2. Futbol Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan futbolumuzu tam kalbinden vuran gerçekler bunlar:
"Yazın toz toprak, kışın çamur içinde oynayanlar için futbol parlak bir geleceğe çıkan yolun adıdır. Şimdi Beşiktaş'ın bir Arenası'nı, bir de Şeref Stadı'nı düşünüyorum. Bir Fenerbahçe Stadı'na bakıyorum, bir de Dereağzı'ndaki hazırlık yapılan yere. Nereden nereye? Metin Oktay'ı, Lefter'i, Baba Hakkı'yı, Dozer Cemil'i yâd ediyorum"
Şimdi bakıyoruz, tesisler ve sahalar fıstık gibi. Statlar eskiye göre lüks koltuk sanki.
Peki bu kadar para ve gelişmeye rağmen, bir Metin Oktay, bir Lefter, bir Baba Hakkı, bir Dozer Cemil veya adayları var mı?
Yok.
Sadece nelerimiz var?
Senede 3-5 milyon Euro'yu yatarak cebe indiren yabancılarımız var.
Demek ortada bir de bozuk düzen var.
Gençlerimizi Avrupa standartlarına göre yetiştiremiyoruz. Onları aşırı para ve koruma kalkanı ile bir anda yüceltip, kolayca dağılmaya müsait hale getiriyoruz. Onlar da kendilerini bir şey sanıp, kısa zamanda irtifa kaybediyorlar. Parlama saman alevi misali. Çoğu da sonunda yok olup gidiyor. Meydan da otomatikman yabancılara kalıyor.
Evet, böyle bir bozuk düzen olur mu?
Onun için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri, futbolumuzdaki bu bozuk düzeni tam kalbinden vuran gerçekler.
Bence Zirve'de ilk günün olayı bu.