Böylesi Cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşanıyor!

15 Temmuz gecesinden itibaren yakalananların ifadelerine bakılırsa, Fethullah Gülenciler’in, TSK’ya planlı programlı sızmaya başlamaları 30 yıl öncesine dayanıyor.
Nitekim;
O tarihlerde soruların çalınması yöntemiyle askeri liselere sokulan çocuklar, bugünün albay ve generalleri.
Kaldı ki;
15 Temmuz gecesi ülkeyi ele geçirmeye çalışan üniformalı teröristlerin en önemli ortak bileşkesi de, Fethullahçı Terör Örgütü mensubu olmaları.
***
Yıllar yılı, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantı ve kararları hep merak edilirdi.
Hatırlanacaktır;
Bölücü ve irticai faaliyetler nedeniyle bir takım ordu mensubu, TSK’dan ihraç edilirdi.
Ancak;
O dönemlerde irticai faaliyet olarak yaftalanıp TSK’dan uzaklaştırılanların detayları kamuoyu ile paylaşılmazdı.
Belki de;
O dönemlerde, Gülenci ordu mensupları da uzaklaştırılıyordu ordudan ama  içeriği bilinmiyordu.
***
O geceki;
Darbe kalkışması, Türk Milleti’nin göz bebeği konumundaki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de röntgeninin çekilmesini sağladı.
Keşke;
Onlarca sivil vatandaşımızın canına mal olan bu pahalı röntgen filmi başka şekilde görülebilseydi.
Dikkatinizi mutlaka çekmiştir.
Bu yılın YAŞ toplantı ve kararları, Cumhuriyet tarihinin de ilkini oluşturdu.
Çünkü;
İlk kez bir YAŞ toplantısında bu denli büyük çapta bir temizlik yapılmamıştı TSK içinde.
Sayıları anımsatalım.
Kara Kuvvetleri’nde:
87 general
726 subay
256 astsubay
Hava Kuvvetleri’nde:
30 general
314 subay
117 astsubay
Deniz Kuvvetleri’nde:
32 amiral
59 subay
63 astsubay olmak üzere toplam 1684 asker, ordudan atıldı.
Geçen yıl ise;
33 general ve amiral kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilmişti.
İhraç edilen söz konusu FETÖ’cü personel, şu ana değin tespit edilenler, yani çoğu darbe girişimine kalkışanlar.
Peki ya “uyuyan hücre” olarak adlandırılanlar?
Tahminimiz;
Ordu içindeki bu temizliğin ana deprem olduğu, devamında artçıların da geleceği yönünde.
***
15 Temmuz;
Ordu içindeki bu temizliğin yanı sıra başka milatları da beraberinde getiriyor görünüyor.
Keza;
TSK içinde yeni bir sistem konuşulmaya başlandı ki dünden itibaren, o da Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı’nın direkt olarak Cumhurbaşkanı’na, kuvvet komutanlarının da Milli Savunma Bakanı’na bağlanmasını öngörüyor.
Bu düzenleme, Başkanlık sisteminin de altyapılarından biri gibi görünüyor.