Yılmıyor, kazanıyor

Bursaspor iyi oynamasa da maç kazanmasını biliyor. Bu hem kadro kalitesi hem de kenar yönetimin başarısı… 
Kötü oyun ilerleyen haftalar için bir tehlike olarak görünse bile şartlar ne olursa olsun Şenol Güneş’in öğrencileri mutlu sona ulaşmasını beceriyor…
Çünkü sabırla oyunu 90 hatta dünkü gibi 120 dakikaya yaymayı başarabiliyor. 
Başakşehir karşısında da bu durum kendini gösterdi… Bursaspor yine kazanan taraf oldu…
Ama…
Arka arkaya oynanılan Gençlerbirliği ve Başakşehir maçlarında şu durum ortaya çıktı. Bursaspor çağdaş futbolu oynamayan, yani ofansı düşünmeyen takımlar karşısında bocalıyor…
İşin özü kilidi açmakta zorlanıyor… 
Oyunu soğutan rakip, kalesine yüklendiği anlarda ise bu kez tehlikeyle yüz yüze kalıyor, konsantrasyonu dağılıyor.
Şenol Güneş’in artık bu konu üzerinde yoğunlaşması gerek…
Lig’de ilk haftalardaki puan kayıpları olmasa neredeyse “Zirvenin tek sahibi benim” diyecek olan, kupada da çeyrek finale kadar yükselen Bursaspor, aslında mucizeleri başarıyor…
Çünkü…
Kasa tam takır kuru bakır…
Buna rağmen bu başarılı sonuçlara imza atmak, yaşanan olumsuzluklardan futbolcuların uzak kalmasını sağlamak, kesinlikle ve kesinlikle Şenol Güneş’in hüneridir…
Bir kez daha tebrikler hocam…
Aslında bu maçın iki kahramanı için uzun uzun yazmak gerek ama biz sona bırakalım…
Öncelikle Şamil Çinaz’dan bahsedelim…
Ne görev verilirse kapasitesi oranında yerine getiriyor. “Libero ol” diyorsun oluyor, “Orta sahada oyna” diyorsun oynuyor, “Stopere geç diyorsun” geçiyor… Bu kadar özverili bir oyuncu bulmak her takıma nasip olmaz…
Ve Harun Tekin…
Herkes onun için, “Daha erken, tecrübe kazanması gerek” dedi, ama o kulak asmadı, yılmadı çalıştı. Önce birinci kaleci oldu, sonra da A Milli Takım’a yükseldi… Dün de takımını Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkardı. Peki sorarım, Harun’un birilerinin gözüne girmesi için daha ne yapması gerek?