Çözümsüzlüğün çözümü

Kedinin yavrusunu ağzında taşıması gibi, günlerdir kupa finali için doğru dürüst bir yer bulunamadı.
Ordan orayı, doğudan batıyı tartışırken, sonunda Türkiye'nin ortasında karar kılındı:
Ankara.
Rahatlıkla 25+25, yani en az 50 bin kişinin izleyebileceği veya izlemesi gerektiği koskoca finale şimdi 9+9 bin taraftar gidebilecek.  Meyve suyu yerine, taraftar konsantresi sanki.
50 bin kişilik bir maç organizasyonunu bile yapamadık. "Orası uzak, burası tek çıkışlı, kavga çıkar" derken, sabah olmadı erken, çünkü hiçbir stadın üstünde güneş batmadı, batamadı.  Şimdi 4 taraftar 1 taraftara vekalet verecek, Ankara'ya gönderecek. Bunun Bursaspor için de, Fenerbahçe için de noter tasdiklisi geçerli.
Çözümsüzlüğün çözümü böyle, 2012 Türkiye'sinde.
***
İzmir İTO Başkanı, kupa finali için tüm masfarları üstlendi, "Yeter ki İzmir olsun" dedi ama, Atatürk Stadı'ndaki Bursaspor-Eskişehirspor yarı final maçı bile güçlükle oynanabildi. İzmir Atatürk Stadı zemini berbattı. Bizim stat müdürü Varol Çorapçıgil ve çim ekibi, apar topar İzmir'e gidip çalışmasalar, tarlada yapılacaktı yarı final dansı.
Tabii kramponla değil, çarıkla.
Onun için "Koskoca İzmir, hem futbol hem de tesis olarak ne hallere düştü" demiştim.
Çözümsüzlüğün çözümü böyle, 2012 Türkiye'sinde.
***
"Şiddet yasası, şiddet yasası" dedik, kavgaları önleyemediğimiz gibi yasayı 2 günde kuşa çevirdik.
"Şike illeti sardı, iliğimizi kemiğimizi" diye bar bar bağırdık, önlensin diye operasyonlar yaptık, şimdi  58.maddeye neredeyse " Nazar etme, çalış senin de olur" kamyon çıkartmalarını yapıştıracağız.
Çözümsüzlüğün çözümü böyle, 2012 Türkiye'sinde.