Olay, Osmangazi ilçesi Namık Kemal Mahallesi Karanfil Sokak'ta, geçen yıl Ağustos ayında Suriye uyruklu Melek Akta'nın çocuklarıyla birlikte yaşadığı evde meydana geldi. Akşam saatlerinde eve gelen Musab Kuvara (16), annesi Melek Akta'yı elleri bağlı şekilde hareketsiz yatarken buldu. Kuvara'nın komşulara haber vermesinin ardından eve gelen polis, Melek Akta'nın, elleri plastik kelepçe ile bağlandıktan sonra başka bir plastik kelepçe ile boğularak, öldürüldüğünü belirledi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Cinayet Borusu ekipleri, Akta'nın katil zanlıları olarak Suriyeli Muhammet Cemil Neal (28), Abdullah Şeyhakkur (44), Eymen Elvan (24) ve Aliye Muhammed Ali'yi (26), İstanbul'daki evlerine düzenlenen baskınla yakaladı. Biri kadın 4 şüpheli, Bursa Adliyesi'nde tutuklandı. SEVGİLİSİ KAPIYI ARALIK BIRAKMIŞ Bursa 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürmek ve yağma' suçlarından haklarında ömür boyu ile 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sanıkların yargılanmasına başlandı. Muhammet Cemil Neal, Abdullah Şeyhakkur ve Eymen Elvan duruşmada hazır bulunurken Yenişehir Cezaevi'nde kalan Aliye Muhammed Ali ise SEGBİS ile katıldı. Sanıklardan Muhammet Cemil Neal ifadesinde Melek Akta ile birlikte olduklarını öne sürerek, "Bacanağım Abdullah telefon edip, bin lira para istedi. Melek'in arkadaşım olduğunu biliyordu, parayı ondan almamı istedi. İstanbul'dan baldızım Aliye, Abdullah ve Eymen ile birlikte gelip, ziynet eşyalarını alacakları yönündeki planı anlattı. İstanbul'dan geldiler. Olay günü Melek'in evine kahve içmeye gittim. Çıkarken kapıyı aralık bıraktım, biraz sonra onlar girdi. Evde ne yaşandığını bilmiyorum. Daha sonra buluştuğumuzda baldızım, Melek'in ölmüş olabileceğini söyledi. İstanbul'a gittiğimizde Abdullah ile Aliye kuyumcuda bin 800 liraya bir tane bilezik bozdurdu. Melek'in öldüğünü yakalandığımda öğrendim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi. ÇALINTI ALTINDA BİLE HELALİK İSTEDİLER Mahkeme başkanının, daha önceki ifadesinde ziynet eşyalarının paylaşımı sırasında sanıklardan Eymen Elvan'a "Eşit dağıtmadıysanız, hakkımı helal etmiyorum" dediğini hatırlatması üzerine Muhammet Cemil Neal, "Öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum" yanıtını verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Çalınan ziynet eşyalarını bile helal, haram diye düşünmüşler" yorumu yaptı. BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR Abdullah Şeyhakkur ise, Muhammet Cemil Neal'in anlattıklarının gerçek olmadığını iddia ederek, "Eymen benden bin lira istedi. Eşim ve Eymen'le birlikte Bursa'ya geldik. 6 gün Muhammet Cemil'in evinde kaldık. Muhammet parayı halledeceğini söyledi. Ölen kadının evine gitmedim. Plastik kelepçe de almadım, hırsızlık olayı için plan da yapmadım. İstanbul'a dönerken, sıkıntısı olduğunu söyleyen Muhammet, 'iki gün sizde misafir kalabilir miyim' dedi, beraber yola çıktık. Sıkıntısını söylemeden polis yakaladı. Altınlar tuvalette çıktı. Cinayetle ve hırsızlık olayı ile ilgim yok. Tahliyemi istiyorum" dedi. Göz ameliyatı olacağını ve bin liraya ihtiyacı bulunduğunu belirten Eymen Elvan da "Kahvede tanıştığım Abdullah parayı verebileceğini söyledi. Birlikte Bursa'ya geldik. Kimse bana para vermediği gibi böyle bir olay da anlatmadı. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştı. Abdullah'ın eşi olan Aliye Muhammed Ali, "Muhammet Cemil'in eşi benim kız kardeşim olur. Eşim Bursa'ya gideceğini söyleyince ben de kardeşimi uzun süredir görmediğim için birlikte geldim. Eymen'i tanımam. Kimseyi öldürmedik, plandan da haberim yok. Beş çocuğum var, tahliyemi istiyorum" dedi. Sanık avukatlarının tahliyesi talebinde bulunduğu mahkeme duruşmayı erteledi.