Evdeki hesap…

Ardı ardına alınan yenilgilerden sonra ilaç gibi gelen Karabük galibiyeti, zayıf rakip karşısında sergilenen güzel futbol Bursaspor'un üzerindeki kara bulutları dağıtmıştı. Elazığ karşısında da camiadaki beklenti 'bu maç da farklı kazanılır' yönündeydi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bursaspor hızlı başladığı mücadelede ilk 10 dakika içinde cömert davranınca 'dimyata giderken evdeki bulgurdan' oldu.
İlk yarının kalan bölümünü Osmanlı İmparatorluğu'nun duraklama dönemi gibi geçiren Yeşil Beyazlılar, rakibinin golü bulması için elinden ne geliyorsa yaptı. Kanatlar, bekler çalışmadı, savunmada adam paylaşımı yapılmadı. Orta saha rakibe refakatçi gibi davranınca rahat maç, kabusa büründü. Son saniyelerde Carson'ın kritik kurtarışı olmasa Bursaspor avucunun içindeki bir puandan da olacaktı.
Fikstürün zorlu virajlarına girmeden önce seri beklentisinin olduğu bu dönemde kaybedilen puanlar Bursaspor'un zirve hesaplarına çomak sokacağa benziyor. Umarım bu hovardaca yapılan kayıplar lig bitiminde aranmaz. Neticede Mehter Takımı gibi iki ileri bir geri gidiş Bursaspor açısından iyi bir durum oluşturmuyor. Bir hafta netleşen fotoğraf ertesi hafta flu görüntüye bürünüyor. Bu da 'Bursaspor ligin iyi ve güçlü takımı' imajına yakışmıyor.
Futbolunun emeklilik dönemini geçiren Herve Tum Bursaspor'daki futbolcular tarafından örnek alınmalı. Yaptığı birçok depardan ve çalımlarla süslediği 70 metrelik top sürüşünden özellikle orta sahadaki oyuncular ders çıkarmalı. Bir de ayaklar çalışmayınca iş çenelere vuruyor. Ertuğrul Sağlam'ın bir an önce saha içinde futbolcular arasında yaşanan 'sert' ifadesinin 'hafif' kalacağı sözlü atışmalara çözüm bulması gerekiyor.