilüfer’in de iki spor kulübü var. Birisi Nilüfer Belediyespor diğeri Nilüfer Belediyesi Futbol Kulubü.
“Bursaspor’u düşünün. Şampiyon oldu, birçok geliri oldu ancak doğru yönetilmediği için şu anki durumunu görüyoruz.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Soru: Sokaktaki algı neden kötü?
Soru: Kaçak yapılaşma ciddi boyutlara ulaştı. Çalı ile Hasanağa arasında resmi kayıtlı 372 kaçak fabrika var. Onlar buranın sanayi alanına dönüştüğünü ifade ettiler.Burası ile ilgili aksiyon ne olacak.
Cevap: Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim. Vatandaş bazı şeyleri bilmiyor. Belediye diye bakıyor. Sokakta çok yaşadım. 30 metre yol var. Belediyenin burası. Belediye asfalt dökmüyor diyor. Burayı aydınlatın diyor. Belediye yapmıyor. Elektrik dağıtım şirketi var.
Cevap: Sanayi alanlarını belediye açmıyor. Bana kalsa hiç açmam. Bu merkezi hükümetçe sanayi alanları açılıyor. Bu arkadaşlarımız da sanayi bölgelerinde kaçak yapı yapmıyor. Tarım alanlarına depolama amaçlı bina yapıyor gibi yapıp fabrikaya çeviriyor. Seçim öncesi geldiler. Kimsenin bu kentin tarım alanlarına saldırmaya hakkı yoktur. İzmir yolunun sağını solunu imara açın diyorlar. Neden? Biz buraya kaçak yapı yaptık diyorlar. Hak değil. Bursa’nın yeni sanayiye ihtiyacı yok. Şu andaki doluluk oranı yüzde 70’in altında. Tüm organize sanayi bölgelerinin doluluk oranı yüzde 70 altında. Yeni bir organize sanayi açma hakkı yok merkezi hükümetin. Normal sanayi bölgesi yaparken Teknosab’a izin alamadıkları için adını teknoloji organize sanayi bölgesine çevirdiler. Organize sanayi bölgeleri boşken, devasa osb yapılırken, ben işgal ettim sanayi bölgesine aç demeleri Nilüfer’in adına, enginarı gelecek nesillerin tatması için bu yolları kapalı tutmak lazım. Ben görürsem yeni yapılanı yıkarım, eskisinin hukuki süreçlerine bakacağız. Herkesin “ben yaptım oldu” kültüründen kurtulması lazım.
Soru: Arasta’nın geleceği ne olacak?
Cevap: Arastanın tamamlanması için 800 milyon liraya ihtiyaç var. Nilüfer kaynaklarıyla yapmak mümkün değil. Samsunlular derneğinde sordular, Bozbey de vardı. Bozbey ile çözeceğiz dedim. Bozbey bize devret dedi. Ben de kabul etmedim. Sen paraları ver beraber yapalım dedim. Büyükşehir’in gücüyle birlikte yapacağız. Bütçesinin yüzde 30’unu arastaya ayırma şansı yok. Vaadimiz yok. Bozbey’i seçtirelim kısmındaydık. Bize düşen Bozbey ile birlikte burayı ayağa kaldırmak.
“(Arasta konusuyla ilgili olarak) Çok güzel bir proje ancak bütçesi için yaklaşık 800 milyon liraya ihtiyaç var. Nilüfer Belediyesi’nin bütçesi bunu karşılamak için yeterli değil. Başkan Bozbey ile birlikte çözeceğiz, Büyükşehir’in gücüyle hayata geçireceğiz.”
— Coşkun Saitoğlu (@coskunsaitoglu) May 14, 2024Soru: Nilüfer’de devlet okulları sorununu nasıl çözeceksiniz?
Cevap: 23 Nisan’da, Ertuğrul’da okul sıkıntısı var. Ertuğrul’da okul yıkılmış depremsellik sebebiyle. En gelişmiş okullarda ilkokul, ortaokul, lise sorunları var. Belediye yer tahsisi yapabiliyor. 23 Nisan’da yapılıyor. Kaymakamımızda görüştüğümüzde ikili eğitim oranı yüzde 23. 10 tane yeni okul yapıldığını söyledi. 2’li eğitim yapan okul kalmayacak dedi. Alan tahsisi yapıyoruz. Sponsorlarla bina da yapıyoruz. Bursa’da sponsorlar sahip çıkıyor. Sanayicilerimiz. Şu an için Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğunda. Kaymakam Bey 10 tane okul yapıldığını söyledi.