Derslik maç…

Sezonun ilk yarısının şu ana kadar oynanan en önemli maçıydı…
Klasmanda Avrupa barajından bir sıra geriye düşen takım oyuna istekli başladı…
Demek ki bir basamak da olsa geriye düşmek takımı ateşleşmişti…
Rakip üstünde baskı kurmak, oyunu sürekli üçüncü bölgede tutmaya gayret göstermek ön plana çıktı ilk dakikalarda…
Bununla beraber goller de geldi…
Oyuncuları da kazanım maçıydı ayrıca…
Mesela Kubilay’ın attığı golün yanı sıra sergilediği mücadele de alkışa şayandı…
Çünkü, Kubilay sadece uzun boyunun avantajını havada kullanan bir forvet olmadığını gösterdi…
Bacak boyunun da uzun olması onu pres yaparken bir adım öne çıkardı maç boyunca…
Üçüncü bölgede hep arayış içinde oldu…
Bu arayışta futbol bilgisinin de faydasını gördü…
Merter orta alanı toparlarken, Pablo Martin Batalla ve Jorquera’ya rahat oyun alanı sağladı.
Pablo’nun Kubilay’ın attığı golde topu çizgi üzerinden ters ayakla çıkarması sadece onun ayarında birinin yapabileceği hareketti…
İkinci gol vuruşu öncesi topu çekişi ve iki rakibini saliselik bir dilimde oyundan düşürmesi profesörlük bir hamleydi...
Bir de Jorquera’nın kendini bulması var…
Nöbetçi golcülüğü sevmedi ama Antalyaspor maçında iki kilit pas atarak klasını konuşturdu…
İsmail ve Ertuğrul ise hatasız bir maç çıkardı…
Bu takımın en az ücrete oynayan futbolcularından İsmail saha içinde kelimenin tam anlamıyla meslektaşlarına ‘karakter’ dersi veriyor…
Tebrikler…
Rıza Çalımbay’ın gelişiyle toparlanan, üst sıralara doğru tırmanan Antalyaspor’a karşı alınan bu galibiyetle Bursaspor üst sıra takımı olduğunu kanıtladı…
Bundan sonra alınacak her puan takıma hem moral, hem de ivme katacaktır…