Bir fotoğrafa yansıyan acı gerçek ve geleceğimiz...

Gaziantep Almacı çarşısı bakırcılar bölümünü geziyoruz. Hafta sonu olması dolayısıyla çarşıda insanlar yürümekte zorlanıyor. Vitrin ve tezgahlardaki el emeği göz nuru ürünleri bir yandan incelerken diğer yandan fiyat soruyoruz. Tabii el emeği olduğu için oldukça pahalı...
Birlikte dolaştığımız gazeteci arkadaşım Bilal Kayaaltı, bir dükkandaki manzarayı bana gösterince hemen cep telefonunu hazırlayıp, birkaç kez deklanşöre bastım. Yazıdaki fotoğraf her şeyi anlatıyor ama ben yine de yazayım.
Vitrinin camının önünde üzerlerinde okul formaları bulunan 9-10 yaşlarında iki çocuk oturmuş. Birinin elinde cep telefonu oyun oynarken diğeri ise onu izliyor. Asıl ilginç olan ise arka plandaki çocuklardan birinin babası olan bakır ustasının bir cezveye şekil verme çabası.
Bir yanda yok olan geleneksel bir meslek diğer yanda geleceğimiz olan çocukların baba mesleğini izleyip öğrenmek yerine cep telefonundan oyun oynamaları.

Şimdi diyeceksiniz ki gelecek teknolojide değil mi? Çocuklarımızın buna hazırlanması gerekiyor.
Evet, ama böyle değil...
Dünyadaki rakiplerimiz o oyunları hazırlayacak nesiller yetiştirmek için daha ana sınıfındaki çocuklara kod yazmayı öğretirken, bize onların ürettiklerini tüketmek kalıyor.
Bu işin bir yönü...
Asıl can acıtıcı, hatta can alıcı bölümü madalyonun diğer yüzünde.
Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Anne ve babalar, çocukların onlara göre yaramazlık yapmamaları veya gözlerinin önünde olmalarını sağlamak için cep telefonu veya tabletleri kurtarıcı olarak görmeye başladı.
Minicik çocuğun gerçek dünya ile iletişimini bitiren cep telefonuna saatlerce bağlı kalmasının açacağı sorunları düşünmedikleri gibi bununla övünenler bile var:
'Bak nasıl kullanıyor. İstediği uygulamaları nasıl açıyor'
Sonunda olan ise şu; teknoloji bağımlısı hale gelen çocuğun dünya ile bağlantısı kopuyor. Basit oyunlar, sonu ölümü kadar varan tuzaklara kadar uzanıyor. Geçtiğimiz günlerde Van'da bir kız çocuğunun 'Mavi Balina' denen oyun yüzünden tüm ikna çabalarına rağmen 200 metrelik uçurumdan kendini attığına şahit olmadık mı?
Teknoloji üretenler bile bu işin nereye varacağından endişeli. Steve Jobs ve Bill Gates'in ardından Apple'ın CEO'su Tim Cook da çocukların sosyal medyadan korunmasını ister hale geldiler.
Bu konuda eğitim kurumlarından önce anne ve babalara daha çok görev düştüğüne inanıyorum; lütfen şu cep telefonunu elinizden bırakın. Çünkü çocuk örnek alarak büyür...

BURSA TEŞKİLATI CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ

AK Parti, yerel seçim sonuçlarını Kızılcahamam'da düzenlenen 28'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda masaya yatırıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla başlayan toplantıya AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Partili ilçe belediye başkanları katılıyor. Toplantı yerel yönetimlerle ilgili olduğu için Bursa milletvekillerinden Ahmet Kılıç Genel Sekreter Yardımcısı, Efkan Ala da MKYK Üyesi görevleri dolayısıyla Kızılcahamam kampında yer aldılar.
Bursa teşkilatı konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir araya geldi. Görüşmede Salman ve Aktaş'ın yanı sıra Kadın Kolları Başkanı Gülten Kapıcıoğlu, Gençlik Kolları Başkanı Tarık Köse ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Yıldız da hazır bulundu.

MOLLASALİH'İ DUYGULANDIRAN ZİYARET

Bursa siyasetinin en renkli isimlerinden biri olan Ali Mollasalih, 31 Mart'ta meclis üyesi seçildikten sonra belediye başkan yardımcılığı görevine getirildi. Bu tür görevlerde kutlama faslı çok uzun sürer. Gelenler ağırlanır sohbetler edilir. Laf aramızda hâlâ kutlamaya gidip, frappe ikramından mahrum kaldık. Geç kaldığımız için Mollasalih, gönül koymaz umarım.
Neyse konumuza dönersek; Mollasalih'in ilk ziyaretçisi Osmangazi Belediyesi'nde görev yapan kardeşi Orhan Mollasalih olmuştu. Önceki gün yine aileden yapılan bir ziyaret Mollasalih'i oldukça duygulandırdı. Annesi Nazmiye Mollasalih ve babası Hüseyin Mollasalih'i makamında ağırlayan Mollasalih, bu anları duygulu bir mesajla sosyal medya hesabından paylaştı.
Mollasalih, annesinin makamın koltuğunda oturduğu fotoğrafın altına şu sözleri yazdı:
'Makamların en yücesi Anne yüreğindeki evlat sevgisidir. Hizmetin en azizi Babaya salih evlat olmaktır. Anneme yerimi verdim ki; Onun şahsında tüm Annelere söz vereyim: Annelerin duasına talibim. Babamı karşımda oturttum ki bütün babalara sözüm olsun: Hizmetin salih evladı olacağım'