İşte domuz eti hakkında bazı bilgiler...
Zehirli maddeler: Domuz eti çok yağlıdır. Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer. Kandaki bu fazla miktardaki yağ atardamarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalp enfarktüsüne sebep olur. Ayrıca, domuz yağı içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler mevcuttur. Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icab eder. Bu durum bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi şeklinde kendini gösterir. Hasta çocuğun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişer. Bu sebeple, bu hastalığa domuz hastalığı (skrofuloz) adı verilir.
Fazla miktarda kükürt
Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir. Vücuda fazla miktarda alınan kükürt: kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Aşırı büyüme Domuzda büyüme hormonu da çok fazladır. Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta dolu şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar. Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur, Büyüme hormonunun en tesirli yönü kanserin gelişmesine zemin hazırlanmasıdır.
Deri hastalıkları Domuz etinin ihtiva ettiği hastanın ve imidazol denilen maddeler deride kaşıntı hissi uyandırır. Egzama dermatit, nörodermatit gibi iltihabı deri hastalıklarına zemin hazırlar.
Domuz eti ve trinşin
Domuz eti ile insana geçen tehlikeli hastalıklardan birisi de trişin hastalığıdır. Domuzdan bu hastalığın geçmesi, (trişinli) domuz eti yenerek veya trişinli domuz gübresi kullanarak olabilir. Fakat trişin, domuzlarda ağır bir hastalık yapmaz. Halbuki insanlarda çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir. Yurdumuzda yerli Hristiyanlann dışında hiçbir Müslümanda trişin hastalığı görülmemiştir. Çünkü ülkemizde Hristiyanlar dışında kimse domuz eti yememektedir.
Siroz
Ottowa Üniversitesi araştırmacıları domuz eti tüketimi ile kronik bir bozukluk olan karaciğer sirozu arasında orantılı artış tesbit ettiler. Onaltı ülkenin domuz eti, sığır eti, yağ ve alkol tüketimi istatistiklerine bağlı olarak yapılan bir çalışmada domuz eti yeme ile karaciğer sirozuna yakalanma arasında doğru oranlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmayı yapan Dr. Amin Nanji ve Dr. Sanıuel French domuz eti ile birlikte alkol tüketildiği zaman siroza yakalanma riskinin daha fazla olduğunu da tesbit etmişlerdi. İsviçre, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde sirozdan ölüm, kişibaşına domuz eti tüketimi ile doğrudan alakalıdır. Keza Kanada'da da sirozdan ölüm alkol tüketimi ile değil domuz eti tüketimiy- le alakalıdır. Araştırmacılar domuz eti yemenin, siroza nasıl sebep olduğu ve sirozu nasıl arttırdığının bir sır olarak kaldığını söylemektedirler. Fakat sirozdan ölümün, yenilen domuz eti miktarıyla doğrudan alakalı olduğu hususunda aynı sonuca varmaktadırlar. Domuz kıllarından yağlı boya fırçaları yapılmakta ve fırıncılar pide yaparken bu fırçayla pideyi yağlamaktadırlar. Böyle yapanları uyaralım. Zaten bilmeyerek çikolata v.s. ile Domuz yağı alıyoruz. Maalesef yılda 3 bin ton Domuz yağı bizirn ülkemizde, Türkiye'de tüketilmektedir. Aldığımız çikolata ve yağlı ürünlerde Domuz yağı var mı, yok mu, soralım. Domuz ürünleri kullananlar da kıskançlık hisleri azaldığı için, birileri necip milletimize tuzak kuruyor olabilir.
Kaynak: vanherbaryum