O gemiye hiç binmediniz…

Geçen hafta ‘yönetim istifa’, bu hafta da ‘Bursa kümeye’…
Unutmuştuk bu söylemleri. 2003/04 sezonunda kalmıştı…
Hatırlattılar…
Kusura bakmayın Sayın Erkan Körüstan.
Hem kişisel olarak hem de Bursaspor başkanı sıfatıyla size sonsuz saygım var.
Ama…
Kongreden beri ortada yoksunuz. Kriz döneminde takıma sahip çıkmanız lazımken siz hep perde arkasındasınız…
Hiç ön planda yer almadınız…
Transferin son gününde yurtdışındasınız, takım Rize’de belki de sezonun en önemli maçlarından birine çıkıyor ve siz yine yoksunuz…
Sizin koltuğunuzda Sayın Vali ve belediye başkanları oturuyor.
Sormazlar mı ‘bu kadar kritik günlerde takımın başında niye yoksunuz?’ diye…
Gemiyi en son kaptanlar terk eder ama siz ilk günden itibaren o gemiye binmemek için direniyorsunuz.
Hatırlatayım, İtalya’da gemi battı, kaptan gemiyi ilk terk edenlerden olduğu için yargılandı.
İşi danışmanlarına bırakınca sonucun ne olduğunu gördük.
Takım yerle bir.
Dünkü tablo için söylenecek çok şey yok. Bursaspor yine tarihi bir hüsran yaşadı.
İkinci yarıda biraz toparlansa da altın değerindeki beraberliği bile kurtaramadı.
Tuncay’ın oynaması için tüzükte madde mi var?
Bir stoperin oyun kurmaya çalıştığı nerede görülmüş?
Civelli’nin orta sahaya çıktığı dakikalarda geldi goller.
Ağır diye eleştirdiğimde herkes karşı çıkmıştı. Gördük Rize’de süratinin ne olduğunu.
Sestak yedek kulübesinde otururken sağ kanat diye alınan Kazım’ın oyuna tek forvet olarak başlamasının izahatı var mıdır?
Hem saha içinde hem de yönetim kademesinde Bursaspor tarihinin en kara günlerine doğru sürükleniyor.
Ya bu işe bir neşter vurursunuz, ya da ameliyat masasındaki hastanın son günlerini yaşlı gözlerle izlersiniz…
Tercih sizin…