Hava Durumu

İş kazalarını önlemek amacıyla iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri için verilen teşvikler artırılıyor

Yazının Giriş Tarihi: 14.01.2019 08:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.01.2019 08:56

2012 yılında yapılan yasal düzenleme ile birlikte iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı müstakil bir kanun haline getirilmiştir. 6331 sayılı yasaya göre işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması zorunlu olmuştur. İşyerleri az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli şeklinde sınıflandırılarak işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik önemli adımlar atılmıştır. Nitekim destek uygulamaları da beraberinde uygulanmaya başlanmıştır. Kamuoyunda bilinmediği ve çok fazla işveren tarafından takip edilmediği için yararlanılmadığını düşündüğüm destek/teşvik uygulamalarını açıklamakta fayda görüyorum. İlk olarak 2019 yılı ocak ayında yürürlüğe giren yeni uygulamayı izah edelim.

Yasal düzenlemesi 2015 yılında yapılmakla birlikte 2016-2018 yılları arasında 3 yıllık bir izleme süreci olduğu için 2019 yılı itibariyle uygulanmaya başlamıştır. Bu üç yıl boyunca işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak kadar iş gücü kaybına neden olan bir iş kazası olmayan işyerleri için uygulanacak bir teşvik söz konusudur. Sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için iş gücü kayıp oranının % 10 ve üzerinde olması gerekmektedir. Herhangi bir başvuru şartı olmayan bu teşvik için SGK sistemi otomatik olarak işsizlik primi işveren payını %2'den %1'e düşürecektir. Aylık bir işçi için en düşük 25,59 TL gibi teşvik söz konusudur. Asgari ücretten fazla ücret ödenmesi durumda sigorta primine esas kazancın %1'i dikkate alınacağından bu teşvik 191,88 TL ye kadar artabilmektedir. İşverenler bu teşvikten faydalanıp faydalanamadığını ay sonu tahakkuk fişinden anlayabilirler. Bu 3 yıllık izleme dönemi içinde işçi çalıştırmaya başlayan işyerleri 3 yıllık süreyi tamamladıkları tarihi takip eden yılbaşından itibaren yararlanmaya başlayabilirler. Teşvik süresi 3 yıllık olup yeni izleme süresine göre yeniden değerlendirilmesi yapılacaktır. 3 yıl içinde ölümlü veya %10 ve üzeri iş göremezlik derecesinde iş kazası olursa teşvik uygulaması durdurulmaktadır. Bu teşvikten 10 ve üzerinde işçi çalıştıran çok tehlikeli sınıfında yer alan işyerleri faydalanabilir. Her teşvikte olduğu gibi bu teşvikte de işyerinde kayıt dışı istihdam tespiti olmaması gerekmektedir.

Yeni uygulamaya giren teşvik uygulamasından 10 ve üzerinde işçisi olanlar faydalanabilecektir. Ancak 10'un altında işçisi olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için devam eden bir destek uygulaması olduğu hususunu belirtmekte ve 01.01.2014'ten beri uygulandığını hatırlatmakta yarar görüyorum. Türkiye genelinde toplam 10'dan az çalışanı olan işyerleri için desteğin ne şekilde alınabileceğini belirtelim. Bu desteğin alınabilmesi için, işyerinin tehlikeli veya çok tehlikeli sınıfında olması, Türkiye genelinde en fazla toplam 9 çalışanın olması, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırıyor veya ortak sağlık güvenlik biriminden bu hizmeti satın alıyor olmak gerekmektedir. 9 sayısının hesaplanmasında işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, işverenin kendi bünyesinde ise sayıya dahil edilerek, hizmet satın alınıyor ise dahil edilmeden hesaplanmaktadır.

Asıl işveren-alt işveren ilişkisi olan işyerlerinde işçi sayısı asıl işveren için her ikisinin toplamı, alt işveren için sadece kendi işçi sayısı dikkate alınır. İşveren toplam işçi sayısını dikkate alarak günlük asgari ücretin tehlikeli işyerleri için %1.4'ünü, çok tehlikeli işyerleri için %1.6'sını SGK'ya fatura ederek her üç ayda bir talep dilekçesi ile merkez işyeri dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik Merkezi'ne başvurusunu yapabilmektedir.
Bakanlılar arasında yapılan protokol ile artık iş sağlığı ve güvenliği ilköğretimden itibaren müfredat konuları arasına alınıyor. İş kazalarının hiç olmadığı bir ülke bulunmamakla birlikte en aza indirmek için tüm yasal çalışmalar yapılmaktadır. Alınan tedbirlerle birlikte en çok ölümlü iş kazası yaşanan inşaat sektöründe ölümlü iş kazası oranı son 15 yılda %37 oranında azalmıştır. Ancak iş dünyasının da bu yasal düzenlemelere uygun gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Maliyet unsurunu bahane edip yasaları uygulamaya aktarmazsa bir sonuç elde edilemeyeceği de aşikârdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde ve Anayasamızda en temel insan hakkı yaşam hakkıdır.

