Başkanı bile endişelendiren kontrolsüz büyüme

Ekonomisi ve nüfusuyla Bursa'nın en büyük ilçesi olan İnegöl, girişimcilerin başarılı çalışmaları sayesinde bugün Türkiye'nin mobilya başkenti olarak nitelendiriliyor.
Türkiye'nin mobilya üretiminin yüzde 50'sinin yapıldığı İnegöl'den 150 ülkeye geçen yıl 956 milyon liralık ihracat gerçekleştirildi.
Yaşanan ekonomik kriz İnegöllü mobilya üreticilerini de etkiledi. Büyümek için dış borçlanma gerçekleştiren ve döviz kurundaki artış nedeniyle sıkıntılar yaşayan sektör çareyi vadeleri düşürmekte buldu. Ancak bu da satışları olumsuz yönde etkileyerek daralmaya neden oldu.
Ekonomik sıkıntıya rağmen büyümesini sürdürerek istihdam imkanları yaratan İnegöl, göçün de adresi oldu. Kentin nüfusu 270 bin. Ancak 25 bin Suriyeli ve 7-8 bin Ahıskalı göçmen İnegöl'de yaşıyor. İnegöl'ün büyümesini ve cazibe merkezi haline dönüşünün en iyi göstergesi, nüfus artışı rakamları; 2018'de İnegöl'ün nüfusu 10 bin 250 arttı.

Sönmez Medya olarak ziyaret ettiğimiz İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Alinur Aktaş döneminde başkan yardımcısı olarak görev yapıyordu. Aktaş'ın ani bir gelişmeyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmasıyla Alper Taban, başkanlık görevini üstlendi. Ardından 31 Mart'ta yapılan seçimleri kazanan Taban, diğer belediye başkanları gibi bugünlerde görev süresince yapacağı hizmetlerin yer aldığı stratejik plan hazırlıklarını sürdürüyor.
Stratejik plan için Uludağ Üniversitesi uzmanlarından bilgi desteği alan Taban, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurdu. Vatandaşın beklentisi o kadar büyük değil; temel belediyecilik hizmetleri olan yol, ulaşım ve sosyal alanlarla ilgili talepleri var. Plan da buna göre şekilleniyor.

Alper Taban'ı asıl endişelendiren ise yukarıda vurguladığım kontrolsüz ve hızlı büyüme. 10 bin 250 insan, orta ölçekli bir ilçe nüfusu kadar. Göçle gelen bu insanlara eğitim, sağlık başta olmak üzere konut, ulaşım ve diğer kent hizmetlerinin sunulması gerekiyor. Taban'a göre, bu yüzden çok iyi planlama yapıp, gece gündüz demeden çalışmak gerekiyor.

MOBİLYAYA ALTERNATİF SEKTÖR VE DİJİTAL HİZMETTE ATAK

Alper Taban, ilçenin gelecek vizyonu için de çalışmak gerektiğine inanıyor. Çünkü ilçenin lokomotifi olan mobilya sektörünün yanına bir alternatif gerekiyor. Mobilyada bir olumsuzluk yaşanırsa yeni gelişen sektörün ivme kazanması İnegöl'ün büyümesini sağlayacak. Bu amaçla yükselen sektör savunma sanayi için girişimler yapılıyor. Geçtiğimiz aylarda savunma sanayi yatırımlarıyla öne geçen Kale Grubu ile görüşme yapıldı. İkinci önemli sektör ise üniversite ve bilişim.

Taban'ın diğer bir özelliği dijitalleşme konusundaki ilgisi. İnegöl Belediyesi'ndeki dijitalleşme çalışmaları birincilik bile getirdi. E-devlet konusunda en başarılı belediye unvanına sahip. Belediyenin 30 hizmeti e-devlet üzerinden veriliyor. Son yenilik ise dilekçelerin bile e-devlet üzerinden verilebilmesi. Çağrı merkezinden yanıt süresi ise 5 saniyeye indirildi.

Dijitalleşme e-devlet ile de sınırlı değil. Taban, hazırlattığı mobil sistemle belediyenin tüm faaliyetlerini gelir-gider performanslarını elindeki cep telefonundan izliyor. Sistemi diğer belediyelere de öneren Taban, şeffaf yönetim amacıyla belediyenin tüm gelir-giderinin internet üzerinden yayınlanmasını da hedefliyor.

OKULA BAŞLANGIÇ HARCAMASI ASGARİ ÜCRETE YAKLAŞTI

Geçen hafta yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla ilgili yazımda, derslik ve öğretmen açığı konularını ele almıştım. Yazının veliler açısından masraf kapısı açması bölümü ise eksik kalmıştı.

Milletvekilliği öncesi Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, konuya bu pencereden bakarak, eğitim harcamaları konusunu inceledi. Prof. Dr. Karabıyık'ın yaptığı hesaplamaya göre, 2019-2020 eğitim öğretim yılında, okulöncesi eğitime başlangıç 1198, ilkokul 1'inci sınıfa başlangıç 1813, ortaokula başlangıç 1991 ve lise kademesine başlangıç gideri ise 2144 liraya ulaştı.

Servis, öğle yemeği, kıyafet, kırtasiye, çanta, ayakkabı giderleri yüzde 15 artarak, asgari ücrete yaklaştı. Hatta liseye başlangıçta geçti bile. Anayasa'ya göre temel eğitimin tüm vatandaşlara eşit ve parasız olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karabıyık, velilerin asgari ücrete yaklaşan başlangıç giderleri için dar gelirli ailelerin borçlanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.