Malum...
MHP lideri Bahçeli;
Hiç kimsenin ummadığı bir zamanda (17 Nisan), partisinin grup toplantısında erken seçim istedi.
Tarihi de, 26 Ağustos olarak işaret etti.
Haliyle;
Tüm Türkiye, o andan itibaren bu açıklamaya kilitlendi.
Haber ajansları bu açıklamayı flaş olarak geçtiler.
Televizyon kanalları da;
Normal yayın akışını değiştirip, yorumcuları üzerinden değerlendirmelerde bulundular.
Daha önce de;
Türkiye'yi erken seçime götüren Bahçeli, yine bir erken seçim istiyordu.
Üstelik;
3 Kasım 2019'a daha hayli zaman varken.
Peki neden?
Tabii;
Bahçeli'nin bu isteğine asıl, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne diyecekti?
Erdoğan;
Bu cevabı ertesi gün verdi.
Daha da ilginci;
İstenen erken seçimi, daha da erkene aldı.
Ve tarih, 24 Haziran olarak ilan edildi.
İşte...
Bugün itibariyle;
Bu büyük seçime sadece 4 gün kaldı.
Büyük seçim diyoruz çünkü Türkiye'nin yönetim sistemi değişecek 4 gün sonra.
Parlamenter sistemden, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeceğiz.
Daha önce de paylaştık.
24 Haziran için 3 olası sonuç var sandıkta.
Ya;
Cumhurbaşkanı ilk turda seçilecek ve TBMM'nin çoğunluğu da Cumhurbaşkanı'nın yer aldığı ittifaktan oluşacak.
Ya;
Cumhurbaşkanı yine ilk turda seçilecek ama Meclis çoğunluğu karşı ittifakın milletvekillerinden oluşacak.
Ya da;
TBMM seçimi tamamlanacak ama Cumhurbaşkanlığı seçimi, ikinci tura kalacak.
Nitekim;
Bu 3 olasılığa günler kala, MHP lideri Bahçeli'nin önceki akşam katıldığı televizyon programında yaptığı açıklama hayli dikkat çekiciydi.
Bahçeli;
24 Haziran seçiminden çıkacak sonuçla, TBMM'de uyum sağlanamaması durumunda yine bir erken seçim düşünülebileceğini söyledi.
Yani;
TBMM'nin karşı ittifaktan oluşması, Cumhurbaşkanı'nın da diğer ittifaktan seçilmesi halinde ikinci bir seçime gidilebileceğini açıkladı.
Bunu da;
Cumhurbaşkanı'nın Meclis'le uyumlu çalışamayabileceği ihtimaline dayanarak ifade etti.
Anladığımız kadarıyla;
Bahçeli'nin bu noktada işaret ettiği, Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan'ın kazanması, Meclis'in de "Millet İttifakı" partilerinden oluşma ihtimaliydi.
Türkiye;
Hayli zor bir seçime giderken, şimdiden olası yeni bir seçimin konuşulması hayli ilginç elbette.
Gelelim;
Bahçeli'nin 3 Kasım 2019'u beklemeden neden erken seçim istediğine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu öneriyi neden daha öne aldığına.
Görebildiğimiz kadarıyla;
24 Haziran seçimi yapılmasaydı, Türkiye yabancı sermayenin de oyunlarıyla, ekonomik olarak hayli güç bir döneme girecekti.
Belki;
Sosyal bir kaos, belki de ardından ikinci bir "Gezi" vakası yaşanacaktı.
Galiba;
Birtakım istihbari veriler ışığında, bunu Bahçeli dillendirdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan da uygun buldu.
Bilemiyoruz ama.
Belki de;
Türkiye'nin karşılaşabileceği büyük bir siyasi, ekonomik ve sosyal buhran önlendi.
Bu bir varsayım.
Ama...
Şu da bir gerçek ki;
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı ile Meclis'in uyumlu çalışamama ihtimaline karşı, Bahçeli'nin bu açıklamalarıyla, ufukta şimdiden bir seçim olasılığı daha belirdi.