Gün boyu yağhanede, çekirdekten yağ çıkaran Sabri Sarıca, geçimini bu meslekten sağlıyor. Müşterinin getirdiği ayçiçeği çekirdeklerini 5 ayrı işlemden geçirerek yağ elde eden Sarıca, sağlıklı yaşamını da üretip tükettiği yağa bağlıyor. Türkiye genelinde endüstriyel sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte mahalle aralarındaki yağhaneler kapılarına kilit asarken, Sabri Sarıca ise eski sistemle üretim yaparak mesleği ayakta tutuyor. Mesleğini çok sevdiğini söyleyen Sarıca, emekli olmasına rağmen bu işi ölene kadar yapmayı hedeflediğini kaydetti. GEÇİM KAYNAĞI OLDU 50 metrekarelik üretim tesisinde 40 yılı geride bırakan Sabri Sarıca, bu mesleğe yıllar önce kayınpederinin yanında çalışan çırağın hastalanıp işe gelmemesiyle başladığını belirterek, "Çırak işe gelmeyince ben de işi öğrendim. Yıllar sonra kayınpederim işi bana devretti. Ondan sonra bu meslek benim geçim kaynağım oldu. O dönemde sinema işletmeciliği yapıyordum, sinemaların kapanmaya başlaması da bu mesleğe adım atmamın birbaşka nedeni oldu" dedi. 48 AYRI BEZDEN SÜZÜLÜYOR Ayçiçeği yağının üretim sürecini de anlatan Sarıca, "Müşterimiz, hasat ettiği ayçiçeğini çuvalla getiriyor. Asırlık makinede ayçiçeğini ayıklıyoruz, sonra pişiriyoruz. Pişirmeyle birlikte ayçiçeğinin özünü alıyoruz. Sonrasında pres yaparak ilk yağı çıkartıyoruz. Çıkan yağ, 48 ayrı bezden süzülerek hazneye düşüyor ve yağ oluşuyor. Müşterinin getirdiği çekirdeği yaklaşık yarım saatte yağa dönüştürüyoruz. 3 kilo çekirdekten 1 litre yağ çıkıyor" diye konuştu. ASIRLIK MAKİNE Eski sistem yağhanede asırlık makinelerin bulunduğunu belirten Sarıca, "Asırlık makineler zaman zaman bozuluyor, kendim tamir ediyorum. Tamir ede ede bu zamana kadar geldim" dedi. Yağ yapılmak üzere getirilen çekirdek özünün pres yapılmasının ardından hayvanlar için yem de üretildiğini bildiren Sarıca, "Presten kurtulan sıvı yağ oluyor. Kurtulamayan çekirdek özü ise balık tutumu için kullanılan yem ve hayvan küspesi haline geliyor" ifadelerini kullandı.