ALDIRIŞ EDİLMEYEN TOPLUMSAL UYARILAR SEÇİME VE ANKETLERE DE YANSIYINCA POLİTİKA DEĞİŞTİ

Belli ki; Suriyeliler meselesinin giderek iç güvenlik sorunu olmaya başladığını, AK Parti Genel Merkezi ile hükümet de görmeye başladı.
Yoksa;
Bu kararlar durduk yerde alınmazdı.
Dün;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan, Suriyeliler'e yönelik alınan kararları dinlerken aylar öncesine gittik.
Çünkü, bir zaman sonra bu sığınmacıların toplumsal sorun yaratacağı uyarıları defalarca yapılmış ancak Ankara tarafından görmezden gelinmişti.
Tıpkı;
"Gülen cemaati"nin ne denli tehlikeli bir yapılanma olduğu yüzlerce kez söylenmesine rağmen, hükümetin aldırış etmemesi gibiydi.
İşte nitekim;
Uyarılar ve söylenenler tek tek çıkmaya başladı.
Hükümet;
Suriyeliler'i, kayıtlı oldukları illere göndermek için adım attı.
Artık kim hangi ilde kayıtlıysa orada yaşayacak,başka şehirde oturamayacak.
Ama kamunun kurallarına uyarak.
Mesela;
Şaşırtıcıdır ki, büyük tepkiye neden olan Arapça tabelalar da kaldırılacak.
Suç işleyenler sınır dışı edilecek.
Gettolaşmanın önüne geçilecek.
Ticaretteki ayrıcalıkları sonlandırılacak. Mesela zabıta artık devreye girebilecek.
Hatırlanacaktır;
Ramazan Bayramı'nda Bursa'da, Büyükşehir Zabıtası işportacılara göz açtırmazken, kayırmacılık yapılarak Çarşamba Pazarı'ndaki işportacı rezaletine bakılmamıştı bile.
Bu da tepki yaratmıştı.
Yine;
Ticaret yaptıkları dükkanlarındaki konaklamalarına son verilecek.
Peki;
Daha düne kadar sorun yokken ve eleştirilere kulaklar tıkanırken, hükümet durduk yerde neden böyle radikal bir adım attı?
Nedeni çok açık.
İnsanlar, bazı Suriyeliler'in hal ve hareketlerinden ve onlara tanınan ayrıcalıklardan ve gelinen görmezlikten dolayı fazlasıyla tepkililer.
Nitekim;
Raporlara da yansıdığı üzere, AK Parti'nin 31 Mart seçiminde büyük şehirlerdeki yenilgilerinden ve oy kayıplarının nedenlerinden biri de bu çıktı.
Dahası;
Kriminal olaylara karışan Suriyeliler'in sayısında korkunç bir artış kaydedildi.
Hatta ve hatta;
Piar'ın son olarak temmuzda yaptığı 'Türk halkının en büyük sorunu' başlıklı kamuoyu araştırmasında da, en önemli sorun önce ekonomi, sonra da Suriyeliler çıktı.
Belli ki;
Ankara büyük sıkıntıyı geç de olsa gördü.
Ve;
Sığınmacı politikasındaki değişiklik için hayli radikal ama olması gereken adımları atmaya başladı.
Bakalım;
Bu kararlar karşısında, Bursa Valiliği de hangi somut adımları atacak?

PARTİLİSİNDEN AKTAŞ'A 'BİRAZ DİKKAT' UYARISI

Zaman zaman;
Yerel siyasete dair radikal ve cesur çıkışlarıyla tanınıyor, AK Parti'nin Nilüfer eski yöneticisi Tahir Kahveci.
Son olarak da;
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a uyarılarda bulundu.
Paylaşımında;
"Alinur Başkan bilmeli ki, siyasetçinin ağzından çıkacak cümleler önemlidir. Siyasetçinin ağzından çıkan cümleler, macunun tüpten çıkması gibidir. Gözler üzerindeyken lütfen biraz daha dikkat" diyen Kahveci, pek çok kişinin yanlış anlayabileceği uyarıyı hayli yapıcı olarak yapmış görünüyor.

AK PARTİLİ BAŞKANLARDA POLEMİĞİN DOZU ARTTI

Bir süredir;
Başkanların karşılıklı yazışmalarını takip ediyoruz.
Orhaneli'nin;
AK Partili eski belediye başkanı İrfan Tatlıoğlu ile yine AK Partili yeni belediye başkanı Ali Aykurt arasında hayli sert salvolar havada uçuşuyor.
Tatlıoğlu;
Belediye şirketine kendi kendini müdür olarak atayan Aykurt'u etik davranmamakla eleştiriyor, "bir kişi hem belediye başkanı, hem de müdür olur mu" diyor.
Aykurt da;
Kendisine eski dönemden ağır bir borç yükü kaldığı için Tatlıoğlu'nu eleştiriyor.
Ve görüyoruz ki;
İki partili arasındaki polemiğin dozu artmaya, iş büyümeye başladı.