Bursa'daki kırsal mahallenin 50 yıllık kooperatifi yıllık 2 bin 500 ton salça üretiyor

Bursa'nın İnegöl ilçesindeki kırsal mahallede 50 yıl önce kurulan Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, ulaştığı 4 bin 500 ton ürün işleme kapasitesiyle, yıllık 2 bin 500 ton salça üretiyor.

Haber Giriş Tarihi: 18.11.2024 12:37
Haber Güncellenme Tarihi: 18.11.2024 12:37

İnegöl'deki kırsal Kulaca Mahallesi'nde kurulan kooperatif, salçalarını bölgede yetiştirilen biber ve domateslerden üretiyor. Çalıştığı 17 çiftçiye bir sonraki yılın üretim ve dağıtım kapasitesine göre ekim yaptıran kooperatif, sezonda yaklaşık 4 bin 500 ton ürün işleyebiliyor. İşlenen domatesten 1000 ton ve biberlerden de yaklaşık 1500 ton salça elde ediliyor.

Bir kısmı iç pazara yönelik üretilen biber salçasının ise 1200 tonu Hollanda'ya ihraç ediliyor.

Kooperatif, ekim planlamasından ürünün dağıtımına kadar tarımda sürdürülebilirliği öne alan üretim modeliyle hem bölgesel istihdama, hem ekonomiye, hem de tarıma değer katıyor.

Ülkedeki sürdürülebilir tarım, sözleşmeli üretim ve ürün havzası oluşturma politikalarını uygulayan kooperatif hem çiftçiyi ve toprağı koruyor, hem de tarımsal üretimde kaliteyi sağlıyor. Özellikle bölgedeki kadın istihdamına önem veren kooperatif, 3 aylık sezonda 90'ı kadın olan 100 işçi çalıştırıyor.

Yerli üretim ve ham maddenin ithal olmaması sayesinde yıllık ortalama 1 milyon dolarlık salça ihracatının tamamı ekonomiye kazandırılıyor.

Kooperatif bu yıl da 3 ay süren üretim sezonunu tamamladı ve salçaların sevkiyat ve ihracat yolculuğu da başladı.

- ÜRÜN İŞLEME KAPASİTESİ 300 TONDAN 4 BİN 500 TONA ÇIKTI

32 yıldır kooperatifin başkanlığını yürüten Ahmet Uğur, AA muhabirine, 1976 yılından bu yana üretim yaptıklarını, salça fabrikalarındaki 300 tonluk ürün işleme kapasitesini, 1993'ten bu yana arttırdıklarını söyledi.

Yılda 3 bin ton civarında domates, 1500 tona yakın da biber işlediklerini ifade eden Uğur, bu sezon Hollanda'ya biber salçası ve kahvaltılık biber sosu olarak 1200 tonluk ihracat sözleşmesi yaptıklarını belirtti.

Kulaca salçasının bir marka haline geldiğini vurgulayan Uğur, "Briksi (suda çözünen kuru madde miktarı) 40'ın üzerindedir ve kullanan başka salça kullanmaz. Bizde hem domates salçası hem biber salçası hem acı biber salçası var. Bir de köftecilerde, ızgaracılarda gördüğünüz acı sos var, biz bunlarla ayakta duruyoruz ve her geçen gün de çıtayı yükseltiyoruz." diye konuştu.

- İHRACATTA KAPASİTELERİNİ ARTTIRIYORLAR

Hollanda'ya yaklaşık 25 yıldır ihracat yaptıklarına da değinen Uğur, şunları söyledi:

"Her yıl kapasitemiz artıyor, en son 1100 ton olan sözleşmemiz bu yıl 1200 tona çıktı. Üretimden tüketime kadar katkıda bulunursak biz ondan mutlu oluyoruz. Bu yıl domates ortalama 1 lira 80 kuruş, yani 2 lira civarında alındı, biz 3 liradan aşağı almadık çünkü biz çiftçilere diyoruz ki sözleşmeli üretim yaparsanız her iki taraf da hesabını kitabını yapar, ona göre ekimler olur. Salçamızın tercih edilme sebebi aroması ve hijyenik koşullarda, uzun sürelerde yavaş yavaş pişirilerek üretilmesi. Biz domatesi elle toplatırız, havuza dökülür suyun içerisine, o sulu havuzdan diğer bir havuza giderken yine suyla girer. Havuzdan çıktıktan sonra tekrar ayıklama bandında ayıklanır. Yani yeşildir çöptür kesinlikle salçanın içine girmez ayrıca salça çift tabanlı kazanlarda 8 saatte kaynar. Bir de yöre domatesi, fideyi alırken cinsini seçiyoruz, domatesin kızarmış olması lazım, salça oranı yüksek olması lazım, domatesin briksinin yüksek olması lazım. Bunlar bizim tabii ki yıllardan beri yaptığımız, deneyimlediğimiz şeyler."

Uğur, uluslararası "Yağmur Ormanları İttifakı (Rainforest Alliance) tarafından da 3 yıldır düzenli olarak denetlendiklerini ve doğaya saygılı üretimlerini sürdürdüklerini aktardı.

Çalışmalarını bölgeye katkı sağlayarak devam ettirdiklerini söyleyen Uğur, "Bizim aşağı yukarı 17 çiftçimiz var. Bu çiftçilere biber ve domates ektiriyoruz. Domateste tarlada ekilen tohumdan ambalajına girinceye kadar sürdürülebilirlik var. Bunun sorumluluğu da var yani ambalaja girdiğinde kimin olduğu belli oluyor. Eğer içerisinde yabancı bir ürün görürsek katkı maddesi görünürse o kişiyi cezalandırıyoruz. Bunun Türkiye geneline yayılması lazım. Bir önceki yıl ürün biraz para yaparsa çiftçinin ona yönelmesi bazı sıkıntıları yaşatıyor. Artık ürün planlamasının kesinlikle yapılması lazım. Hangi ürün hangi yörelerde verimliyse oralarda havzalar oluşturup sözleşmeli ekim yapılması lazım." ifadelerini kullandı.