Gemlik, Orhan Veli'yi özlüyor...

Son 30 yılda torunlarımıza miras bırakmak zorunda olduğumuz zeytin ağaçlarını kesip beton yığınına çevirsek de Gemlik, Bursa'nın en güzel yerlerinden biri.
O yüzden son 25 yıldan beri tüm ısrarlara rağmen bu güzelliği bırakıp, çalıştığım kurumların yer aldığı Bursa'ya taşınmadım.
Gemlik'ten gelirken Dürdane tepesinden Uludağ'ı selamlar, dönüşte de Kurtul, Engürücük köylerinin ardından tırmanılan tepede denizin karşıma çıkmasını özlemle beklerim. Gece veya gündüz fark etmez, Kuzey Anadolu fay hattının güney kolunun oluşturduğu çanağın yamaçları yeşilin onlarca tonuna sahip zeytin ağaçları, ortası ise mavi denizdir. Geceleri, hele bir de Marmara sakinse ışıklar körfezin ta ortasına kadar yansır, ay ışığında ise yakamoz ayrı bir büyü katar.
Yıllarca bu tepede yer alan Orhan Veli'nin 'Gemlik'e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma!' dizeleri de sadece deniz için değil, tüm güzellikler içindir aslında.

Öyküsü de ilginçtir;
Aziz Nesin ile birlikte 1942 yılında Bursa'dan İstanbul'a giderken birden Orhan Veli'nin ağzından "Birazdan denizi göreceksin, sakın şaşırma" sözleri dökülür. Ardından Aziz Nesin de şaşkınlığını "Aaa deniz!" diyerek ifade eder. Orhan Veli'nin bu sözü şiir kitabına almasıyla "Gemlik'e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma" cümlesi ölümsüzleşir ve Gemlik'e girişteki tabelada yerini alır.
40 yıl önce konulan bu tabela 4 yıldan beri maalesef yerinde yok... Üstelik çok basit bir yönetim hatası, Gemlik'i Orhan Veli'den mahrum etti.
O günlerde Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, kirlenen ve boyaları eskiyen tabelayı değiştirme talimatı verdi. Tabela değişti ancak, yanında kocaman bir Refik Yılmaz fotoğrafı yer alınca Gemlikliler tepki gösterdi, hatta önünde gösteri bile yaptı. Tepkiler üzerine de tabela tamamen kaldırıldı.
Sonradan öğrendiğime göre, tabelaya fotoğrafının konulmasından Refik Yılmaz'ın da haberi yokmuş. Tabela işini yapanın işgüzarlığı.
Bu hata yüzünden ne tabela kaldı, ne güzelim dizeler.
Bana göre, hata kimdeydi, nasıl oldu, neden yapıldı demenin zamanı geçti.
Üzerinde büyük şairin dizelerinin yer aldığı tabela yeniden yerine konulmalı.

Kent Konseyi daha aktif olmalı

Yerel yönetimlerde vatandaşların söz hakkı olmasının en iyi yöntemlerinden biri Kent Konseyi. Geçtiğimiz yıllarda daha spesifik konular ele alınıyordu. Ulaşım, çevre kirliliği, yeni OSB gibi. Kent Konseyi tartışılan bu meseleleri gündemine alarak, yeni açılımlar sağlamıştı. Alinur Aktaş'ın göreve başlamasının ardından toplantılar 'Nasıl bir Bursa görmek istiyorsunuz' konusuyla bugün başlıyor.
Saat 14.00'te Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki toplantıya sözü olan her Bursalı katılmalı.
Bana göre bundan sonraki toplantılar, geçmişte olduğu gibi bir sorun seçilerek masaya yatırılsa daha iyi olur. Yoksa, 'Nasıl bir Bursa görmek istiyorsunuz' gibi geniş çerçeve içinde somut düşüncelerin ortaya çıkması biraz zor.
Daha önemlisi, buradan çıkacak sonuçlara Başkan Aktaş bakalım nasıl yaklaşacak?

Sorun sadece trafik değil

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, önceki gün Şehirlerarası Otobüs Terminali esnafının sorunlarını dinledi. Ardından yaptığı açıklamada, 'alışveriş merkezi tarafından girişte yaşanan trafik sıkışıklığını yapacağımız düzenlemelerle bir hafta - 10 gün içinde bitirmiş olacağız' sözünü verdi.

Buradaki sıkışıklık önemli ancak Bursa'nın terminal sorunu bununla bitmiyor. Okuyucularımızdan gelen şikayetleri aktarırken yazmıştım. Terminalin en büyük sorunu ulaşım. İzmir yönünden gelen bir yolcu, Ataevler'den geçerken gördüğü evine ulaşmak için bir buçuk saat zaman harcıyor.
Şehrin kuzey hariç tüm yönlerinden gelen yolcular, terminalden evlerine ulaşmak için bazen iki, bazen üç araç değiştirmek zorunda kalıyorlar.
Bu konu çok tartışıldı ve yanlış anlaşılmasını istemiyorum. Firmaların koyacakları servisler zaten sıkıntı yaşanan kent trafiğini artıracak. Ancak, batı yani İzmir yolu doğu yani Ankara girişlerinde şehirlerarası yolcu indirme bindirme noktaları, geçmişte olduğu gibi bir an önce oluşturulmalı.