Biraz "Ohh" çektik ama iş bitmedi.
Ligde alt sıralar tam bir yangın yeri. Ne Galatasaray galibiyeti, ne de Osmanlı yenilgisi hiç mi hiç beklenmeyen Gençlerbirliği, yangına adeta 2 benzin attı ve alevler her yeri sardı.
Şimdi 7 takım birden camdan atlama telaşı içinde.
Kümede kalma hesabında 37 puanın yeterli olabileceği öne sürülüyor ama, 34. hafta sonunda 2-3 takımın birden bu puanı yakalayabileceği ve düşecek 3.takım için, işin ikili hatta üçlü averaja kalabileceği ihtimali de mevcut.
İşte bu yüzden Bursaspor'un Konyaspor'u da mutlaka yenme zorunluğu ortaya çıkıyor. Bu maçta 1 puanın, son haftaların çok zorlu olması nedeni ile büyük risk taşıyacağı, şimdiden belli gibi. Ne olur, ne olmaz.
Onun için, takıma da taraftara da "Bir gayret daha" diyoruz.
KENDİNE YONTMA USTALARI
Türk futbolunun en büyük derdi bu. Herkes işi kendine göre yontuyor ve bütün kıyaklar sadece takımına yapılsın istiyor. Tersi olunca da veryansın ediyor.
İşte, birer örnek daha; Metin Albayrak ve Fatih Terim.
Beşiktaş-Malatya maçında Murat, Quaresma'ya tabanı dayadı ama ne hikmetse kırmızı kart görmedi. Bu büyük bir hata. Beşiktaş yöneticisi Albayrak da maçtan sonra tüm medyaya açıklama yaptı:
"Quaresma'ya yapılan hareket direkt kırmızı. Emeklere yazık. Artık hakemler, hakemlik dışında başka bir iş yapmamaları lazım"
İyi güzel de, geçen sezon Quaresma, bizim Jorquera'ya aynı tabanı dayadığında kırmızıyı niye istemedin? Hakemler başka iş yapmasın demedin? Sen o zaman da Beşiktaş yöneticisiydin. Şimdi mi aklına geldi bu iş meselesi?
Fatih Terim'e dikkat edin.
Akhisar maçından sonra koridorda hakeme çullandı, "Ölüyü dirilttin" diye. 2 gün sonra Alanya'da alakasız bir ofsayt kararı ve ardından vardan yok edilen Muslera'ya kırmızı kart ile penaltı. Alanya'nın resmen gasp edilen puanı. Galatasaray ise belki de bu büyük hata ile şampiyon olacak.
Şimdi çıksana ortaya Fatih Bey. Desene, "Ölüyü dirilttin" diye hakeme.