OKUYUCU SORULARI

Soru: 7143 sayılı kanun kapsamında silinen Bağ-kur dönemlerim için ihya talebinde bulunmuştum. Ancak başka problemler nedeniyle çok avantajlı olmasına rağmen süresinde ödemeyi yapamadım. İhya başvurularının ödeme süresi de diğer yapılandırmalar gibi uzatıldı mı? n Halil TÜRKMEN

Cevap: İhya başvuruları da diğer yapılandırmalarda olduğu gibi 28.02.2019 tarihine kadar ödeme yapılırsa zamanında ödenmiş kabul edilecektir. 07.09.2018 son ödeme tarihinden ödediğiniz tarihe kadar aylık %2 gecikme zammı eklenecektir. Bu fırsatı kaçırmamanızı tavsiye derim.

Soru: İşverence feshedilen iş sözleşmesinde işçinin kullandırılmayan birikmiş yıllık izinlerinin ödenip o gün işten çıkarılması durumunda bu yıllık izin günleri için sigorta bildirimi yapılmalı mıdır? Yapılırsa sahte sigortalılık olur mu veya yapılmazsa kanuna aykırılık oluşur mu? n Osman TULUN

Cevap: İş sözleşmesi sona erdiğinde yıllık izin ücreti ödenmesi gerekiyor ise bu ücretin sigorta primine esas kazanca dâhil edilmesi gerekmektedir. Bunun için işverenin iki yoldan birini seçmesi gerekmektedir. Birincisi işçi lehine olmakla birlikte işverene bir dezavantaj oluşturmayan yol; işçinin çıkış bildiriminin yıllık izin süresi kadar ekleyerek geç yapılması ve sigorta bildiriminin de bu şekilde yapılmasıdır. Ücret bordrosunda bu sürenin mutlaka yıllın izin olarak gösterilmesi gerekir. Sahte sigortalılık olarak görülmez. İkinci yol; iş sözleşmesi sona erdiğinde yıllık izin ücretinin ödemenin yapıldığı son ayın primine dâhil edilerek yapılmasıdır. Tavanı aşan kısım varsa takip eden aya günsüz bildirim olarak yapılabilir.

Soru: Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından işyerimizin 2017 yılı kayıt ve belgelerini incelenmek üzere 15 gün içinde ibraz edilmesi istenilmiştir. Yazı tarafımıza 21.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesinin mali açıdan bizim için daha kârlı olduğunu düşünerek ibraz etmedik. Tarafımıza uygulanacak ceza miktarı ne kadardır hangi yılın asgari ücreti esas alınır? n Şefik ÖZKONAK

Cevap: Ceza tutarı defter tutmakla yükümlü olup olmadığınıza ve defter türünüze göre değişmektedir. Eğer bilanço esasına göre ise 12 brüt asgari ücret, diğer defterlere göre ise 6 brüt asgari ücret, defter tutmakla yükümlü değilseniz 3 brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. Kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi fiili 15 günlük sürenin son günü olarak dikkate alınır. Bu nedenle tebliğ tarihine göre ibraz edilebilecek son gün 05.01.2019 tarihidir. Bu tarih hafta sonu olduğu için ilk iş günü 07.01.2019'dur. Bu tarihteki 2.558,40 TL brüt asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılır. Cezanın tarafınıza tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde %25 indirim yapılır.

EMEKLİLİK HESAPLAMA

Soru: 1990 yılında staj nedeniyle sigorta başlangıcım var. Ancak ilk kez 01.04.1995 tarihinde çalışmaya başladım. 1992 yılında bir çocuğum oldu. 1972 doğumluyum. 4700 günüm var. Doğum borçlanması yapabilir miyim? Yaparsam daha erken emekli olabilir miyim? ( Deniz KÖSTENCELİ)

Cevap: Staj sigortanızdan sonra doğum olduğu için borçlanma yapabilirsiniz. Borçlanma yapmadan 20 yıl 51 yaş 5750 gün şartlarına tabiyken borçlanma yaparsanız 20 yıl 49 yaş 5600 gün şartına tabi olursunuz. Böylelikle 2 yıl önce emeklilik hakkını elde edersiniz. Borçlanma yapıp gün sayınızı 5420 güne çıkarınca 180 gün eksiğiniz kalır. 180 gün eksiği tamamlayıp yaşınızı doldurduğunuz 2021 yılında emekli olabilirsiniz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.