Sürekli borçlanma, banka kredisi, kefalet, TFF gelirlerine temlik, arazi satışı.
"Kulüplerdeki senaryo hep aynı" demiştim.
Gerek devlet, gerekse yöneticiler tarafından bir türlü önlem alınamayan ve sonu uçurum olan bir yol.
Antalyaspor'daki ekonomik gelişmeleri ve eski Başkan Öztürk'ün TFF gelirlerine koyduğu 75 milyon TL'lik temliği yazarken, sözü Bursaspor'a da getirmek istemiştim. Çünkü olaylar 3 aşağı 5 yukarı bizde de aynı.
Ekonomik sıkıntıları sürekli dile getiren Başkan Ali Ay, kongre öncesi kulüpten alacaklarını ve kefaletlerini dile getirmişti ama net rakamlar ve yaptığı işlemler ile ilgili bilgi vermemişti.
Şimdi merak ediyorum;
Ali Ay, kongrede kaybetseydi acaba yerine seçilen başkan, Antalyaspor'daki durum ile karşı karşıya kalacak mıydı?
Yani Ali Ay, TFF gelirlerine temlik koymuş muydu?
Burada yanlış anlaşılmasın, bunu niye yaptı veya yapmadı anlamında sormuyorum. Gayet tabii ki para ve kefalet onun. Bağışlamak veya geri almak kararı da onun. Hiçbir şey diyemeyiz.
Sadece merak ediyorum.
FORVETLERİN HAKKI YENMİYOR MUYDU?
Galatasaraylı Serdar Aziz, yeni sezonda uygulanacak VAR ile ilgili açıklama yapmış.
Olayı defans oyuncusu gözü ile değerlendirirken," VAR işimizi zorlaştırdı. Forvetlere yaradı. Onlar için daha avantaj" demiş.
İlahi Aziz.
Sen bugüne kadar, hakemlerin göremediği veya görmek istemediği çekme, dirsek, itmelerin arkasına sığınarak devamlı avantaj sağlamıyor muydun? O zaman forvetlerin ne günahı vardı? Onların emeğini de hiç düşünüyor muydun?
Bunları zaten yapmaman gerekirdi.
Şimdi "Kamera adaleti" de gelince defans-forvet mücadelesine de adalet gelmiş olmuyor mu?
Niye sızlanıyorsun?