Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün deprem için güçlendirme yapılan okulların hurdalarını Milli Emlak'a teslim etmek yerine müteahhitlere sattığı, güçlendirme işlemleri için ihale açmadan iş vererek haksız kazanç elde ettiği öne sürüldü.
Birgün yazarı Timur Soykan, yolsuzluğu ortaya çıkartan İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür'ün görev yerinin değiştirildiğini ve istifaya zorlandığını yazdı. Yolsuzluklardan sorumlu tutulan eski Milli Eığitim Müdür Yardımcısı Necdet Sezer'e ise dokunulmadığını belirti.
Timur Soykan'ın "‘Güçlendirilen’ okulları yağmalamışlar" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
"Oysa okulların depreme karşı güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılması için verilen ihalelerde sözleşme çok açıktı; bu okullardan çıkan hurdalar, Milli Emlak Mal Müdürlüğü’ne teslim edilmeliydi. Yeni İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür pek çok okuldan çıkan hurdaların müteahhitlere verildiğini ortaya koydu. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun müfettiş görevlendirmesini talep etti. Bu konuda sorumlu olan Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnşaat ve Emlak Şubesi İnşaat Birimi’nden sorumlu Müdür Yardımcısı Necdet Sezer’di.
(Serkan Gür)
HURDA VURGUNU
MEB müfettişleri, 2019 ile 2022 yılları arasında yaptırılan bakım, onarım, güçlendirme işleriyle yıkılıp yeniden yapılan okulları incelemeye aldı. 5 Temmuz 2023’te tamamlanan rapor, inşaat işleri yapılan neredeyse tüm okullardaki hurda vurgununu ortaya koydu.
Bu tarihlerde Bursa’daki 123 okulun, bakım, onarım, deprem güçlendirmesi yapılmıştı. Bu okullardan ekonomik değeri olan söküm ve demontaj malzemeleri alınmıştı. Bunların toplam değeri; 2019-2022 yılları arasında 12 milyon 626 bin TL’ydi. Sadece 1 milyon 401 bin TL’lik kısmı hurda olarak satılarak okul aile birliğine gelir oldu, okulda bekletildi ya da Milli Emlak Müdürlüğü’ne teslim edildi. 11 milyon 225 bin TL’lik hurda ise müteahhitlere verildi. Hatta bu hurdaları Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aldıkları yeni inşaat işlerinde kullandılar.
(...)
Bu suçlamayla ilgili ifadesi alınan Bursa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Necdet Sezer, “Yapılan güçlendirme, bakım, onarım ve değişim işlerinde ortaya çıkan malzeme ve hurdaların okul müdürlerine teslim edilmesi gerektiğini kontrolörlere söylüyordum. Onlar da aynı şeyi yüklenicilere söylüyorlardı. Bundan sonraki takibin okul müdürleri tarafından yapılması gerekiyordu” dedi.
(Necdet Sezer)
Raporda Necdet Sezer ile birlikte 20 kontrolörün kamu zararına neden oldukları belirlendi.
(...)
‘PARÇALA, BÖL, GÖTÜR’ YÖNTEMİ
Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü hakkındaki bir soruşturma konusu daha vardı. Devlet her yıl kurumların ihaleye çıkmadan yaptırabileceği işler için bir bedel belirliyor. Buna doğrudan temin deniliyor ve küçük işler ihalesiz, daha hızlı yapılabiliyor. Bursa’daki okul ve kurumlarda ihaleye çıkılması gereken yapım ve onarım işleri, kısımlara bölünerek doğrudan temin usulü ile müteahhitlere verilmişti. Böylece rekabet ortadan kaldırılmış ve ihaleler adrese teslim olmuştu.
Müfettiş raporlarında bu konudaki çarpıcı örnekler sıralandı.
Mesela: Nilüfer ilçesinde Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi duvara korkuluk yapılması yaklaşık 430 bin TL’ye mal olacak. Bunun için ihale açılması gerekiyor. Doğrudan temin limiti 2022’de 218 bin 395 TL. Yani iş ikiye bölünerek doğrudan temin ile yaptırılabilir ve istenilen müteahhide verilebilir. Böyle yapılıyor. Diğer teklif veren şirketlerin ayarlandığı öne sürülüyor.
(...)
MÜDÜR GİTTİ, ONA KİMSE DOKUNMADI
Serkan Gür, il milli eğitim müdürüyken 6 Şubat depremi yaşandı. Müdürlüğün şirketlerden çadır satın alıp bunları meslek liselerinde üretilmiş gibi deprem bölgesine gönderdiği ortaya çıktı. Bir süre Hatay’da görev yapan Serkan Gür’ün görev yeri değiştirildi ve ardından istifa etti. Necdet Sezer ise yeniden İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı oldu. Müfettişlerin 8 ay önce görevden alınmasını istediği Necdet Sezer halen Bursa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı makamında oturuyor. Milli Eğitim Bakanı, müfettişlerin raporunun gereğini yapmıyor. Necdet Sezer’i özellikle Milli Eğitim’in içinde örgütlenmiş bir yapının koruduğu rivayeti kulaktan kulağa yayılıyor. Hatta Serkan Gür’ün çadır olayı nedeniyle değil, bu soruşturmayı başlattığı için koltuğunu kaybettiği öne sürülüyor."